"مميزًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • özel biri
        
    • özel bir
        
    İyi anlamda özel biri olma şansı var. Open Subtitles ،لديه فرصة أن يكون مميزًا بالطريقة الجيدة
    Bir gün annesine "Keşke ben de diğer dinozorlar gibi özel biri olsaydım." demiş. Open Subtitles يومًا ما قال لأمه أتمنى لو كنت مميزًا كبقية الديناصورات
    Bir gün annesine "Keşke ben de diğer dinozorlar gibi özel biri olsaydım." demiş. Open Subtitles يومًا ما قال لأمه أتمنى لو كنت مميزًا كبقية الديناصورات
    Şimdi adam gibi durursan yarın sana özel bir şey öğreteceğim. Open Subtitles فور انتهائك من هذا .. ببعض النخوة فسأعلمك غدًا شيئًا مميزًا ساعلمك كيف تصطاد الضفادع
    Kutsal Bakire gibi Tanrı tarafından özel bir çocuk doğurması için seçilmiş bir kadını nasıl cezalandırabiliriz ki? Open Subtitles إذًا كيف لنا أن نعاقب امرأة، مثلها مثل العذراء، تم اختيارها بواسطة الرب لتلد طفلًا مميزًا جدًا؟
    Sana özel bir hediye vermek istedim. Adamlarımın dönüşü üzerine.. Open Subtitles أردت أن أمنحك شيئًا مميزًا شيئًا يليق بمنصبك المستحق عن جدارة
    Böyle bir riske asla girmezdi... ..ama bu Mary Sibley gerçekten de özel biri olmalı. Open Subtitles و لم يقدر أبدًا إتخاذ المخاطرة "لكن "ماري سيبلي لا بد أن تكون شخصًا مميزًا
    özel bir şeye sahip olduğunu zanneden bir başka kurban. Open Subtitles الشخص التالي الذي ينظُر له وكأنه شيئًا مميزًا.
    Anneni hiç tanımamıştım ama eğer sen ona biraz da olsa benziyorsan çok özel bir kadın olmalı. Open Subtitles أنا لم أقابل والدتك قطً، لكن لو كنت تشبههّا إذًا هي شخصًا مميزًا للغاية.
    - Gitmeden önce ona özel bir şey yapmak istedim. Open Subtitles فقط أردت منحها شيئًا مميزًا قبل أن أغادر.
    Açıkçası insanların masasına özel bir şey getireceğim ama daha ne olduğunu bilmiyorlar. Open Subtitles طبعًا سوف أُظهِر أمرًا مميزًا في إيصال الناس إلى طاولاتهم لكنهم لا يعرفون ذلك بعد
    Bugün, özel bir gün benim için, benim küçük, embriyonik paraorkestramın ilk dört üyesi, ilk kez bugün halka açık bir yerde çalacaklar; sayıları günbegün artan sıradışı dört müzisyen. TED اليوم يعتبر يومًا مميزًا بالنسبة لي لأنه ولأول مرة أول أربعة أعضاء لفرقتي الصغيرة سيعزفون علنًا؛ أربعة موسيقيين غير عاديين وسيكبر عددهم أكثر وأكثر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more