"منذ بعض" - Translation from Arabic to Turkish

• önce
• Bir süredir
• kurtulmaya çalıştın
• genellikle yollardadır

Bir süre önce sesin yan duvarlara çarpmasının birkaç yolunu keşfettim.
منذ بعض الوقت، قمت بالتقاط عدة طرق لاصطدام الصوت بالجدران الجانبية.

Yatakta onun yattığı taraf soğuktu. Bir süre önce gitmiş olduğu açıktı.
جانبها من السرير كان دافئاً، أي أنها غادرت السرير منذ بعض الوقت

Bir süre önce telefon geldi bana öğlen yemeğine erken çıkacağını söyledi.
تلقَّت اتّصالاً منذ بعض الوقت، و قالت أنّها ستأخذ استراحة غداءٍ مبكرة.

Rus hükümetinin Bir süredir Yıldız Geçidi programından haberi vardı.
الحكومة الروسية كانت تعرف بأمر البوابة النجمية منذ بعض الوقت

Sanki yazarlarından biriymişim gibi benden kurtulmaya çalıştın.
إنك تنفر مني منذ بعض الوقت كأني أحد كتّابك

- O genellikle yollardadır.
-إنه بالخارج منذ بعض الوقت

Birkaç yıl önce bahsi geçtiği üzere dostum Richard Dawkins, Hiç Yoktan Bir Evren adlı buluşmada bir konuşma yapmamı istemişti, ben de öyle yaptım.
أريد أن أوضح منذ بعض السنوات صديقي ريتشارد دوكينز طلب مني أن أعطي خطاب في مقابلة و أن أسميه كون من عدم و هكذا فعلت

Çok uzun yıllar önce, South Side Walnut kafe'de çalışıyordum ufak bir lokanta ve orada bulunduğum zaman içerisinde militanlaşan lezbeiyen sürecine girdim: koltukl altlarını traş etmemek, Ani Difranco'nun sözlerini kabul edip, alıntılar yapmak.
منذ بعض سنوات مضت، كنت أعمل في مقهى ساوث سايد والنات. وهو مطعم محليّ في المدينة، وأثناء عملي، كنت أمرّ بفترات نضال شديد للمثليّة الأنثوية: كعدم حلاقة إبطيّ الاقتباس من أغاني 'أني دي فرنكو' كتراتيل.

Az önce Emniyet Müdürü Yardımcısı aradı.
منذ بعض دقاق, تلقيت مكالمة هاتفية من مكتب النائب.

Büyükanne ben tek gözlü yılanla daha önce karşılaşmıştım.
جدتي أنا مفتونة بثعبان أعور منذ بعض الوقت

Beyler, bir kaç saniye önce çok ciddi bir haber aldım.
أيها السادة, تسلمت منذ بعض لحظات أخبار خطيرة

Evet, biliyorum. Biraz önce gitti.
أجل, أعلم إنه غادر لقد غادر منذ بعض الوقت

Ajan Gideon biraz önce gitti, sizinle havaalanında buluşacağını söyledi.
العميل غيديون غادر منذ بعض الوقت قال انه سيلتقيكم جميعا في المطار

Starett'in telini Bir süredir tutuyordum.
كنت أحتفظ بالأسلاك لستاريت منذ بعض الوقت

Bir süredir yapmaya çalıştığım şey de bu.
حسناً , كنت أحاول فعل ذلك بالضبط منذ بعض الوقت

Bir süredir var. Alışayım dedim.
امتلكتة منذ بعض الوقت كنت أعتقد أنني سأعتاد علية

Seni tanırım. Benden kurtulmaya çalıştın.
أعرف بأنك بعيد عني منذ بعض الوقت