Birlikte geçirdiğimiz bu zaman dilimi için çok minnettarım. | Open Subtitles | أنا ممتن للغاية لهذا .الوقت الذي كنا فيه معا |
Seni tanıma şansına sahip olduğum için çok minnettarım. | Open Subtitles | أنا ممتن للغاية أنه أتتني فرصة معرفتكِ |
Elbette. Ve çok minnettarım. | Open Subtitles | بالتأكيد, أنا ممتن للغاية |
Hepiniz bu yolculukta yanımda olduğunuz için, ne kadar minnettar olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | كلّ ما أريد قوله هو أنني ممتن للغاية أنّكم ستخوضون معي هذا الدّرب |
Çok minnettar olurum. | Open Subtitles | لتر سيكون من أي وقت مضى ممتن للغاية. |
Bu iki kıza vereceğim vaatler için ağladım, ve acılarını hafifletmek için bütün bunlara beraber çözüm ürettiğimiz için minnettarım. | Open Subtitles | بكيت على حال هاتان الفتاتان اللطيفتان و أنا ممتن للغاية لأننا نستطيع التعاون لنخفف ألمهم |
İlginiz için minnettarım fakat hiç acelesi yoktu ve çekinizi ilişikte tekrardan yolluyorum. | Open Subtitles | أنا ممتن للغاية على إهتمامكِ، لكن ليسمنضرورةفعل ذلك بسرعة... بإنني أتشرف إعادة الشيك الخاص بكِ. |
Cidden, çok minnettarım | Open Subtitles | أنا ممتن للغاية لما فعلتيه |
Evet, Alan, teşekkürler. Sana çok minnettarım. Bu şu anlama geliyor. | Open Subtitles | .أجل، (آلن)، شكراً لك .أنا ممتن للغاية منك |
çok minnettarım, çok minnettarım. | Open Subtitles | أنا ممتن للغاية, ممتن للغاية. |
Siz olduğunuzu biliyordum. çok minnettarım. | Open Subtitles | انا ممتن للغاية |
Beyaz lale. O kadar minnettar oldum ki. | Open Subtitles | زهرة الزنبق البيضاء وأنا ممتن للغاية |
Bunun için daima minnettar olacağım. | Open Subtitles | ودائما أكون ممتن للغاية. |
Holly'e beni tüm bu ihlaller konusunda uyardığı için minnettarım. | Open Subtitles | وأنا ممتن للغاية أن (هولي) هنا نبهتني على تلك المخالفات. |