"مملّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıkıcı
        
    • sıkıcısın
        
    • Tekdüze
        
    Sizi bilmem ama 2 kişilik ilişkiler artık bana sıkıcı geliyor. Open Subtitles لأن ممارسة الجنس فحسب أمر مملّ الأمر أفضل متى نكون أربعة
    Kulağa o kadar sıkıcı geliyor ki, kendi kendime konuşmaya devam edeceğim. Open Subtitles ذلك مملّ جداً بالنسبة لي لذلك أتعلمين ماذا سأفعل؟ فقط سأواصل حديثي
    Yukarda süpermen ve Lois ile başbaşa olmak çok sıkıcı. Open Subtitles هو مملّ جدا فوق هناك مع لويس والسوبرمان.
    Programa striptizci koysan bile yine de sıkıcı. Open Subtitles الرمية في متعرّيتين، والذي ما زالَ يَبْدو مملّ.
    - Şok şok.. Çok sıkıcısın! Open Subtitles -موجز الغفوة الإخباري"، أنت مملّ"!
    Gerçekten çok sıkıcı. Open Subtitles ويفعل الكثير لأجل الآخرين .. إن ذلك فعلاً مملّ ..
    Bir Park Avenue doktoruyla evli. Ve bu onun için çok sıkıcı. Open Subtitles هي متزوّجة من طبيب درب متنزه وذلك مملّ جدا لها.
    Benim tek söylediğim senin sıkıcı olduğundu. Open Subtitles كُلّ قُلتُ عنك كُنْتُ بأنّك كُنْتَ مملّ.
    Açık konuşmam gerekirse arkadaki dörtlü iyi ama savunmadakiler sıkıcı. Open Subtitles إذا أنا يمكن أن أكون صادق، الخلفي الأربعة الصلب، لا سؤال، لكن يراقب الدفاعي تافه مملّ قليلا، حقا.
    Süper sıkıcı! YIPPEE! Cevap geldi, Cevap geldi. Open Subtitles مملّ جدا لقد حصلت على موافقة حصلت على موافقة
    sıkıcı, gereksiz kelimeler var, cümleler bitmek bilmiyor, ama hiçbir müstehcenlik yok. Open Subtitles إنّه مملّ ومُسهِب، وجمله طويلة ولكن لا يوجد به ذرّة بذاءة
    sıkıcı biri olduğumdan değil de ya da diğer kültürlere ilgisizliğimden değil de bu yüzden mi? Open Subtitles وليس لأنني مملّ وغير مهتمٍّ بالثقافات العالمية؟
    Bana mı anlatıyorsun! Kıyas yapınca, Güvenlik Bakanlığı çok sıkıcı gelecek. Open Subtitles أخبرني ذلك، مقارنة بهذا الأمن الداخلي سيكون مملّ
    Çıktığım kadınların çoğu bunu sıkıcı bulur. Open Subtitles أغلب النساء التي أواعدهنّ يجدنهُ أمرٌ مملّ.
    sıkıcı ve sesin kontrolüm dışında olmasını saymazsak dizi izliyor gibiydim. Open Subtitles وكأنّي كنت أشاهد مسلسل تلفازيّ مملّ بدون إمكانيّة التحكُّم في درجة الصوت.
    Tamamdır. Bende. Tamam belki de çok sıkıcı değildir. Open Subtitles حسناً , أنا ممسك بك حسناً , ربّما الأمر ليس مملّ جدّاً
    En sıkıcı insanım çünkü hiç kardeşimin işini baltalamadım. Open Subtitles l'm مملّ لأن l've أَبَداً خرّبتْ مهنةُ أَخُّي.
    Çok sayıda insan sıkıcı derecede erdemli. Open Subtitles العديد من الناس مستقيمين بشكل مملّ جدا
    İlginç. Hayır, dur, diğeri. sıkıcı. Open Subtitles مثير للإهتمام, لا إنتظر كلمة أخرى, مملّ
    Evet, sıkıcısın. Open Subtitles أجل، أنتَ مملّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more