"منّا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bizim
        
    • bizi
        
    • bize
        
    • ikimiz
        
    • kişi
        
    • Hepimiz
        
    • biz
        
    • içimizden
        
    • elimizden
        
    • ikimizin
        
    • bizimle
        
    • İkimizden
        
    • hepimizden
        
    • kişiyiz
        
    • Hepimizin
        
    Sana karşı geleceğiz, ki bu da bizim üstümüz olduğunu düşünmene rağmen bizden farklı olmadığın gerçeğini sana gösterecekti. Open Subtitles مما سيجبركَ على مواجهة الحقيقة في أنّك وإن كنتَ تظنّ نفسكَ أفضلَ منّا فأنتَ لا تختلفُ عنّا في شيء
    Öyle bir sey yaparsak Mitch Lodwick bile bizi maskara eder. Open Subtitles حتى ميتش لودويك يمكنه ان يجعل منّا اضحوكة اذا فعلنا ذلك.
    Aya da, Normandiya'ya da çıktık, yine de bize kızdılar. Open Subtitles هبطنا على سطح القمر وشاطئ نورماندي، ورغم ذلك يستاؤون منّا
    İkimiz de kabiliyetlerimizi açık etmek için bekliyoruz. Harbiden bayılıyorum. Open Subtitles كلّ منّا ينتظر كشف الآخر عن قدراته، أتفهّم ذلك حقًّا.
    Belki de sadece ona iki kişi yaklaşmalıyız, ne olur ne olmaz. Open Subtitles إذاً في هذه الحالة، يجب على اثنتَيْن منّا فقط أن يتحدثن إليها
    İlkeli ve katı bir liderdi ve Hepimiz için hem öğretmen hem arkadaştı. Open Subtitles كان مفكّرًا شموليًّا وقائدًا حازمًا وكان لكلّ الحاضرين منّا هنا الليلة أستاذًا وصديقًا.
    Başkan bir plan oluşturmamızı istedi, biz de bunu yapacağız. Open Subtitles طلب منّا الرئيس أن نأتي بخطةٍ، وهذا ما سوف نفعله
    İçimizden 7 kişi, hükümetin birleşme programı altında liseye gitmek için seçildi. Open Subtitles سبعة منّا تم اختيارهم للدخول الى الثانوية برنامج تكامل من قبل الحكومة
    Bizden 10 kat daha yüksek ses çıkarabilirler ve bizim duyduğumuzdan 10 kat daha yüksek sesleri duyabilirler. TED فهي تصدر أصواتاً أعلى منّا بعشرة أضعاف وتسمع أصواتاً أعلى منّا بعشرة أضعاف
    Yani, hanımlar ve beyler, bizim için çok kötü bir kamu güvenliği sonucu ortaya çıkacaktı. TED سيداتي وسادتي، إنها نتيجة فظيعه لكُلٍّ منّا.
    Bilirsiniz işte, bizde bir kültür aşağılığı var, yani bizim yaptığımız hiçbir şey yeteri kadar iyi değildir. TED لأنه لدينا هذه الدونية الثقافية، التي تعني أن اي شيء يأتي منّا ليس جيد بما فيه الكفاية.
    Bu yüzden, geçen sene Westminster'da o sürtük bizi geride bıraktı. Open Subtitles لِهذا تلك كلبةِ الصلصالِ تَقدّمتْ منّا السَنَة الماضية في ويست مينستر.
    Halkla ilişkiler adamı, bizi Haziran'daki vade gününe çevirerek ücretlendirecek kişi. Open Subtitles رجل علاقات عامة, والذي سيتقاضى منّا تكاليف تحويل يونيو إلى سلعة.
    bizi olaydan tamı tamına üç dakika önce haberdar ettin. Open Subtitles لقد طلبت منّا العمل على هذا قبل ثلاث دقائق حرفياً.
    İki korsan teknesi bize yaklaşıyor muhtemelen arkalarında ana gemi var. Open Subtitles ثمة قاربين للقراصنة يقتربان منّا مع إحتمالية وجود سفينة كبيرة ترافقهم.
    Daha önce hiçbirimiz gerçeğini görmemiştir, fakat onun var olduğunu biliyoruz, çünkü bize bu molükülü anlamamış öğretildi. TED لم يرى أي منّا في الواقع هذا من قبل، لكننا نعلم أنه موجود لأنه تم تعليمنا فهم لماذا هذا الجزيئ.
    İkimiz de Norveççe bilmiyoruz ki bu bir suç da değil. Open Subtitles لا أحداً منّا يتحدث لغة النرويج لا تعتبر جريمة على فكرة
    Birlikte çalışırken ikimiz de işlerin bu şekilde başarılı bitmesini sağlayamamıştık. Open Subtitles عندما عملنا معاً، ذلك لمْ ينجح كما أراد أيّ أحدٍ منّا.
    En az yirmi kişi olduğunu söyledin. Silahlarımız da onlarda. Open Subtitles لا, لا, خمسة منّا لايكفي قلت بأنهم عشرون على الأقل
    Ancak bunu yapmadan önce yeşilin ne anlama geldiğini tekrar açıklamamız gerekiyor çünkü Hepimiz onu farklı bir şekilde tanımlıyoruz. TED ولكن قبل أن أقوم بذلك، يجب أن نخوض في تعريف ماهية الأخضر، لأن الكثير منّا لديه تعريف مختلف له.
    biz hayır diyorduk, fakirlere tercih hakkı verirken fakirlerin beklentilerini karşılayabilmeleri için bizim de beklentilerimizi yükseltmeliyiz. TED ونحن رفضنا ذلك وأكّدنا أنّ الخيار التفضيلي للفقراء يتطلب منّا أن نرفع سقف طموحاتنا لمستوى طموحهم حول مستقبلهم.
    Sayımız Fransızlara göre çok az. İçimizden birilerinin eve sağ dönme ihtimali yok gibi. Open Subtitles الفرنسيين يفوقوننا عدداً، ولسوء الحظ لن يعود أحد منّا.
    Her şeyi hallet sonra itin teki gelip elimizden alsın. Open Subtitles لا يمكننا فعل كل هذا وترك بعض السفلة يأخذوه منّا.
    İkimizin de kendini ateşe atmasını gerektirecek bir durum yok. Open Subtitles لا يوجد سبب لكلٍ منّا كي نربط أنفسنا بهذه القضية
    bizimle oynuyordun ve her odaya bizimle alay etmek için ipuçları bile bırakmıştın. Open Subtitles ،لقد كنت تتلاعب بنا حتى أنّك تركت الأدلة في كل غرفة لتسخر منّا
    İkimizden biriyle birlikte olsa bile, bedava bir akşam yemeğinden hoşlanacağına eminim. Open Subtitles أنا متأكد أن ستستمتع بعشاء مجاني، حتى ولو كانت من واحد منّا.
    Seni öldürmek beni sevindirmiyor ama Ragnarok hepimizden daha yüce bir olay. Open Subtitles قتلك , ليس فيه اي متعه لكن راجناروك , اكبر منّا جميعا
    Altı kişiyiz, üç yer kolay. Her kutuya iki kişi. Open Subtitles ستة منّا وثلاثة أماكن ، هذا بسيط اثنان لكل عبوة
    Sadece âşık olmak bu Hepimizin kendimizi olduğumuza inandırabileceğimiz bir şey. Open Subtitles هذا الوقوع في الحبّ أيّ واحد منّا بإمكانه إقناع أنفسنا بأن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more