Enkaz, akıntılara karşı bir korunak ve resiflerdeki yırtıcılardan gizlenme imkânı sağlıyor. | Open Subtitles | يَعْرضُ الحطامَ ملجأً مِنْ التياراتِ و مخبأ مِنْ المفترسين خارجاً على الشعبة المرجانيةِ. |
Ve bu hayvanlar için mükemmel bir doğal korunak oluşturabilir, ama aynı zamanda insanlar tarafından da belirsiz şekillerde kullanılabilir; bir bar veya hapishane olarak ve hatta ağaç içinde bir tuvalet olarak. | TED | و من شأن هذا الأمر أن يخلق ملجأً طبيعياً للحيوانات و لكنها عوضاً عن ذلك صودرت لإستخدامات مشكوك فيها من قبل الإنسان بما في ذلك البارات و السجون و حتى مراحيض |
Açık deniz balıları da gelirler, belki de yırtıcı köpekbalıklarından korunmak için barınak sunduğu içindir. | Open Subtitles | ،الأسماك من البحر المفتوح تجتمع هنا أيضاً ربما لأن المنصات توفر ملجأً من القروش المفترسة |
Buralarda gündoğumu onu barınak bulmaya zorlamış olabilir. | Open Subtitles | في هذا المكان، شروق الشمس سيجبره أن يجد ملجأً بعيداً عنها |
Geri kalanımız bir sığınak buldu. | Open Subtitles | و بالنسبة لمَن بقي منّا وجدنا ملجأً آمناً |
Maden ve mahzeni açalım. Oraya sığınırız. | Open Subtitles | سنفتح المنجم والقبو ونتّخذهما ملجأً |
Burası ne otel ne de sığınma evi. | Open Subtitles | هذا ليس فندقاً أو ملجأً |
- Dünyanın kötülüklerinden saklanmak için bir korunak. | Open Subtitles | ملجأً كمكان للاختباء من أشرار العالم |
Bir mucize eseri, birkaç ay sonra Kuzey Koreliler için barınak işleten biriyle tanıştım, ve orada yaşamama izin verdi uzun yıllar sonrasında ilk defa düzenli yemek yiyordum. | TED | و بمعجزة، بعد عدة أشهر قابلت شخصاً كان يدير ملجأً أرضياً للكوريين الشماليين وكان مسموح لي بالعيش هناك و أكل وجبات منتظمة للمرة الأولى منذ عدة سنوات |
Bize barınak, temiz kıyafetler verdiler. | Open Subtitles | أعني لقد أعطونا ملجأً و ملابس نظيفة |
Lütfen. Yeniden ısıtılabilir makarna ve olsa olsa barınak diyebileceğimiz bir ev sağlamak çok da iyi bir armağan sayılmaz. | Open Subtitles | كفاكِ، وجبة معكرونة مع ما يمكن بالكاد أنْ يسمّى ملجأً... |
Bu ofisin gözünde bir sığınak gibi olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أُريد لهذا المكتب أنْ يكون ملجأً بالنسبة لكِ |
Yanlış kapıyı açtım ve klozet buldum, yerde bir kapak gördüm ve sığınak buldum. | Open Subtitles | لذلك فتحتُ الباب الخطأ ووجدتُ خزنةً لذلك وجدتُ منفذاً في الممر وإكتشفتُ ملجأً محصناً ضد القنابل |
Yazar, savaş tutuklusu olarak Dresden'de eski bir mezbahada yaşamıştı, kendisi orada bir yeraltı et deposunu sığınak olarak kullanırken Müttefik güçler şehri bombalıyordu. | TED | كسجين حرب، عاش في مسلخ قديم في دريسدن الألمانية، حيث اتخذ من مخزن اللحوم تحت الأرض ملجأً له خلال قصف قوات الحلفاء للمدينة. |
Maden ve mahzeni açalım. Oraya sığınırız. | Open Subtitles | سنفتح المنجم والقبو ونتّخذهما ملجأً |
- Bir sığınma evi işletiyoruz. | Open Subtitles | نحن نملكُ ملجأً. |