Kendime kızgınım , çünkü düşündüğümden daha fazlasını anlatmışım. | Open Subtitles | أنا فقط غاضبة من نفسى لإعتقادى أن هناك المزيد فيك أكثر مما إعتقدت |
düşündüğümden daha az kardeşçe sevgi olmuş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هناك حبّ أخوي أقل قليلاً مما إعتقدت. |
Parayı denkleştirmem Tahminimden daha uzun sürdü. - Parayı denkleştirmek mi? | Open Subtitles | أخذت عملية جمع المال وقتا أطول مما إعتقدت |
Tahminimden daha uzun direndin. | Open Subtitles | دمت أطول مما إعتقدت أنّك ستفعلين |
Her ne kadar hayatım boyunca içebileceğimi Sandığımdan daha fazlasını gerektirse bile. | Open Subtitles | إنها تستخدم للتورط في الشرب أكثر مما إعتقدت ، ولم أفعها في أي وقت مضى مدى الحياه |
Düşündüğümden de zayıfsın. Çekil yolumdan. | Open Subtitles | أنت أضعف مما إعتقدت إبتعد عن طريقي |
Yanıt vermesi beklediğimden uzun sürdü. Birazcık hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | الإستجابة أبطأ مما إعتقدت ، هذا مُخيب للآمال بعض الشئ |
düşündüğümden daha kısa. Güzel yüz. | Open Subtitles | أنها أقصر كثيرا مما إعتقدت وحه جيد بالرغم من هذا |
Boşalıp internette satmak düşündüğümden daha yaygınmış. | Open Subtitles | إذاً إتضح أنّ بيع السائل المنوي على الأنترنت أكثر شيوعاً مما إعتقدت. |
Şimdi, o günler daha yakında. düşündüğümden daha zormuş. | Open Subtitles | و الآن هذا اليوم أصبح أكثر قرباً، إنه أصعب مما إعتقدت |
düşündüğümden daha çok ortak noktamız varmış. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الاشياء المُشتركة أكثَر مما إعتقدت |
Kahretsin, akıntı düşündüğümden daha hızlı. | Open Subtitles | اللعنة. التيار أسرع مما إعتقدت |
İyi. Sevgili Tanrım, düşündüğümden daha kötü | Open Subtitles | بخير , اوه , ياإلهى إنه اسوء مما إعتقدت |
Tahminimden daha iyi başladı. | Open Subtitles | ان البداية افضل مما إعتقدت |
Akıntı Tahminimden daha güçlü. | Open Subtitles | التيار أسرع مما إعتقدت. |
Dışarıda Tahminimden daha fazla burs varmış. | Open Subtitles | هناك ثقافات أكثر مما إعتقدت |
Sen ve babam Sandığımdan daha çok birbirinize benziyorsunuz biliyor musun? | Open Subtitles | حسناً , أنت و أبي متشابهان جداً أكثر مما إعتقدت , أتعلم ذلك؟ |
Bir gece, meraklanmayı bir kenara bırakıp oraya gittim. Sandığımdan daha kolay olmuştu. | Open Subtitles | وذات ليله، غلبني الفضول كان أسهل كثيراً مما إعتقدت |
-Evet. Sende Düşündüğümden de fazlası varmış. | Open Subtitles | هناك أكثر بكثير فيك مما إعتقدت. |
Düşündüğümden de çirkinmişsin. | Open Subtitles | أنت حتى أقبح مما إعتقدت |
Bir şey yok, sadece izini sürmek beklediğimden uzun sürdü. | Open Subtitles | لا شيء، إستغرق الأمر وقتًا لتعقبه أكثر مما إعتقدت |