Buraya baskı uygula. Sandığından daha uzun süre kanayacak. | Open Subtitles | حسنا,اضغطي هنا بثبات,سينزف أطول مما تظنين |
eğer tekrar seslerini duyacak olursam hatırlayacağıma eminim bilemiyorum...belki bu Sandığından daha da zor olabilir.. | Open Subtitles | أنا متأكده أني سأعرف أصواتهم لو سمعتها مجدداً قد يكون هذا أصعب مما تظنين |
Günde beş kere alkolle çalkalarsan düşündüğünden daha çabuk iyileşir. | Open Subtitles | أغسليه 5 مرات يوميًا بالكحول وسوف يشفى أسرع مما تظنين. |
Muhtemelen düşündüğünden daha hazır durumdasın. | Open Subtitles | .. على الأرجح يعني انكِ أكثر استعداد مما تظنين |
Yani, evet. Seni Sandığından daha fazla anlıyorum. | Open Subtitles | إذن نعم أنا أفهمك أكثر مما تظنين |
İnan bana, aslında hakkında düşündüğünden çok şey biliyorum. | Open Subtitles | صدقيني، أنا أعرف عنك أكثر مما تظنين |
Bazen Sandığından daha zordur. İnsanlara ne zaman ne söyleyeceksin? | Open Subtitles | الأمر أصعب مما تظنين, في بعض الأحيان, ما الذي ستقولينه للناس, و متى |
Senin Sandığından daha zor ve ben de gitmeden önce seni güvende görmek istiyorum. | Open Subtitles | انها اصعب مما تظنين اريدك فقط ان يكون لديك بعض الامان قبل ان ارحل |
En azından Sandığından daha güvendeymişsin. | Open Subtitles | حسنا، على الاقل انك في امان اكثر مما تظنين |
Belki de Sandığından daha fazlasını anlarım. | Open Subtitles | ربما أفهم أكثر مما تظنين أشك في هذا. |
Hiç de bile. Bence Sandığından daha iyi bir iş çıkarmışsındır. | Open Subtitles | أعرف أن أدءك كان أروع مما تظنين |
Şu an, umutsuzca beklediğin bu güzel ulaşılamaz aşkın gerçek olmadığı gibi düşündüğünden daha yakın olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | والآن، أشعر أنّ هذا الحبّ الجميل بعيد المنال التي تحتاجينه بقوّة، ليس فقط حقيقي جدًا لكن أقرب إليكِ مما تظنين |
Hayır, seni buraya seninle düşündüğünden daha çok benzediğimizi bilmeni istediğim için getirdim. | Open Subtitles | لا جلبتكِ الى هنا لأني اريدك ان تعرفي بأني اكثر مما تظنين |
Bastonlara düşündüğünden daha yakınmışsınız gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو الامر وكانكِ سوف تمشين على العكاز اقرب مما تظنين |
Farkında olmayabilirsin fakat ikimiz düşündüğünden daha çok birbirimize benziyoruz. | Open Subtitles | ربما لا تدركي ذلك ولكن أنا وأنت متشابهون أكثر مما تظنين |
Seni Sandığından daha iyi tanıyorum. | Open Subtitles | أعرفك أكثر مما تظنين |
Ve bu düşündüğünden çok fazla şey ifade ediyor bana. | Open Subtitles | أنت صديقتــي ، وهذا ... وهذا يعني لي أكثر مما تظنين |
Sen sandığından çok daha yeteneklisin. | Open Subtitles | أنت تتمتعين بموهبة أكثر مما تظنين تريدن أن تصبحي ممثلة؟ |
İnanıyorum ki hayatın düşündüğünden de fazla büyüyebilir. | Open Subtitles | اظن ان حياتك قد تصبح اكبر مما تظنين |
sandığınızdan daha önce diyeceksiniz çünkü benim söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | والذي ستقولينه أبكر مما تظنين لأنه ليس لدي اي شيء لقوله |
İnsanlar oraya tahmin edebileceğinden daha çok vuruyor. Önemli olan hazır olmaktır. | Open Subtitles | يحاول الناس أن يضربوني أكثر مما تظنين الأساس هو أن تكون مستعداً للأمر |