"ملزمين" - Translation from Arabic to Turkish

• zorunda

Bağışlayın ben Sayın Yargıç fakat duygularımızı göz önüne almadan daima kanunlara uymak zorunda değil miyiz?
إسمح لي، سعادتك، لكن ألسنا ملزمين باتباع القانون في جميع الأوقات، بغض النظر عن عواطفنا؟

Arasaydım ve anlaşamasaydık, hayatım boyunca ona bağımlı kalmak zorunda olacaktım.
ولو كنت اتصلت به . ولم يكن الرجل الكفوء عندها سنكون ملزمين ببعض طوال حياتنا

Geldiğiniz için teşekkür ederim. Gelmek zorunda olmadığınızı biliyorum.
شكراً لحضوركم ، أعلمكم أنكم لم تكونوا ملزمين بالحضور.

- Değil tabii gelmek zorunda gibi hissetmelerini istemedim.
انها ليست كذلك ، انا فقط لا اريد ان اجعلهم ملزمين في المجيء

Doğru ama henüz bunun hakkında konuşmak zorunda değiliz.
هذا صحيح لكنا لسنا ملزمين بالتحدث عنه الآن

Ama madem şimdi aldatma ortaya çıktı, onlar da, daha fazla istemeye başlarlar, ve artık olanı olduğu gibi bırakmak zorunda değildirler ki bu onlar için de çok iyi gitmiyor olabilir, ayrıca.
لكن بعد أن انكشفت العلاقة السرية سيكشفان المزيد وأنّهما ليسا ملزمين بالاستمرار على الوضع الراهن وهذا لا يعني أننا لا نعمل من أجلهم بشكل جيد أيضا

İdamı izlemek zorunda değiliz.
نحن لسنا ملزمين بمشاهدة هذا الاعدام

Onları da kendiniz gibi sevmek zorunda değil misiniz?
ألستم ملزمين بحبّهم كحبّكم أنفسكم؟

- Tüm kadro gelmek zorunda değil.
لسنا ملزمين بحضور جميع الطاقم.

Bunda başarısız olduğunuz takdirde, vesaire, vesaire... zorunda kalacağız.
وإذا تعذر ذلك سوف نكون ملزمين... الخ

Bu kararı vermek zorunda değiliz.
لسنا ملزمين باتخاذ القرار

Liz "kaza"ya gitmek zorunda değiliz.
-ليز) لسنا ملزمين بأن نذهب لمكان التحطم)

Almak zorunda değiliz.
قسها فحسب لسنا ملزمين بشراءها