Eskiden ikimizde bu ülkenin çok özel olduğunu düşünürdük. | Open Subtitles | كلانا كان يفكر في أن هذا البلد كان مكاناً مميزاً جداً. |
Görüşürüz baba. Arada yine yapalım bunu. Gerçekten çok özel hissettim. | Open Subtitles | اراك لاحقاً ابي, لنفعل هذا مجدداً كان مميزاً جداً |
Bütünlüğü iyi korunmuş veya çok büyük bir T-rex değildi, ama çok özel bir B-rex idi. | TED | ولم يكن " الديناصور ريكس " بحجمه الكامل لكنه لم يكن كبيراً في الحجم وقد كان ال " بي-ركس " مميزاً جداً |
Çünkü Başkan benim için çok özel biri. | Open Subtitles | لأن الرئيس أصبح مميزاً جداً بالنسبه لي |
Bu tür bir hayatın hesabını ödemek için oldukça özel bir kişi olmak gerekir. | Open Subtitles | إختيار خوض مثل هذه الحياة يتطلب شخصاً مميزاً جداً. |
İşte o zaman çok özel bir şey görebilirsin. | Open Subtitles | و حينها و حينها سترى شيئاً مميزاً جداً |
Gerçekten çok özel olmasını istedi. | Open Subtitles | أراد أن يكون الأمر مميزاً جداً |
çok özel bir yeri ziyaret etmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تزور مكاناً مميزاً جداً |
Michael Elliot çok özel bir insandı. | Open Subtitles | مايكل إليوت كان شخصاً مميزاً جداً |
Ama senin için de çok özel bir şey hazırladık. | Open Subtitles | إننا نحمل شيئاً مميزاً جداً لأجلك |
Çünkü paylaştığımız şey, çok ama çok özel. | Open Subtitles | لأن ما بيننا مميزاً جداً |
Sana çok özel bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | سأريك شيئاً مميزاً جداً |
- çok özel birini getireceğim sana. | Open Subtitles | سيتطلب ذلك شخصاً مميزاً جداً |
ve, Sue, senin eski erkek arkadaşın olarak, yaşadıklarımızın çok özel olduğunu bilmeni isterim, ama seni uçman ve bunu denemen için onayımı vererek ceseretlendirmek isterim. | Open Subtitles | (وبصفتي خليلكِ الأول السابق ، (سو أريدك أن تعرفي أن ما حظينا به كان مميزاً جداً لكن أشجعكِ على الطيران |
çok özel değilsin. | Open Subtitles | أنت لست مميزاً جداً |
Üstün zekâlı mezunumuz Alex için Phil'le çok özel bir şey hazırladık. | Open Subtitles | فيل) وانا اعددنا شيئاً) مميزاً جداً لخريجتنا الرائعة (اليكس) |
çok özel biriydi. | Open Subtitles | لقد كان مميزاً جداً. |
O çok kutsal bir adamdı Alfred. çok özel bir adamdı. | Open Subtitles | كان رجلاً متديناً جداً يا (آلفريد) كان رجلاً مميزاً جداً |
Işınlayıcı beni öldürüyor olabilir ama bu arada, beni oldukça özel birine dönüştürdü. | Open Subtitles | النقل الآني... ربما يقتلني، لكن في أثناء ذلك، جعلني مميزاً جداً. |
Ki, oldukça özel. | Open Subtitles | والذي يعد شيئاً مميزاً جداً |