onlardan, hangi ayaklarıyla topa temas ettiklerine dikkat etmelerini istedik. | TED | طلبنا منهم أن ينتبهوا لأي جانب من قدمهم يلامس الكرة. |
Bir çok yöntem var ama onlardan biri sana dokunmam. | Open Subtitles | يحدث هذا عن طريق بعض الخطوات واحدة منهم أن ألامسك |
Oyunculara çifter çifter kentsel manzaralar gösterildi, ve onlardan hangisini daha güzel, huzurlu ya da neşeli bulduklarını seçmelerini istedik. | TED | حيث يعرض على المشاركين زوج من المشاهد الحضرية، ويطلب منهم أن يختاروا أي واحد هو الأكثر جمالًا وهدوء وسعادة. |
Silahlarımızı iade etmelerini isteyelim. | Open Subtitles | حسناً نحن يجب ان نطلب منهم أن يعطونا أسلحتنا |
Bir istisna yapmalarını iste. Birinci sınıfları oynatmamıza izin versinler. | Open Subtitles | اطلب منهم أن يقوموا باستثناء يتيح لنا اشراك طلاب مستجدين |
onlara zenginliği, büyümeyi, rekabet gücünü, şeffaflığı, adalet sistemini, tüm bunları geliştirin diyoruz. | TED | نريد منهم أن يوصلونا إلى الازدهار، والنمو والتنافس والشفافية والعدالة وكل تلك المتطلبات. |
Bu yüzden güvenlik kamerası konusunda uzmanlaşmış bir şirketle çalıştık ve bizim için bir yazılım geliştirmelerini istedik, odadaki insanlara bakan, onları takip eden ve görünmez hale getirip, arka planla yerini değiştiren bir kamera yaptık. | TED | وبالتالي اشتغلنا مع شركة والتي تتخصص في المراقبة بالكاميرا، وطلبنا منهم أن يطوروا لنا برمجية، باستخدام كاميرا والتي بإمكانها النظر إلى الناس في الغرفة وتعقبهم وتعويض شخص واحد بالخلفية، وجعله غير مرئي. |
onlardan birlikte bir proje yapmalarını istedim, ülkelerinde karikatürlerin karşılaştığı sorunları ele almalarını istedim. | TED | و طلبت منهم أن يقوموا معاً بمشروع، يتعرض للقضايا التي تؤثر على بلادهم في شكل كاريكاتير نعم، كاريكاتير. |
onlardan sonuçları acilen - bana iletmelerini istemiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت منهم أن ينتهوا منها في أسرع وقت ممكن |
Anne lütfen, onlar daha çocuk! onlardan bunu... | Open Subtitles | امي من فضلك هم مجردأطفال ولآ يمكنكِ أن تتوقعى منهم أن |
onlardan beklediğim tek şey dediklerimi aynen uygulamalarıdır. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذى أتوقعه منهم أن ينفذوا تعليماتى بالضبط |
Ben onlardan size katılmalarını istedim ve onlar bunun için büyük bedel ödediler. | Open Subtitles | طلبت منهم أن يتبعوكم وقد دفعوا ثمن ذلك غاليًا |
Bu komandoları ben eğittim. onlardan istediğim herşeyi kendim de yaptım. | Open Subtitles | لقد درّبت هؤلاء المشاة كل شئ طلبته منهم أن يعملوه, قمت به بنفسي |
Onu jürinin karşısına çıkarıp... onlardan hüküm vermelerini istememin hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | لا محاله أنني سأضعها أمام هيئة محلفين و أطلب منهم أن يحكموا عليها |
Lütfen acele etmelerini söyleyin. Eve dönmeliyim. | Open Subtitles | من فضلك أطلب منهم أن يسرعوا لقد حصلت على العودة إلى ديارهم |
Lütfen havaalanlarına, polise ve askere daha hareket etmelerini istemediğini söyle. | Open Subtitles | أرجو أن ترسل أوامرك للخطوط الجوية ، الشرطة و الجيش طالباً منهم أن لا يقوموا بحركة الآن |
onlardan bize bonus görevinde yardım etmelerini istedik. | Open Subtitles | طلبنا منهم أن يساعدونا بتحطيم الدور الإضافي |
Mürettebat ve yolcu listelerini gemilerin şemalarını, silah ve yedek parça envanterlerini iste. | Open Subtitles | , وأطلبى منهم أن يرسلوا قوائم ركابهم وطاقمهم معكلتصميماتالسفن وقائمة بأي أسلحة أو قطع غيار موجودة |
Diğer deneylerde onlara mekânın, içeri mi dışarı mı olduğunu soruyoruz. | TED | وفي تجارب أخرى، نطلب منهم أن يخبرونا ما إذا كان المشهد خارج أم داخل المنزل؟ |
Ve sonunda, oy verme niyetlerini bir kez daha doldurmalarını istedik. | TED | وفي النهاية، طلبنا منهم أن يعبروا عن نيتهم في الاقتراع مرة أخرى. |
Hükümetleri seçerken ya da seçilmemiş yönetimlere tahammül ederken onlara fiili olarak kendi ülkemizde bazı şeyleri geliştirmelerini söylüyoruz. | TED | عندما ننتخبهم أو عندما نتحمل الحكومات الغير منتخبة، نحن نقول لهم وبشكل واضح ما نريده نريد منهم أن "يخلصونا" داخل بلادنا هنالك العديد من الأمور. |