Bobby, Sonny'e bir masa ve bir şişe En iyisinden ver, benden. | Open Subtitles | بوبي أعطي سوني منضدة جيدة. وزجاجة من أفضل ما لديك على حسابي |
Yemekten sonra bir masa hazırlar mısınız? Ruh çağırma tahtası için. | Open Subtitles | هل يمكنك ان تعد منضدة بعد العشاء من اجل اويجا ؟ |
İşte, al sana biraz kağıt. Güneye bakan verandaya bir masa koyarız. | Open Subtitles | إليك بعض الأوراق سنعد منضدة بالجناح الجنوبي |
Edgar Brandt'in demirden dövülmüş duvar aynası ve konsol masası. | Open Subtitles | مرآة حائط من الحديد المثقول ,مع منضدة لحملها ملك لأدجار براندت |
Mutfak masasının üstünde, içinde yulaf lapası olan bir tepsi duruyordu. | Open Subtitles | و قد كانت الصينية المعد فوقها صحن الحساء فوق منضدة المطبخ |
Brian O'Blivion 11 ay önce ameliyat masasında sessizce öldü. | Open Subtitles | برايان بوليفيان مات في هدوء علي منضدة منذ 11 شهرا |
Alırdım ama Dayton, Ohio'da masa başı işi için çok gösterişliler. | Open Subtitles | ليس أني أمانع في أخدها,إلا انها لا تناسب. العمل وراء منضدة التحرير في ديتون، أوهايو. |
Antika satmak için bir yer arıyorum. Avize, masa gibi şeyler | Open Subtitles | أَبْحثُ عن مكانٍ لكي ابيع فية بعض التُحَف، مثل مصابيحِ و منضدة. |
Ne mutfak, ne pencere, ne masa, ne de sandalye var. | Open Subtitles | ليس هناك مطبخ، ولا نوافذ ولا مقاعد، ولا أي منضدة |
Şu masa temizlensin. Muz üstünde çalışamam. | Open Subtitles | إخل منضدة الخرائط هذة لا أستطيع الإبحار مع الموز |
Sevimli ufak sesin için ufak bir masa, ufak bir iskemle ve ufak bir ofis'in var artık. | Open Subtitles | تَحْصلُي لنفسك علي منضدة صَغيرة لطيفة. مَع كرسي صَغير لطيف، في المكتب الطيف الصَغير، لصوتِكَ الصَغيرِ اللطيفِ. |
Ne güzel masa. | Open Subtitles | منضدة رائعة ..سيكون سيئاً لو أن شخصاً ما |
- Hayır Niles. Önce şuna bakalım. Ne güzel bir ütü masası İşte bak. | Open Subtitles | لا قَبْلَ أَنْ نَنْظرُ إلى هذا منضدة كوي صَغيرة سَاحِرة جداً هنا. |
Reddedilenlerin masası değil, ama kesinlikle kendini dışlama bölgesi. | Open Subtitles | ليست منضدة المنبوذ، لكنّها أرض المنفى الذاتى بالتأكيد |
Müttefik değil kumarbaz. Şerif şatoda kumar masası kurdurdu. | Open Subtitles | . ليس حليفاً ، هو مقامر . عمدة البلدة وضع منضدة المقامرة في القلعة |
Langırt masasının striptizcilerden daha iyi bir yatırım olduğunu söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان منضدة كره القدم كان استثمار افضل من المتعريات |
Ve onlarla buluşmak derken, Haley'in masasında sikişmeyi mi kastediyorsunuz? | Open Subtitles | وبالإجتماع معهم ، هل تقصد مُضاجعتهم على منضدة هالى ؟ |
Numaralı gözlüklerini gece yarısı ışığın altında masaya dizdiğinden bahsetti. | Open Subtitles | أنه وضع نظارات طبيه حول المصباح الذي على منضدة الفراش |
Küçük bir masada büyük resimler çizebilmek için çok uygunlardı. | TED | وهي سهلة جدًا فيمكنك صنع صورة كبيرة على منضدة صغيرة جدًا |
Beyaz balina kötü bir plankton içti ve kahve masasına sıçrattı şimdi yönetimi devralma sırası sana geldi. | Open Subtitles | شرب الحوت الأبيض بعض بلانكتون السيئ وإندفع خلال منضدة صغيرة والآن هو دورك لأخذ القيادة. |
Burada bir masanın içine kıvrılıp girebilecek bir var mı? | Open Subtitles | هل عندك هنا واحد صغير ورشيق يمكنه الدخول في منضدة ذات غطاء متحرك؟ |
ve Fred Smith masayı bronzla kaplattı. | Open Subtitles | وفريد سميث كان عنده تلك منضدة البطاقة برنزت. |
Duvarda foto. Bir şapka. sehpa Kahve masasında bir kitap. | Open Subtitles | صورة على الحائط, قبعة منضدة قهوة وعليها كتاب |
Benimki de marangozluk, yıkanma tezgahı yapıyorum. | Open Subtitles | انا أعمل بالنجارة, وأبني منضدة |
Yatak odanda, üstünde mavi lamba bulunan bir komodin var. | Open Subtitles | في غرفة نومك هنالك منضدة ومصباح ازرق |
Otopsi masasını, morg tepsilerini ve X-ray makinelerini görebiliyorsunuz ve hatta otopsi masasındaki kullanılmış aletleri görebiliyorsunuz. | TED | ترون منضدة التشريح، طاولات المشرحة، ماكينات أشعة إكس وحتي الأدوات المستعملة التي ترونها علي منضدة التشريح. |
Luther, dijital kamera aktarmaya hazır ol, bahis gişesi 12. | Open Subtitles | الكاميرا الرقمية مستعد لاستقبال البث منضدة الرهان 12 |
Biz sekiz numaralı masadayız. Bu bizim masamız değil. | Open Subtitles | دافني، هذه منضدة رقم ثمانية إنها ليست لنا |