Fakat o devirde yeterli yöntemler (teknoloji) olmaması bu mekanizmayı moleküler seviyede tanımlamasına engel oldu. | TED | لكن الافتقار للطريقة الملائمة آنذاك منعه من تعريف هذه الطريقة على المستوى الجزيئي. |
Hemen geliyorum, ama ayrılmak isterse, Onu durdurmaya çalışmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تحذري أنا قادم ولكن إذا أراد الرحيل فلا تحاولي منعه |
Henüz başlamayan küresel ısınmayı engellemeye katkısı olur. Böylece oluşmasını önleyebiliriz. | Open Subtitles | سيفيد ذلك الاحتباس الحراريّ، والذي لم يحدث بعد، لذا قد يمكننا منعه |
Durdurun onu. | Open Subtitles | منعه. |
Arkadaşıma çok aptalca bir şey yapmasını söyledim ve Onu durdurmak zorundayım. | Open Subtitles | قلت يا صديقي أن تفعل شيئا غبيا حقا، ويجب أن أذهب منعه. |
Bu dolaşımı bozamazsak, gezegenimiz, Lucas'ın önlemeye çalıştığı aynı duruma maruz kalacak. | Open Subtitles | الكوكب سيواجه نفس ما كان لوكاس يحاول منعه |
Şimdi bir sonradan görme soysuz sopsuz, mevkisi ve serveti olmayan bir genç kadın buna engel olacak! | Open Subtitles | والآن ليتم منعه من قبل ذرائع مبتدئة من قبل شابة بدون عائلة. من دون علاقات او ثروة؟ |
Bu aptal kalbimin seni sevmesine engel olamıyorum. | Open Subtitles | ولا يمكنني منعه من حبك لا يمكنني منعه من حبك ذلك القلب الغبي |
Onun diğer insanlarla çıkmasına engel olamam ama bu sen olamazsın. | Open Subtitles | انا أعرف بإنني لا أستطيع منعه من مواعدة الناس لكن ليست أنتي |
Onu durdurmaya çalıştım. Kim olduğunu bilmiyorum. Koruma, koruma! | Open Subtitles | لقد حاولت منعه انا لا اعرف من هذا الرجل,ساستدعي الامن |
Onu durdurmaya çalıştım. Onun kim olduğunu bilmiyorum. Güvenlik! | Open Subtitles | لقد حاولت منعه انا لا اعرف من هذا الرجل,ساستدعي الامن |
Çok özür dilerim, efendim. durdurmaya çalıştım ama... | Open Subtitles | آسفة جدا يا سيدي لقد حاولت منعه من الدخول |
Babamın engellemeye çalıştığı şey sayende yeniden hayat buldu. | Open Subtitles | ما كان يحاول منعه بالتحديد، أعدته أنت للعالم. |
Durdurun onu. | Open Subtitles | منعه. |
Bu kadar iyiyse, Onu durdurmak çok zor olacak. | Open Subtitles | اذا كان بهذه القدرة فسيكون من الصعب منعه |
Hastalığın doğuya gitmesini önlemeye çalışıyorlar sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يحاولون منعه من التقدم شرقًا. |
Geçemedim ve o sürücü kursuna girmem yasaklandı. | Open Subtitles | أنا لم يمر، وحصلت على منعه من أن مركز الاختبار. |
Neden birdenbire akciğerlemize girmesini engellemek için nefes almalıyız ki? | TED | لكن لماذا نستنشق الهواء فجأة ثم يتم منعه دخول الرئتين؟ |
Ama eğer ne istediğini ortaya çıkarabilirsek, ...o zaman onu durdurabiliriz. | Open Subtitles | و لكن إذا تمكنا من معرفة ما يريد عندئذ سنكون قادرين على منعه |
Evet, birisi resminden hoşlanmamış, ve birisi resimleri yasaklamış. | Open Subtitles | نعم، شخص ما لَمْ يعجبه ما يرسم، لذا منعه من الرسم. |
Oraya ulaşmadan durdurmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا منعه قبل أن يصل هناك |
Ne yani, aptal bir makaleyi yazmasını önlemek için onu öldürdüğümü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت تعتقد أنني أنا من قتله من أجل منعه من كتابة مقالته الغبية |
Lütfen, durdur onu. | Open Subtitles | يرجى منعه. |
Yillardir bu cins şiddetin engellenemez olmadığına, öğrenilen ve öğrenildiyse tersinin de öğrenenileceği ve önlenebilir bir şey olduğuna dair bazen başkalarını inandıramasam da tutkulu bir inancım oldu. | TED | و طوال هذا السنين كلها كان لدي ايمان شغوف و في بعض الاحيان غير شائع بأن هذا العنف ليس بالامر المحتوم بل أنه مكتسب , و اذا كان بالفعل مكتسبا يمكن منعه و التخلص منه . |
Eşyalarını topluyor, gitmek için ve ben onu durduramıyorum. | Open Subtitles | إنّه يجمع أغراضه للرحيل وليس بوسعي منعه |