"منزل في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir ev
        
    • da evi
        
    • da ev
        
    • bir eve
        
    • bir evi
        
    • bir evim
        
    • bir evin
        
    • deki
        
    • evde
        
    • evinde
        
    Halledebilmem için Hamptons'da sahte bir ev durumu kurmak zorundaydım. Open Subtitles لذا أعتقد أني أستطيع تحمّل مصاريف اختلاق منزل في هامبتنز.
    St. George, Entrada'da bir ev kiraladım, kasabanın birinci sınıf kapalı sitelerinden biri. TED قمت باستئجار منزل في سانت جورج باينترادا، واحدة من أول المجتمعات المسورة.
    Demek istediğim normal bir ev kadını gibi davranmayı öğrenmelisin. Open Subtitles سيجب عليك أن تتعلمى لتكونى ربة منزل في الضواحي
    Willy Rhode Island'da evi var, bana da mantıklı göründü. Open Subtitles لدى ويلي منزل في رود أيلاند، لذا بدى الأمر ملائماً
    Baton Rouge'da ev bakıyorlar. Open Subtitles أنهم يبحثون عن منزل في باتون روج كان يمكنك
    03:40'ta bir eve girmiş, evdeki sivillerin ödünü kopardıktan sonra adamın giysilerini çalıp kaçmış. Open Subtitles نحن نعرفه بروك إلى منزل في 0430 وأرعب اثنان من المواطنين قبل أن يسرق ملابس الرجل
    Bir mucize eseri mahallede bütçemize göre bir ev bulabilirsek seni okula almak zorunda kalacaklar. Open Subtitles لو بمعجزة ما، أمكننا العثور على منزل في الحي يمكننا تحمل نفقته. ربما يضطروا أن يقبلوك.
    Eninde sonunda oraya bir ev inşa edeceğimizi düşünüyorum. Küçük bir arka bahçe. Open Subtitles أتوقع أننا سنتمكن من بناء منزل في نهاية المطاف عليه، وسيكون ذا فناء خلفي صغير
    Bayan Brown için daha uygun olduğunu düşünürseniz, ...mülkün arazisi içinde her zaman bir ev bulabilirim. Open Subtitles أستطيع إيجاد منزل في الملكية إذا ظننت أن هذا سيلائم الآنسة براون
    Ormanda bir ev. En yakın şehre 60 mil uzakta. Open Subtitles إنّه منزل في الغابة على بعد 60 ميلاً عن أيّ مكان
    Bayan Churchill sağlık sebepleriyle Richmond'dan bir ev almış! Open Subtitles السيدة تشرشل ابتاعت منزل في ريتشموند لأجل صحتها
    Fakat hiçbir sey yok, adresinde bir ev yok Open Subtitles لكن لايوجد شيء، لا يوجد منزل في العنوان الذي راسلتني منه.
    Buraya evi göremeye başka bir şehirden geldik çünkü bu bölgede bir ev almaya niyetliyiz. Open Subtitles أتينا من مدينة مغايرة لأجل الزيارة لأننا مهتمين بشراء منزل في هذه المنطقة
    Hatta sokağın aşağısında bir ev almak istiyorum. Open Subtitles في الحقيقة أنا هنا لأرى إمكانية شراء منزل في آخر الشارع
    Tamam. Mimi'nin banliyöde yaşayan minibüse binip veli toplantılarına giden bir ev hanımı olmayacağını sen daha iyi bilirsin. Open Subtitles حسنا , تعرف أكثر من غيرك أن ميمي لم تكن لتصبح ربة منزل في حي ما
    Bir apartmanda. Denmar'da evi var. Open Subtitles في غرفة،هي لديها منزل في دينمار
    Santa Monika'da ev alacak parayı nereden buldun? Open Subtitles كيف أستطعتِ الحصول على المال اللازم لشراء منزل في سانتا مونيكا ماذا تعني بذلك؟
    İsimsiz bir ihbar polisi batı yakasında bir eve yönlendirdi, özel görevli bir tim yaralı bir kadın buldu. Open Subtitles قاد اتصال مجهول الشرطة إلى منزل في الطرف الغربي المركزي حيث اكتشفت فرقة الشرطة امرأة محلية تمّت مهاجمتها
    Muhtemelen öyle bir evi olduğunu da bilmiyordunuz. Open Subtitles منزل في الغالب لم تعرفي أنه امتلكه, و شراب لطيف
    Tam zamanlı bir işim var ve yakında kendime ait bir evim olacak. Open Subtitles ولديّ وظيفة بدوام كامل وسأملك منزل في القريب العاجل
    Belki de onun için bir evin bodrumunda kurtlanıyor ırgat makarnacı. Open Subtitles ولذا فهو ممدد تحت منزل في الضاحية ورائحته كريهة. يا قروي.
    Zaferimin, İngiltere'deki her hanede kutlanmasını istiyorum. Open Subtitles أريد أن يتم الإحتفال بإنتصاري في كل منزل في إنجلترا
    Ben, uh, Bond caddesinde bir evde bakıcılık yapıyorum. Open Subtitles أنا مدبر منزل في تلك الغرفة العلويةعلىشارعبوند.
    Bir fon kuruldu ve şimdi aile kırda bir çiftlik evinde yaşıyor, ve bütün temel ihtiyaçları karşılanmakta. TED تم تأسيس صندوق تأمين، وتعيش الأسرة الآن في منزل في الريف وتم العناية بكل إحتياجاتهم الضرورية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more