Bu yazılar, çok uzun zaman önce öğrendiğim kadim Büyücü dilinde yazılmış. | Open Subtitles | هذه النقوش كتبت عن لسان ساحر قديم واحدة تعلّمتها منذ عهد بعيد |
Bu işler için çok büyüdün. Hani bundan uzun zaman önce vazgeçmiştin. | Open Subtitles | أنتِ كبيرة جداً على فعل ذلك كنت أعتقد أنك توقفتي عن ذلك منذ عهد بعيد |
Saygıdeğer annemin uzun zaman önce bana anlattığı bir şey var, yabancı kızlarla asla yalnız arabaya binmemem konusunda. | Open Subtitles | الشيء الواحد التي علمتني اياة أمي الشريفة منذ عهد بعيد الا ادخل السيارة ابدا مع فتاة غريبة |
- Seni çok önce uyarmıştım Rafael. | Open Subtitles | من أنت؟ لقد حذرتك منذ عهد بعيد يا رافائيل |
Baban Çok zaman önce gömüldü... | Open Subtitles | # لقـد دُفـن أبيك منذ عهد بعيد # |
Bu tarih öncesinin hikâyesi. | Open Subtitles | هذه القصة وقعت منذ عهد بعيد |
Uzun yıllar önce Aslan Yürekli Richard'ın Krallığında. | Open Subtitles | منذ عهد بعيد في عهد الملك ريتشارد قلب الأسد |
Neden kızlar seni uzun süre önce kapmamış anlamadım. Ben de anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لماذا لم يرتبط بك بعض البنات منذ عهد بعيد |
Mektubu uzun zaman önce okuyup önemsemediğini sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك تَقْرأُ الرسالةَ منذ عهد بعيد وأهملَه. |
uzun zaman önce, Eski Yunan'da güçlü tanrıların ve... sıra dışı kahramanların yaşadığı altın bir çağ vardı. | Open Subtitles | منذ عهد بعيد في الأرض البعيدة ليونان القديمة كان العصر الذهبي للآلهة القوية و أبطال إستثنائيين |
Japon olsaydın, işini bitirmiştim Witt,... ..uzun zaman önce. | Open Subtitles | أنا كنت من السكان ، لو أنت كنت ياباني، منذ عهد بعيد. |
Bu uydular çok uzun zaman önce meteroitler tarafından yaratılan büyük çarpışma kraterleriyle dolu buzul dünyalardan ibaretti. | Open Subtitles | مجمـوعة العـوالــم الـمـتـجـمّـدة تركت ندباً ببفعل حُفر الأصطـدام التى فعلتها النيازك منذ عهد بعيد |
Wudan uzun zaman önce senden kurtulmalıydı. | Open Subtitles | وادن كان يَجِبُ أنْ يَصلَ خلّصْ منك منذ عهد بعيد. |
uzun zaman önce sanki çok eskidenmiş gibi geliyor nasıl da genç ve masumduk. | Open Subtitles | منذ عهد بعيد يبدو وكأنه منذ عهد بعيد جداً كم كنا صغيران وبريئان |
uzun zaman önce, bu şehir hayalimizde bir vasiyetnameydi bizim yaratıcı ruhumuz, sonsuz olanaklara. | Open Subtitles | منذ عهد بعيد هذه المدينة كانت وصيّة إلى خيالنا، روحنا المبدعة إلى الإمكانية اللانهائية. |
Belki de çok, çok uzun zaman önce kaybolan bir şeyin hak talebiydi. | Open Subtitles | أو لربّما لإدّعاء الشيء الطويل المفقود، منذ عهد بعيد. |
Wudan sizden çok önce kurtulmalıydı. | Open Subtitles | وادن كان يَجِبُ أنْ يَصلَ خلّصْ منك منذ عهد بعيد. |
Bu tarih öncesinin hikâyesi. | Open Subtitles | هذه القصة وقعت منذ عهد بعيد |
Annem yıllar önce İspanya'da öldü. | Open Subtitles | أمى ماتت منذ عهد بعيد فى أسبانيا |
Gözlerinin derinliklerinde o uzun süre önce giden çocuğu görüyorum. | Open Subtitles | كل ما هو مخفي في أعماق عينيك الولد الذي سافر منذ عهد بعيد |
Ben böyle düşünürken o ise... çoktan evlenip çocuk sahibi olmam gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | إعتقد ذلك لكن من أجلها سوف اتزوج ومع طفل منذ عهد بعيد |
- Sanki o günlerin üstünde bir ömür geçmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | - ذاك يبدو منذ عهد بعيد . أحل. |
Bu çok uzun zaman önceden bir öykü, koca mamutların hala topraklarımızda dolaştıkları zamanlardan. | Open Subtitles | هذه قصة منذ عهد بعيد عندما كان الماموث الضخم ما زال يتجول فى اراضينا |
Bu çok eski zamanlarda geçen bir hikayedir. | Open Subtitles | هذه القصة وقعت منذ عهد بعيد |