Eğer düşündüğün buysa benim gerçekten sıkıcı biri olduğumu düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | من المؤكد انك تعتقد اننى ممله اذا كنت تعتقد هذا .. |
Yine de sıkıcı olmalı tüm bu kanunlar, üçgenler, ruhu olmayan evler ve kesinlikle Tanrısızlık... | Open Subtitles | , لابد وأنها ممله,أيضا كل هذه القوانين,والمثلثات |
Londra'da önceden izlediğim sıkıcı bir müzikâl var. | Open Subtitles | إنهم يقومون بتمثيل مسرحية غنائية ممله قد شاهدتها في لندن |
Ne kadar sıkıcı olduğunu anlatmak imkansız. Çünkü anlatmak da sıkıcı olurdu. | Open Subtitles | ان أقول لكى كم هى ممله كبيرةالثواب لكنها ممله |
Kimse bir aziz gibi yaşamak istemez. Azizler sıkıcıdır. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يحيا مع قديسه القديسه ممله |
Büyük ölçüde çok sıkıcı. | Open Subtitles | ان أقول لكى كم هى ممله كبيرةالثواب لكنها ممله |
Bilirsin Frank bu iş bazen çok sıkıcı olur, ama bu o durumlardan biri değil. | Open Subtitles | هل تعلم يافرانك في بعض الأوقات هذه الوظيفة ممله وهذا الوقت ليس أحد هذه الأوقات ياصديـــــقي |
"Yeterince buz kaldı mı?", "Misafirler partiyi sıkıcı mı buldu?" ya da... | Open Subtitles | او ان كان هناك ثلج كافٍ او ان الضيوف يعتقدون ان الحفله ممله, |
Başkalarının tatil fotoğraflarına bakmanın sıkıcı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّ النظر إلى صور عطلة شخص آخر تكون عادةً ممله, لكنّي إعتقدت بأنّ هذا |
Son derece sıkıcı ve stresli bir iş. | Open Subtitles | حقيقة انه ممله بشكل لا يصدق والضغوطات, الكثير من الضغوطات |
Öyleyse... sanırım Rachel Zoe'nun bir çilek gibi çikolatanın içine batmasını izlemek sıkıcı değildi. | Open Subtitles | أفترض مشاهدة راشيل زوي وهي تغرق بالشوكولاته كالفراوله ليست ممله. |
sıkıcı görünebilir. Ama değil çünkü, bu arabaların esprisi ne? | Open Subtitles | ربما تبدو ممله بعض الشيء, ولكن ما الذي تتمتع به هذه السيارات؟ |
Lütfen, ona benim çocukluğum hakkında sıkıcı hikayeler anlatma ve lütfen, genelde yaptığın gibi beni utandıracak başka hiçbir şey yapma. | Open Subtitles | من فضلك لا تقولي له أي قصص ممله عني وأنا صغيرة ومن فضلك لا تقومي بأي شيء آخر تقومين به عادة لإحراجي |
Liseyi bırakmış sıkıcı bir işte çalışan ve parıltılı kıyafetler alacak kadar maaşı olan biriyim. | Open Subtitles | انا متسربه من الثانوي, و اعمل في وظيفه ممله واتقاضي ما يكفي لادفع ثمن ملابس جيده |
sıkıcı gri takımlar, gri kravatlar ve gri gömlekler giyerek gelmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرتدي بدلاً رماديه ممله مع ربطات عنق و قمصان رماديه كذلك |
Diğer insanların sorunları çok sıkıcı. | Open Subtitles | لا اريد تبادل اسماء او مشاكل مشاكل الاخرين ممله جداً |
sıkıcı olmayan şeyler. Bir dakika bakar mısınız? Kadehlerimizi, Cyrus Lavinius Jeremiah Jones için kaldıralım. | Open Subtitles | بعض الامور الغير ممله هل استطيع الحصول على انتباه الجميع؟ لنرفع كوؤسنا |
- ...kitaplara düşkün, can sıkıcı rasyonel- - Rasyonellik sıkıcı değildir. | Open Subtitles | خجوله, مولعه بالكتب, ممله, رشيده الرشد ليس ممل |
Ben böyle yapmazdım ama seninle çıkmak hiçbir zaman sıkıcı değil. | Open Subtitles | حسناً هذه ليست الطريقه بالضبط ساكون قد ذهبت ولكن مواعدتك بالتأكيد لم تكن ممله أبداً |
Fena sıkıcı bir şey. Ama burada başka ne yapabiliriz ki? | Open Subtitles | انها ممله كالجحيم, لكن ماذا لدينا شئ آخر للقيام به؟ |
Ben bunu asla yapmadım. Aynen böyle yere attım, bunu yapmamın nedeni, paranın peşinde koşanların hayatlarında hiçbir güzelliğin olmadığını düşünmem. Onların hayatları sıkıcıdır. | TED | انا لم افعل ذلك ابدا، تجاهلته بكل سهوله لأنه اذا فعلت ذلك ...اي شخص يلهث وراء المال فان حياته تفقد رونقها، تصبح ممله |
Hayat zevkli değil iyi bir korkutma olmadan | Open Subtitles | الحياه ممله بدون رعب جيد |