"ممكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olabilir
        
    • Belki
        
    • misin
        
    • olabildiğince
        
    • miyim
        
    • mümkündür
        
    • imkansız
        
    • mümkün mü
        
    • miyiz
        
    • misiniz
        
    • en
        
    • Bu
        
    • olası
        
    • Muhtemelen
        
    • mümkün olduğunu
        
    Mesela Bu oda da çok güzel bir bebek odası olabilir. Open Subtitles الآن هذه الغرفةِ على سبيل المثال ممكن تعملوها غرفة أطفال رائعة
    Bu durum, 10 gün sonraki seçim için Beyaz Saray açısından aksilik olabilir. Open Subtitles ومع مسافة عشرة أيام فقط قبل الإنتخابات ممكن أن تكون مشكلة للبيت الأبيض
    Bu benim hatam değil. Eğer onu bağlarsak Belki sakinleşebilir! Open Subtitles انها ليست غلطتي انه ممكن ان يهدأ لو جعلناه منظماً
    Belki de birileri telsiz yayınını duymuştur. Yardım yola çıkmış olabilir. Open Subtitles ربما سمع شخص ما إرسالنا المساعدة ممكن أن تكون فى الطريق
    Biraz pasta ister misin? Ev yapımı değil, ama güzel. Open Subtitles ممكن اعرض عليك بعض الفطائر صنع منزلي ، لكن مقبولة
    Ben bir kütüphaneciyim ve yapmaya çalıştığı şey bütün bilgi kaynaklarını onlara ulaşmak isteyen olabildiğince çok insana ulaştırmak. TED أنا أمين مكتبة, وما أحاول أن أفعله أن أجعل كل أعمال المعرفة بمتناول أكبر عدد ممكن من الراغبين بقراءتها
    Bayan Goldfarb, kişisel almazsanız size bir şey sorabilir miyim? Open Subtitles سيدة جولدفارب ممكن ان اسالك سؤال؟ هذا ليس سؤال شخصى
    Eğer çevrenizde doğru ekibiniz, doğru araçlarınız, doğru teknolojiniz varsa, eğer yeterli derecede kendinize inancınız ve yeterli azminiz varsa, o zaman her şey mümkündür. TED اذا كان لديك الفريق المناسب من حولك، والأدوات والتقنية المناسبة و اذا كان لديك الثقة والعزيمة الكافية فإن كل شيء ممكن.
    Onun tek ilacı, senden gelecek iyi bir haber olabilir. Open Subtitles أفضل علاج ممكن تقديمه اليها هو اعطائها بعض اخبارك الجيده
    Ve Bu da koltukların ve sandalyelerin olduğu bekleme yeri olabilir. Open Subtitles وهذه ممكن أن تكون مكاناً للإنتظار حيث يكون فيها أريكة وطاولات.
    Oh, Abe, Belki Homer'ımız bir gün büyüyüp başkan olur. Open Subtitles آب، ممكن ابننا هومر يكبر كي يكون رئيساً يوما ما
    Belki büyük olmasının sebebi evin radyoaktif atıkların üstüne yapılması. Open Subtitles ممكن أن يكون كبير لان المنزل بنى على المواد المشعة
    Belki hoş bir kızla tanışırsın ve bir çocuğun olur. Open Subtitles الان ممكن ان تتزوج فتاة جيدة و يكون لديك طفل
    Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? Open Subtitles صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات
    Başarılı oldu da. Enfeksiyon oranını olabildiğince en alt seviyede tuttu. Open Subtitles كان عملاً ناجحاً، معدل الإصابة تم الإحتفاظ به لأدنى حد ممكن
    Greenie amcamı ve Block amcamı da davet edebilir miyim? Open Subtitles هل ممكن ان ينضم عمى كرينى وعمى بلوك ايضا ؟
    Öğrencileri derse geri getirmek zordur, ama mümkündür de. TED من الصعب إحضار الطلاب بعد الحصص ولكنه ممكن
    Sırf bir şeyler teoride imkansız diye gerçekte de imkansız olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles لمجرد انا هناك شي نظريا مستحيل . هذا لا يعني انه غير ممكن
    Rüyanın ne hakkında olmasını istediğini biliyorsan onu nasıl başlatabilirsin? Bu mümkün mü? Open Subtitles اذا كنت تعلم ما هو حلمك كيف تسيطر على الامر اهو ممكن ؟
    Garson, iki kadeh kırmızı şarap ... alabilir miyiz lütfen? Open Subtitles ايها الجرسون ممكن كاسين من العصير.. لا اقصد من الخمر
    Bayan Giddens, size şahsi bir soru sormama izin verir misiniz? Open Subtitles والذين اليه هم سَيَعُودونَسينتمون آنسة جايدينز، ممكن اسْألُك سؤال شخصي شوية؟
    İşte okyanusların neden en verimli olması gerektiğinin sebebi Bu. Demek ki okyanuslar gıdaların yapabildiğinden daha fazlasını yapabilir. TED لهذا السبب يجب على المحيطات أن تكون أكثر وفرة، لكي تستطيع أن توفر لنا أكبر قدر ممكن من الطعام.
    Ve bazı veri merkezlerinde Bu bilgilerden iki tanesini alabilirsiniz. TED بالنسبة لبعض مراكز البيانات، ممكن أن تتحصل على معلومتين عنها.
    Ve görünüşte imkansız olası olduğu yeri size göstermiştim. TED و لقد أريتكم اللقطات التي توضح أم ما يبدو مستحيلا ههو ممكن.
    Muhtemelen açık artırmada başına bir şey daha kötü lt'sa kaderi. Open Subtitles هذا مصير أسوء من أي شيء ممكن أن يحدث في المزاد
    Onu ben büyütmek istiyorum ve önceden de bunun mümkün olduğunu düşünmüyordum, Open Subtitles أنا أرغب في تربيته و لم أظن أن ذلك ممكن من قبل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more