| Benim gibi adını değiştirmişti ama biliyordum ki, eğer polis dosyalarını araştırmaya başlarsa er veya geç bana rastlayacaktı. | Open Subtitles | لقد غيًر اسمه كما غيًرته انا ولكنى ادركت ان البوليس لو بدأ بالتنقيب فى ملفاته فسوف يصلون الىً ان آجلا او عاجلا |
| dosyalarını göstermez ama belki gardını düşürecek kadar rahatlar da.. | Open Subtitles | لن يدعني أرى ملفاته لكن ربما يرتاح ويفقد حرصه |
| Mürettebat ile ilgili dosyaları inceleyin. | Open Subtitles | و تفحص ملفاته بحثاً عن معلومات عن الطاقم |
| Bu çocuğun dosyaları geçenlerde bu ofisten çalındı. | Open Subtitles | ملفاته كانت الواحد نعتقد الآن سرق من هذا المكتب. |
| Kirli olduğunu düşünüyoruz ve özel mali Dosyalarına giriyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه قذر لذا عملنا غاره على ملفاته الماليه |
| Kirli olduğunu düşünüyoruz ve özel mali Dosyalarına giriyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه قذر لذا عملنا غاره على ملفاته الماليه |
| Aziz... dosyalarının bir yedeğini sabit sürücü içinde senin dairene saklamış. | Open Subtitles | لقد خبأ (عزيز) نسخة احتياطية من ملفاته في شقتك على هارد |
| dosyalarında bir dizi şikayet var. | Open Subtitles | ستجد عدداً من الشكاوى في ملفاته |
| Keller bizi bırakmaya karar verdi, bu nedenle onun dosyalarını paylaşmalıyız. | Open Subtitles | كيلر قرر الاستقاله لذا سنقوم بتوزيع ملفاته |
| Ve onun tüm dosyalarını araştırmaya başlayacaklardı, ve neticede senin sahte vasiyetini bulacaklardı. | Open Subtitles | وكانو ليتفحصوا كل ملفاته وفي النهاية كانوا سيكتشفون وصيتك المزيفة |
| dosyalarını ve silahlarını çaldığımızı söylüyor ve onları geri istiyor. | Open Subtitles | يقول بأنّنا لصوص وقد سرقنا ملفاته وأسلحته وهو يريد إستعادتهم أخبره الحقيقة |
| Sen elinde... silahla içeri dalmadan önce tüm dosyalarını... taşınabilir belleğe atmak üzereydi. | Open Subtitles | نقل كل ملفاته على ذاكرة خارجية قبل أن تستل سلاحك وتهجم |
| Ve profesör Payne'e dosyalarını çaldığım ve tüm o kaba şeyleri blogumda yayınladığım için üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | وأخبري البروفيسور باين بأنني آسف لسرقتي ملفاته ولنشري كل تلك التفاهات على الموقع |
| Ölen bir çalışanın ekipmanları ve dosyaları güvence altına alınır. Bay Dorit'le arkadaş mıydınız? | Open Subtitles | أي موطف يتوفى ,يتم التحفظ على ملفاته وأدواته في مكان آمن |
| Onun dosyaları da açıklanır. | Open Subtitles | ملفاته ستكون متاحة أيضا أمام العامة أيضا. |
| Bilgisayarda onu arıyordum ve tüm dosyaları silinmiş. | Open Subtitles | لقد بحث عنه بالحاسوب و لكن حَذفوا كُل ملفاته. ـ ربــاه. |
| Dosyalarına bakar, size verebileceklerimi veririm. | Open Subtitles | سأتفحص ملفاته. لأرى ما يمكنني تقديمه لكم. |
| Tuhaf gelecek ama... Onun evraklarına, Dosyalarına bakabilir miyim acaba? | Open Subtitles | أعلم أن هذا غريب، لكن هل لي بالإطلاع على ملفاته ؟ |
| Dosyalarına göre, müşterilerinden birinden zimmetine para geçirmiş sonra bu uğurda parayı harcamış Bölge Savcısı'na ifade vermiş. | Open Subtitles | ملفاته تبين أنه قام بالاختلاس من أحد عملائه ثم أهدر المال فى المسار و لديه افاده للشرطه |
| dosyalarının şifresini çözmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تحاول فك شفرة ملفاته, |
| Suyla ilgili sıra dışı endişesi dışında... dosyalarında garip bir şey yoktu. | Open Subtitles | لا شيء hinky في ملفاته... ماعدا نوع من متطرّف هوس بالماء. |
| Elindeki dosyalarda tam aradığım şey var belki de. | Open Subtitles | وقال انه قد يكون الشيء الوحيد الذي احتاجه في ملفاته. |
| dosyası neredeyse 1 inç kalınlığında hırsızlık, porno kaset satmak, dolandırıcılık ve kanunsuz kumar oynatmak. | Open Subtitles | ملفاته تنم عن شخصية مريضة سرقة. بيع شرائط جنسية غش وقمار |
| Masasında oturmuş, yüzünde koca bir gülümseme, her tarafı dosyalarla çevrili. | Open Subtitles | بالقرب من الطاولة مع ابتسامة عريضة على وجهه محاط بجميع ملفاته |
| O zaman ikiniz de dosyalara onu yakalamak için baktığınızı söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | وبما أنكم تطالبون بهذا فعليكم البحث في ملفاته لانكم ستحاولون إخراجه للواقع |