En azından bunun kış ortasında olma olaasılığı yok. | Open Subtitles | على الأقل لا توجد فرصه لأستمرار حدوث هذا الطقس إلى منتصف الشتاء |
kış ortasında Alpler'in tepelerindeki bir kar fırtınası bulabileceğimiz en yakın örnek. | Open Subtitles | عاصفة ثلجية في جبال الألب في منتصف الشتاء هي أقرب ما يمكنني تجربته. |
21 Aralık saat 6:30'da kış ortasında.. | Open Subtitles | في يوم 21 كانون الثاني وعند الساعة 6: 30 صباحاً وفي منتصف الشتاء |
Bu sessiz inzivalara çekildiğimde kışın ortasında tişört ile terliyordum. | TED | كنت أجلسُ على هذه التراجعات الصامتة، وأتعرقُ من خلال قميصي في منتصف الشتاء. |
Ruslar kışın ortasında kar bile bulamazlar. | Open Subtitles | الروس لا يمكنهم العثور على الثلج فى منتصف الشتاء |
Meteoroloji açısından şartlar neredeyse kış ortasını çağrıştırıyor. | Open Subtitles | من وجهة نظر الأرصاد الجو الآن يشبه منتصف الشتاء |
Kışın ortasındayız. Yakıt parasını karşılayamaz. Bir işe ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن في منتصف الشتاء وسيحرمونها من التدفئة، إنّها بحاجة إلى وظيفة سهلة |
Bakireler ise Yedi Kız Kardeş'teki yıldızlara dönüştüler ve kış ortasında kulenin üzerinde görünür hale geldiler. | Open Subtitles | تحولت الشابات الى نجوم عنقود الثريا ويمكن رؤيتها وهي تتدلى فوق البرج في منتصف الشتاء |
kış ortasında bunu yapmanın ne kadar müthiş olacağını düşünüyordum. | Open Subtitles | أتعلم كنت فقط أفكر كم سيكون رائعاً بأن نفعل هذا في منتصف الشتاء |
İki yıl önce kış ortasında öldü. | Open Subtitles | ماتت قبل سنتين فى منتصف الشتاء |
Max Caine kış ortasında ortadan kaybolmuştu. | Open Subtitles | اختفى ماكس كين في منتصف الشتاء |
Bir de... bir de kış ortasında görmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تريا هذا المكان فى منتصف الشتاء |
"Kasvetli bir kış ortasında buzlu rüzgar esti. | Open Subtitles | "فى منتصف الشتاء صنعت برودة الشتاء الأنين |
Kasvetli kış ortasında. | Open Subtitles | في منتصف الشتاء القادم |
Onu kışın ortasında lanet olasıca bir ağaca bağlayıp kendi başına ölüme terkettiler. | Open Subtitles | لقد إستدرجوها الى الأدغال فى منتصف الشتاء وربطوها فى شجره ملعونه لتموت |
İşte bu yüzden, kışın ortasında, ve bütün bu insanlar pencerelerinden bakıp ağaçları görebilecek ve belki kuşları da. | Open Subtitles | بهذه الطريقة وفي منتصف الشتاء كل هؤلاء الأشخاص سيلقون نظرة من نوافذهم ويروا الأشجار ولربما كذلك طيور |
Kendimi kışın ortasında kalıvermiş bir tilki gibi hissettim. | Open Subtitles | لقد أصبحتُ قليلاً فقليلاً مثل الثعلب في منتصف الشتاء |
Öyle, ama kışın ortasında benzin payımızı kullanmakta daha dikkatli kullanmalıyız. | Open Subtitles | . حقا , ولكن يجب ان نكون حذرين عن توزيع حصص الجاز في منتصف الشتاء |
Burada kış ortasını gerçekten çok seviyorum. | Open Subtitles | انه شيء رائع. أنا حقا أحب الوقت منتصف الشتاء. |
Kışın ortasındayız, rengi havuç gibi. | Open Subtitles | هذا منتصف الشتاء. إنها أشبه بثمرة جزر. |