| Özel dosyalarımı yönetim kuruluna ifşâ ederek beni aşağıladı ve bana delibozuk dedi. | Open Subtitles | بواسطة كشف ملفاتي الخاصة إلى لجنة المخرجين ولقد قام بإقناعهم بأني غير مستقر |
| Ama dosyalarımı kontrol edip, toksikolojiye danışacağım. - Teşekkürler. - Tamam. | Open Subtitles | لا شيء يخطر لي لكن سأتحقق ملفاتي المتعلقة بالسموم |
| Kısa bir zaman önce bunun dosyalarım arasından kaybolduğunu fark etmiştim, ...ama asla benim bir robotumun aldığını düşünmemiştim. | Open Subtitles | لاحظت أن هذه في عداد المفقودين من ملفاتي منذ فترة و لكن لم أعتقد ابدا أنه سيكون |
| - dosyalarım aşk içermiyor. - Çok şaşırdım. | Open Subtitles | ـ لا تتعامل ملفاتي مع الحب ـ يالها من مفاجئة |
| Evime gidip, dosyalarıma bakacağım. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلي مكان لأفحص هذا من ملفاتي |
| Eski ıvır zıvırı at dedim Joey. Siktir ya, dosya kutumu mu attın? | Open Subtitles | "كل الأغراض القديمة اللعينة يا " جوي تباً ، هل رميتِ صندوق ملفاتي |
| O dosyaları incelerken benimkini okudun mu? | Open Subtitles | عندما مررنا بالملفات هل قمت بقراءة ملفاتي ؟ |
| Bazı kişiler dosyalarımı kontrol etmeye gittim ve onlar sınıflandırılmışlardı. | Open Subtitles | عدت لأتفقد ملفاتي الشخصية و وجدتها مصنفه |
| Bulunana kadar dosyalarımı sistemden kaldırmanız mümkün mü? | Open Subtitles | حسنا حتى تفعلوا هل من الممكن ازالة ملفاتي من نظامكم |
| Buda güvenlik kamerasından çekilmiş fotoğrafı. İşte bu da dosyalarımı karıştırıp kasanın kombinasyonunu bularak kaseti çalan kişi. | Open Subtitles | هذه من كاميرا المراقبة هذ الشخص الذي أخذ ملفاتي و عرف الرقم السري للخزنة |
| dosyalarımı inceledim. Bay Suarez sistemde yok. | Open Subtitles | وبحثت ملفاتي والسيد سواريز ليس مسجل في النظام |
| - dosyalarımı gözden geçirmeliyim. - Bunu sabahta yapabilirsin. | Open Subtitles | يجب ان اذهب الى ملفاتي يمكنك فعل ذلك فى الصباح |
| İçerik sağlayıcılarında tüm uygun dosyalarım var. | Open Subtitles | موفري المحتوى لديك هُنا لديهم جميع ملفاتي ذات الصلة |
| Teknik olarak, tüm dosyalarım sıkı sıkıya kilit altında olmalı. | Open Subtitles | فنيًا ، ملفاتي مُحكمةً بقدر إحكام تلكم الملفات |
| Bak, dosyalarım ve silahım sende. | Open Subtitles | النظرة. عندك ملفاتي وأنت عندك بندقيتي. |
| Düşünüyorum da bunu yapan her kimse Eve'in peşimde olduğunu bilmek için hukuk dosyalarıma erişebilmesi gerek. | Open Subtitles | كما ترين كنت أفكر في أن من فعل هذا لابد من أنه كان مطلعاً على ملفاتي القانونية ليعرف أن إيف كانت تلاحقني |
| Hayır, Öyle kolayca banka dosyalarıma erişemem. | Open Subtitles | لا ببساطه لا استطيع ان اتلقى من بين كل ملفاتي البنكيه |
| NSS'deki dosyalarıma eriştiğine göre hakkımda, aileni öldürdüğüm gibi bilgileri bildiğini varsayıyorum. | Open Subtitles | منذ دخولك إلى ملفاتي في الأمن القومي أفترض أنك تعرف الكثير عني كما تعلم،أنا الذي قَتلتُ أبويك |
| Burası benim dosya dolabım. | Open Subtitles | هذه خزانة ملفاتي |
| Ayrıca dosyaları tekrar gözden geçirdiğimde | Open Subtitles | دون ذكر أرضية رمادية وسطى وبالإضافة لإعادة زيارة ملفاتي |
| Yakalanırsam, kayıtlarım silinir, 20 yıl yatarım. | Open Subtitles | إذا تم القبض عليّ سوف يمزقوا ملفاتي ... ويدّعوا بأنهم لا يعرفونني ... وأقضي عشرون سنة في السجن - وماذا عني ؟ |
| Evet, ama bilgisayarımdaki tüm dosyalara dijital filigran eklemiştim. | Open Subtitles | نعم، لكنّي دمجتُ صُوراً رقميّة على كافة ملفاتي الحاسوبيّة. |
| Dosyalarımızı yok etmeyi bitirdik, biz de onun dosyalarını yapacağız. | Open Subtitles | عندما ننتهي من التخلص من ملفاتي, سوف نتخلص من ملفاتها |
| dosyalarımın sistemden silindiğine eminsin, değil mi? | Open Subtitles | هل انت واثق ان ملفاتي قد اختفت من النظام؟ |
| Eğer benim bilgilerime ulaştılarsa, o zaman... | Open Subtitles | .. وإن توصلوا إلى ملفاتي ، فإذن |
| Dosyalarımda öldürmek için bir şey yoktu. | Open Subtitles | حسناً لا يوجد شئ في ملفاتي يستحق القتل من أجله |