| O gece Kız için mi ya da kendim için mi acı çekerek uyanık kaldım? | Open Subtitles | هل كانت معاناتي في تللك الليلة التي جفاني فيها النوم ، من أجل الفتاة أم من أجلي ؟ |
| Şimdi soru şu Sevdiğin Kız için bunu yapacak cesaretin var mı? | Open Subtitles | السؤال هو أتجرؤ على فعل هذا من أجل الفتاة التي تحبها؟ |
| Kız için geldiklerinde sakladım. Satabilirdim ama satmadım. | Open Subtitles | عندما أتوا من أجل الفتاة , قمت بتخبئتهم لقد كان في إستطاعتي بيعهم , لكنني لم أفعل |
| O Kız için bir ambulans çağırmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تطلب سيارة إسعاف من أجل الفتاة |
| Kitaptaki Kız için buradayım, kitaptaki diğer Kız için. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل الفتاة التى فى الكتاب الأخرى |
| Ortağım diğer odadan arayıp Kız için ambulans çağırmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ناداني زميلي من الغرفة الأخرى أننا نحتاج لسيارة إسعاف من أجل الفتاة. |
| Prens, sevdiği Kız için hayatını feda etti. | Open Subtitles | الأمير ضحى بحياته من أجل الفتاة التي أحبها |
| Buraya kaslı herifler için gelmediler. Kız için geldiler. | Open Subtitles | ليسوا هنا لشراء عبيد مفتولي العضلات، ولكنهم هنا من أجل الفتاة. |
| Korumayı ve birkaç adamı daha vurmuş.Halen silahlı. Kız için gelecek. Onu O'Sullivan'a götüreceğim. | Open Subtitles | أطلق النار على الحارس و اثنين اخرين انه لا يزال مسلحاً انه سوف يأتي من أجل الفتاة سوف أخذها الى سوليفان |
| Sevdiğim Kız için vücudumdaki her kemiği 100 kere kırarak. | Open Subtitles | بكسر كلّ عظمة في جسدي مئة مرّة من أجل الفتاة التي أحبّها. |
| Sevdiğim Kız için vücudumdaki her kemiği 100 kere kırarak. | Open Subtitles | بكسر كلّ عظمة في جسدي مئة مرّة من أجل الفتاة التي أحبّها |
| Kahretsin, Kız için sağlık ekiplerini arayın. | Open Subtitles | اللعنة نحن نحتاج الى علاج من أجل الفتاة الأن |
| Son iki yılda o Kız için Tommy'nin bütün hayatı boyunca yaptığından daha fazlasını yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلت الكثير من أجل الفتاة في السنتين الماضيتين أكثر مما عمل "تومي" لها |
| Bilirsin... doğru Kız için. | Open Subtitles | من أجل .. من أجل الفتاة المناسبة |
| Sözümü tutuyorum. Kız için gelmedim. | Open Subtitles | لقد أعطيت كلمتي لن آتي من أجل الفتاة. |
| Bu yeni Kız için. | Open Subtitles | هذا الطعام من أجل الفتاة الجديدة. |
| George ise aylardır uğraştığı bir Kız için düğününü iptal etti. | Open Subtitles | و (جورج) ألغى زواجه من أجل الفتاة التي يريد منذ أشهر |
| Bir zamanlar olduğum Kız için ağlıyorum. | Open Subtitles | إنهم من أجل الفتاة التي كُنت من قبل |
| Bu Kız için talihsizliğe razıyım diyorsun yani. | Open Subtitles | إذن أنت مستعد للتصرف بسوء من أجل الفتاة |
| Ve o küçük Kız için mi, buradasınız? | Open Subtitles | وهل أنت هُنا من أجل الفتاة الصغيرة ؟ |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 