"ممنوعاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • yasak
        
    • yasaktı
        
    • yasaklanmıştı
        
    • yasa
        
    • yasaklanmıştır
        
    Kanun onlara dokunamıyor. yasak bir şeyleri yok ve huzur içinde yaşıyorlar. Open Subtitles القانون لا يمكنه الاقتراب منهم لأنهم يعيشون بسلام ولا يفعلون شيئا ممنوعاً
    Öğretmenlerle öğrencilerin birlikte takılması yasak değil mi? Open Subtitles أليس ممنوعاً لأستاذ وطالب أن يخرجا معاً؟
    Hakem Kurulunun kararıyla tekme yasak. Hakemler tekme kullanmayı yasakladı. Open Subtitles طبقاً لحكم مراقبين المباراه، فالركل بات ممنوعاً بهذا القتال.
    Bir trompetçinin ya da saksofoncunun enstrümanıyla sağa sola yaylanması yasaktı. Open Subtitles كان ممنوعاً لعازفى البوق و الساكسفون أن يتمايلوا بأجسادهم أثناء العزف
    Ama bütün etler Alman'lara gittiği için, et yasaktı. Open Subtitles وأعود به،كان هذا ممنوعاً فقد كان كل اللحم من نصيب الألمان
    Genel bir kural olarak Auschwitz'te fotoğraf çekilmesi yasaklanmıştı.... ...ama buna rağmen, bir SS mensubu bu Macar sevkıyatının varış anını görüntüledi. Open Subtitles كقاعدة عامة كان إلتقاط "الصور ممنوعاً في "آوشفيتس "لكن واحد من أعضاءالـ "إس إس سجّل وصول هذا الفوج المجري
    yasa dışı değil ama aynı zamanda doğruda değil. Open Subtitles هذا ليس ممنوعاً قانوناً، و لكنه ليس بالأمر الصواب
    Bütün dışarıyla olan temaslar yasaklanmıştır. Open Subtitles . تسرب المعلومات سيكون ممنوعاً كُل أحداث السجلات . للساعات الست الماضية ستكون سرية
    Bu konu hakkında soru sormanız mutlak surette yasak. Open Subtitles أنت وبشكل ايجابي ممنوعاً عليك ان تسأل عن ذلك , هل فهمت؟ أنت وبشكل ايجابي ممنوعاً عليك ان تسأل عن ذلك , هل فهمت؟
    Bu ülkede silahların yasak olduğunu biliyorsunuz, öyle değil mi? Open Subtitles أنتِ مُدركة بأن حمل السلاح ممنوعاً في هذه المدينة، أليس كذلك؟
    yasak olmasa gülerdim bu sözüne. Open Subtitles كنت لأضحك لو لم يكن ذلك ممنوعاً عني
    - Ona Hicks'e ulaşmamızın yasak olmasından önce ulaştığını söyledim. Open Subtitles أخبرتها أنك غادرت قبل أن تعلمي أن (هيكس) كان شخصاً ممنوعاً
    Nehir kıyısında avlanmak artık yasaktı çünkü orman kanununa göre içmek yemekten önce gelir. Open Subtitles "الصيد عند ضفاف النهر كان ممنوعاً"، "لأن وفقاً لقانون الغابة، الشرب يأتي قبل الأكل".
    Do notasından daha kalın bir notada çalmak yasaktı. Open Subtitles كان ممنوعاً عزف أى موسيقى (مكتوبة على سلم أعلى من (السى
    Birleşmemiz yasaktı. Open Subtitles ...لقد كان ممنوعاً أن نختلط
    yasaktı. Open Subtitles كان ممنوعاً
    Ne var ki yabancı yayın dinlemek yasaklanmıştı. Open Subtitles فى نفس الوقت كان الأستماع إلى (الأذاعات الأجنبيه ممنوعاً فى (ألمانيا
    İkimiz de yasa dışı bir şeyler yaptık ve yakalandık. Open Subtitles كلانا فعلنا شيئاً ممنوعاً, وتم القبض علينا
    İnsan alım satımı ve köle çalıştırılması Tango vilayetinde yasaklanmıştır. Open Subtitles "الاتجار بالبشر و استخدام العبيد يعد ممنوعاً في هذه المحافظة التابعة لمقاطعة تانجو."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more