Hayatını Bugün için yaşayanlar her zaman kaybeder. | Open Subtitles | هؤلاء من يعيشون فقط من أجل الغد سوف يقتلون من قِبل من يعيشون فقط من أجل اليوم |
Bugün için tekrar teşekkürler. Yarın görüşürüz. | Open Subtitles | أشكرك ثانيةً من أجل اليوم سأراك غداً |
Bunun için. Bugün için. | Open Subtitles | من أجل كل شيء و من أجل اليوم أيضاً |
Öyle değil mi? Şimdi neden eve gidip de, büyük gün için sabah erkenden kalmıyorsunuz? | Open Subtitles | لذا، لم لا تعودين إلى بيتكِ، وتستيقظين مبكراً من أجل اليوم الكبير ؟ |
Ben gidip çantalarımı açayım ve büyük gün için dinleneyim. | Open Subtitles | حسنا ، من الأفضل أن اذهب وافرغ حقائبي وأرتاح من أجل اليوم الكبير |
Uğur günü için hazırlıklar tamam. Misafirler gelmeye başladı. | Open Subtitles | كل شيء مُعدّ من أجل اليوم السعيد الضيوف يَصْلون |
İmkanı yok.O Lois'in yağmurlu günler için biriktirdiği para. | Open Subtitles | هذه أموال لويس من أجل اليوم الماطر يوم ماطر يعني عند الحاجة |
Bugün için minnettarım. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً من أجل اليوم |
Bugün için, her şey için. | Open Subtitles | من أجل اليوم من أجل كل شيئ |
Tanrım, beni bu gün için hakikaten de heyecanlandırmıştın. | Open Subtitles | لقد جعلتني فعلاً أتحمس من أجل اليوم |
Büyük gün için? | Open Subtitles | من أجل اليوم المشهود ؟ |
Oğlum Ricky ile meslek günü için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل اليوم المهني مَع إبنِي، (ريكي) |
Hollanda günü için olan şarkımı prova ediyorum. | Open Subtitles | -أتدرب على أغنيتيّ من أجل اليوم الهولندي . |
Aldığımız tüm eğitimler bu günler için çocuklar. | Open Subtitles | كل جزء من التدريب الذي قمنا به كان من أجل اليوم, يا شباب |
Bu Lois'in yağmurlu günler için biriktirdiği para! Ah, lanet olsun. | Open Subtitles | هذه أموال لويس من أجل اليوم الماطر |