"منذ ساعات قليلة" - Translation from Arabic to Turkish

• birkaç saat önce
• kaç saat önce
• birkaç saattir
• beni bir süre önce

Eski Barillo birkaç saat önce ameliyatta öldü.
هذا هو باريلو الجديد. باريلو القديم مات اثناء الجراحة منذ ساعات قليلة.

Öğretmenlerimden biri birkaç saat önce öldü.
ماتت احدى معلماتي منذ ساعات قليلة لازلت ارتجف

Yalnızca birkaç saat önce bir koronal kütle atımı gerçekleşti.
فقط منذ ساعات قليلة شهدنا أحد قذائف الكتل الإكليلية

Bir kaç saat önce burda olmadığına inanmak çok zor.
من الصعب تصديق أنه لم يكن موجودا منذ ساعات قليلة

Çoğunluğu baygın olarak, birkaç saattir buradasın.
لقد كنت هنا منذ ساعات قليلة, غائبة عن الوعي معظم الوقت.

Zannedersem siz kızlar beni bir süre önce, ormanda gördünüz, ...
وأيضاً, أظن أنكما الفتاتان اللتان رأتني بين الأشجار منذ ساعات قليلة, لذا

İlk sefere binmişti, birkaç saat önce de döndü.
كان اول الراكبين ,وعاد منذ ساعات قليلة مضت

Ayrıca daha birkaç saat önce uyuşturucu satıcını gördün.
أنت أيضا قد رأيت بائع الهيروين منذ ساعات قليلة

Bana birkaç saat önce güvende olduğunu bildiğim oğlumun kaçırıldığını mı söylüyorsun?
انت تخبرنى ان ابنى مفقود عندما علمت انه آمن منذ ساعات قليلة ؟

Çünkü birkaç saat önce internet hakkında en ufak fikrin yoktu.
لأنك منذ ساعات قليلة كنت جاهلة بأمور الحاسوب

birkaç saat önce ilk geldiğimde konuşmuştuk.
لقد تحدثنا منذ ساعات قليلة عندما وصلت إلى هنا

birkaç saat önce, küçük 12 yaşında bir kız ofisime geldi.
منذ ساعات قليلة طفلة في 12 من عمرها

Biz sadece birkaç saat önce geldik.
لقد وصلنا الي هنا منذ ساعات قليلة

birkaç saat önce Cytron yazılım şirketinde patlayan bomba...
منذ ساعات قليلة إنفجرت عبوة ناسفة في شركة سايترون...

Daha birkaç saat önce Uzun John Silver'a teslim olmaktan yanaydınız.
كنت على إستعداد للإستسلام لـ (لونغ جون سيلفر) منذ ساعات قليلة

Sadece birkaç saat önce onunla konuşuyordum.
لقد كنت أتحدث معها منذ ساعات قليلة مضت

- Aşk Gemisi birkaç saat önce geldi.
مركب الحب اتى منذ ساعات قليلة

Bir kaç saat önce, solunum yetmezliği.
نعم لقد فشل الجهاز التنفسى منذ ساعات قليلة

Komşusunun dediğine göre Randy bir kaç saat önce çıkmış, nereye gittiği belli değil.
الجار يقول أن " راندي " رحل منذ ساعات قليلة ولا يعرف إلى أين ذهب

Evet, ve bir kaç saat önce yola çıktılar.
أجل و قد غادروا منذ ساعات قليلة

Sadece birkaç saattir buradayız.
نحن هنا منذ ساعات قليلة