Biliyor musun, bence bir içki sana bir bakış açısı verebilir. | Open Subtitles | شراب واحد يمكنه أن يمنحك منظوراً أفضل للأمور |
- Sana göre. Yepyeni bir bakış açısı var. Seni korkutuyorsa başka tabii. | Open Subtitles | إنّها تملك منظوراً جديداً ما لم يكن هذا يهدّدكَ |
Budala ve kevaşe olmanın bir iyi tarafı da size eşsiz bir bakış açısı sunmasıdır. | Open Subtitles | أحد الأمور بشأن كونك شخصاً فاحشاً و غبياً أنه يمنحك منظوراً فريداً |
Konuşmaları çok heyecan verici. Her şeye yeni bir bakış açısı getiriyor. | Open Subtitles | محادثة حيوية، وتضفي منظوراً جديداً على الأمور |
Zihinsel baskının az olduğu rüyalarda travmatik olayları tekrar yaşamak daha net bir bakış açısı ve psikolojik olarak sağlıklı yollarla olayları daha iyi kavrama yeteneği sunar. | TED | استرجاع الأحداث المؤلمة في أحلامك مع إجهاد عقلي أقل قد يمنحك منظوراً أكثر وضوحاً وقدرة على تحسين معالجتها بطرق سليمة نفسياً. |
Ve Chase'in, gerçeklerin boy ölçüşemeyeceği bir romantik bakış açısı var. | Open Subtitles | و(تشايس) يملك منظوراً رومنسياً عن الحبّ لا يمكن للواقع التغلّب عليه |
Açıkçası bana yeni bir bakış açısı veriyor. | Open Subtitles | يعطيني منظوراً جديداً بالتأكيد |
Bir takım, komple bakış açısı verir. | Open Subtitles | أما الفريق فيُكسبك منظوراً جديداً. |
Sana yeni bir bakış açısı vereceğim. | Open Subtitles | دعني أمنحك منظوراً حقيقياً |
Tüm bunlar, Talbot olayına yepyeni bir bakış açısı getiriyor. Sağ ol. | Open Subtitles | ذلك يضع منظوراً جديداً كلياً على حادث عائلة (تالبوت). |
Her biri özgün bir bakış açısı kazandırır. | Open Subtitles | كل واحد يجلب منظوراً فريداً |
bakış açısı kazanmak istemiyorum ki. | Open Subtitles | لا أريد منظوراً. |
- Her zaman onlara sahiptim elbette ama Emily'nin beyni yeni bir bakış açısı kazandırdı. | Open Subtitles | ،لطالما أحببته، بالتأكيد لكن دماغ (إيميلي) منحني منظوراً جديداً |
Bize yeni bir bakış açısı kazandırabilirsin. | Open Subtitles | لذا ستمنحيننا منظوراً جديداً! |