"منومة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Uyku
        
    • hipnotize
        
    • ilacı
        
    Ama ben yatmıştım. Üstelik Uyku hapı da aldım. Korkarım cevabım hayır. Open Subtitles أنا في السرير، وقد أخذت حبة منومة لذا أخشى أني لن أقبل
    En son ne zaman Uyku hapı veya içki içmeden uyuduğumu hatırlamıyorum. Open Subtitles لم أنم دون شراب أو حبة منومة منذ أن أستطيع أن أتذكر
    Elbette, Uyku hapı aldığı için, onu uyandırmadan kolunun bir kısmını kesebilirsin. Open Subtitles وطبعاً يكون تناول حبوباً منومة فتستطيعين جرح ذراعه قليلاً من دون إيقاظه
    Kadının içkisine Uyku ilacı attım. İçkiyi içti ve bayıldı. Open Subtitles مثل ما قلت, وضعت حبة منومة بمشروبها, شربت وأغمي عليها
    Ama zihinlerimiz hala bu fikirlerle hipnotize edilmiş halde. Bu fikirlerden kendimizi azat etmemiz gerek. TED ولكن عقولنا ما زالت منومة مغناطيسيا بهذه الأفكار. ويجب علينا أن نحرر أنفسنا من بعض هذه الأفكار.
    Uyku hapı var elbet. Ancak senin durumunda onları yazamam. Open Subtitles حبوب منومة ، نعم لكن لا يمكنني وصفهم لمثل حالتك
    Size hemen söyleyeyim ki Bayan Blanche, eğer şu kardeşiniz... sizi susturmak için Uyku hapları vererek dışarı çıktıysa... Open Subtitles آنسة بلانش إذا كانت أختك تلك قد أعطتك حبوباً منومة لتبقيك هادئة
    Uyku haplarını alıp, onları da antidepresanlarla karıştıracaksın. Open Subtitles ثم عليك أن تتناولي حبوب منومة وتخلطين تلك القمامة مع حبوب مضادات الاكتئاب
    İki saat oldu! Ne yedin sen böyle? Yemek mi yoksa Uyku hapı mı? Open Subtitles أنت بالداخل منذ ساعتين ماذا أكلت حبوب منومة أم طعام
    Elimde değil ama akşam için endişelenme, Uyku hapı alıyorum. Open Subtitles اسف لهذا . لكنى لن ازعجكك ايلاً لانه لدى حبوب منومة
    Lanet olası ruh doktoru! Anti-depresanlar, sakinleştiriciler Uyku hapları. İstediğiniz var mı? Open Subtitles سحقاً للأطباء النفسيين، مضادات التسكين ومسكنات وحبوب منومة
    Uyku ilacı falan isterseniz... Open Subtitles هل تتناول حبوب منومة لا,شكرا.يمكنني التاقلم مع الوضع
    Yanımda Uyku haplarım var, tıpkı uçaktaki diğer yolcular gibi. Open Subtitles معي حبوب منومة مثل اي راكب على متن الطائرة
    Tazminatı intiharmış.İki şişe Yaklaşık 30 tane Uyku hapı içmiş Open Subtitles نقود مصروفة من اجل الانتحار اثنتان من القناني وثلاثين حبة منومة
    30 tane Uyku hapı bir başkası için ölümcül olabilirdi. Open Subtitles ثلاثون حبة منومة من الممكن أن تكون قاتلة للآخرين
    Evet, sana Uyku ilacı vermediği sürece, bunu yapmak oldukça zor olacak. Open Subtitles , أجل , إلا لو أنه أعطاكِ حبوب منومة هذا سيكون رائع للادمان
    Viskime Uyku ilacı koyup, testislerimi bacağıma yapıştırmıştı. Open Subtitles لقد وضعت حبوب منومة في شرابي و وضعت الصمغ بين خصيتي و فخذيّ
    Üvey annem, o zamanlar babamın sekreteriydi, kahvesine Uyku ilacı koydu ve onu göldeki kayığa bindirdi. Open Subtitles أعتقد بأن زوجة أبي كانت سكرتيرة أبي وضعت حبوب منومة في القهوة فحملتها خارجا في البحيرة على القارب
    Kanıtlara göre Uyku hapı ve uyşturucu vardı sizde ve kızda. Open Subtitles حقيقة أننا وجدنا آثار حبوب منومة و كحول في دمائك و دماء سارة
    Kız da sanki büyülenmiş hipnotize edilmiş gibi kaçamadı. Open Subtitles ولإنها كانت كما لو أنها مسحورة أو منومة مغناطيسيا... لم تستطع الهرب.
    Kız sanki büyülenmiş hipnotize edilmiş gibi kaçamadı. Open Subtitles ولإنها كانت كما لو أنها مسحورة أو منومة مغناطيسيا... لم تستطع الهرب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more