Ne Kraliçen ne de başka bir güç seni bu cehennemden kurtaramaz ! | Open Subtitles | ليس ملكتك أو أي قوة أخرى على الأرض يمكن أن تنقذك من جهنمه |
İlaçlıydı. Oh, seni Valusya Limanı'nda görünce Kraliçen çok sevinecek. | Open Subtitles | ملكتك سوف تكون سعيدة عندما تراك فى فاليوسا |
Bu şeytanî işin o piç Kraliçeni kurtarmadığından eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هذا العمل الجهنمي لم ينقذ ملكتك اللقطية |
Ne söylerseniz, Majesteleri ne arzu ederlerse, o sizin müstakbel kraliçeniz. | Open Subtitles | "ملكة مستعدة لفعل كلّ" "مايرغب فيه سموّ الأمير" "هي ملكتك العتيدة" |
Cesur Kraliçe'ne, saygımın bir göstergesi olarak senin postunu göndereceğim. | Open Subtitles | سوف أبعث بجلدك إلى ملكتك عربوناً منى لتقديرى لها |
Tek başına İspanya ile ittifakı sabote ettiğini kraliçene söyle. | Open Subtitles | اخبر ملكتك انك بيد منفرده قمت بتخريب التحالف مع اسبانيا |
Ben senin kraliçenim, yemin et ya da etme, aptal. | Open Subtitles | انا ملكتك سواءً اقسمت او لا ايها المغفل |
Kraliçen yeraltı dünyasında hüküm sürüyor. Ona katılmak ister misin? | Open Subtitles | ملكتك تحكم بالعالم السفلي , أتود اللحاق بها؟ |
- Bak, seni tanımıyorum ve neyden bahsettiğini bilmiyorum ama senin Kraliçen olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | ولا اعرف ما الذي تتحدثين عنه لكنني اعرف انني لست ملكتك |
Neden bize dansçı Kraliçen hakkında her şeyi anlatmıyorsun? | Open Subtitles | ماذا عن أن تُخبرنا بكل ماتعرفه عن ملكتك الصغيرة الراقصة ؟ |
Aynı şey Kraliçen için söylenemez Sir Nicholas. | Open Subtitles | لايمكننا قول نفس الشيء على ملكتك يا سير نيكولاس. |
Bırak gitsin benim elimi tut. Hayır Francis. Bunun ardında Kraliçen mi var? | Open Subtitles | دعيه و تشبثي بي. لا يا فرانسس. هل ملكتك خلف هذا؟ |
- Eger basarisiz olursak, Kraliçeni ebediyen kaybedeceksin. | Open Subtitles | إن فشلنا، فستُصبح ملكتك ضائعةً إلى الأبد. إنّي أتفهّم. |
Kraliçeler hep burada süslenirmiş, peki sen Kraliçeni bu akşam süslemeyecek misin? | Open Subtitles | لقد اعتادت الملكات أن يتزين هنا ألن تزين ملكتك الليلة؟ |
Ödül olarak Kraliçeni öpebilirsin... saltanat yanağından. | Open Subtitles | مكافأتك، قبله من ملكتك علي الخد الملكي |
Fransa'da kraliçeniz Elizabeth'in emriyle bulunduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف بأنك في فرنسا بأمر من ملكتك اليزابيث |
Yine de kraliçeniz ne emrederse onu yaparsınız, Lord Dudley. | Open Subtitles | معَ ذلك، نحن نفعل كما أمرت ملكتك لورد دادلي |
Yoksa onlar sizin Kraliçe'nizi öldürür tıpkı bizim Çar'ımızı öldürdükleri gibi. | Open Subtitles | أو سيغتالوا ملكتك بوحشية لا تقل عن طريقة إغتيالهم لقيصرنا |
Bu yüzden kraliçene kelleni yolladığım zaman aldırmayacaktır. | Open Subtitles | اذن ملكتك لن تمانع عندما أرسل لها رأسك |
Ayrıca kraliçenim ve konuşmanı emrediyorum! | Open Subtitles | وأنا أيضا ملكتك آمرك أن تتكلمي |
Eğer insan, babanı öldürdüğünü öğrenirlerse Kraliçenin sana yardım etmediğine asla inanmazlar. | Open Subtitles | إذا علم الناس أنك قتلت أبوك لن يصدقوا أن ملكتك ليس لها علاقة بالأمر |
Neden olmasın? Vezirini filimle alırım. | Open Subtitles | سأستولي على ملكتك بالفيل |
Dünyanın diğer ucunda bir kerhanede otururken kraliçeye nasıl hizmet ediyordun? | Open Subtitles | كيف تخدم ملكتك بالضبط في بيت دعارة بعيد جداً عنها؟ |
Senin de Kraliçenle kutlama yapacağın o yer. | Open Subtitles | نفس القصر الذي ستحتفل أنت فيه مع ملكتك |
Fark etmiş olacaksınız ki kraliçenizi kurban ederek ihanet suçu işlemiş oluyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تُدرك حتماً أنك ترتكب خيانة، برمي ملكتك بين مخالب الهلاك حيث تقبع أنت |
Kraliçenizin Merkez'le iletişimi kestiği doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أن ملكتك قطعت الاتصالات مع المجلس ؟ |
Kraliçenizle tanışma vaktiniz geldi, Majesteleri. | Open Subtitles | لقد حان وقت الذهاب للقاء ملكتك يا سيدي |
Ben sizin Kraliçenizim. Kralın tutuklanma ve yargılanma dokunulmazlığını paylaşıyorum. | Open Subtitles | أنا ملكتك وأشارك الملك الحصانة من التعرض للأعتقال والمحاكمة. |