"مما كانت عليه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğundan daha
        
    • olduğundan çok
        
    • hâlinden daha
        
    • olmadığı kadar
        
    • yaşta yapmamalı
        
    • öncesine göre
        
    Hasta iyiye gidiyor, Saat 6.30'da olduğundan daha iyi bir cerrah olduğuna şüphe yok. TED المريض سيكون على ما يرام، وبلا أدنى شك هي جراحة أفضل مما كانت عليه في الساعة 6:30.
    Kasaba biz gelmeden olduğundan daha kötü olmaz. Open Subtitles لقد حان وقت الذهاب ، فالقرية لن تكون أسوأ مما كانت عليه قبل مجيئنا
    Cuma günü olduğundan daha mı karışık? Open Subtitles أوه، ل نرى. أكثر تعقيدا مما كانت عليه يوم الجمعة؟
    Uluslararası toplumun çatışmaları önleme ve onları zamanında çözme kapasitesi ne yazık ki 10 yıl önce olduğundan çok daha kötü. TED من الواضح أن قدرة المجتمع الدولي لمنع النزاعات وحلّهم في الوقت المناسب، أسوء للأسف مما كانت عليه خلال العشر السنوات الفائتة
    - Herşey daha önce olduğundan çok daha iyi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن كل شيء يعمل بشكل أفضل فقط مما كانت عليه في أي وقت مضى.
    Biz lisedeykenki hâlinden daha keş görünüyor. Open Subtitles إنها تبدو الآن مُدمنة على الكوكايين أكثر مما كانت عليه عندما كُنا فى المدرسة الثانوية
    O farklı amaçlarla bu yola çıkmış ama hiç olmadığı kadar hayatını umutsuz hale getirmiş. Open Subtitles ولكن بعدها غيروا رسالته .. لشئ آخر جعل حياتها ميؤوس منها أكثر أكثر مما كانت عليه
    Bugün bir çok Kuzey şehri 100 yıl öncesine göre 100 kat daha güvenlidir. TED معظم مدن الشمال اليوم أصبحت آمنة مائة مرة أكثر مما كانت عليه منذ مائة سنة.
    Galiba hepimiz olayları olduğundan daha iyi görmeye çalıştık. Open Subtitles أظننا جميعاً نتظاهر أن أحوالنا أفضل مما كانت عليه
    Biz bir araya geldik çünkü topluluk olarak gücümüz bireysel olduğundan daha güçlü. Open Subtitles إرتبطنا معًا لأن قوتنا كدائرة أقوي مما كانت عليه منفرده.
    Öyle çünkü sana uyguladığımız şarj etme işleminde, beyninin görsel korteksini on yıllardan beri olduğundan daha hızlı uyaran elektrik atımları vardı. Open Subtitles ذلك لأن إعادة شحن قدمنا ​​لكم لديه نبضات كهربائية ضرب القشرة البصرية من الدماغ بشكل أسرع مما كانت عليه في العقود .
    Metni olduğundan daha iyi bir hâle getirebilecekse beni aramasını söyledim. Open Subtitles وعليه رقم هاتفي وطلبت منه الاتصال بي ليعطيني ملاحظاته. أية ملاحظات تجعلها أفضل مما كانت عليه.
    Neden krallığımızı önceden olduğundan daha iyi yeniden inşa etmiyoruz. Open Subtitles لماذا لا نعيد بناء مملكتنا أفضل مما كانت عليه
    Artık yalnızca Dünya büyüklüğünde olan Güneş bir zamanlar olduğundan çok daha donuk bir hâlde Güneş Sistemi'nin merkezinde kalacak. Open Subtitles في حجم الأرض تقريبا تقبع هناك في مركزالنظام الشمسي أكثر خفوتا مما كانت عليه
    Efendisine aşağılayıcı biçimde itaatkâr olan önemsiz biri mi yoksa şu ana kadar olduğundan çok daha güçlü olacak bir organizasyonun muhtemel lideri mi? Open Subtitles المرؤوس الذي بقي خاضعاً لسيده أم زعيم المنظمة المفترض التي ستكون أقوى مما كانت عليه قط؟
    Afganistan'daki hâlinden daha iyi. Open Subtitles - أفضل مما كانت عليه في (أفغانستان)
    Buradaki itibarım seninkinin hiç olmadığı kadar sağlam durumda. Open Subtitles لدي المزيد من المصداقية هنا أكثر. مما كانت عليه مصداقيتك أبداً.
    Sonuç olarak bugün, milyonlarca yıl öncesine göre çok daha hızlı bir şekilde asitleşme gerçekleşiyor. Open Subtitles ونتيجةً لذلك فإنها تتحمض أسرع مما كانت عليه قبل ملايين السنين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more