Daha tanışmadığın biri için bir dil öğrenmen çok hoş bir şey. | Open Subtitles | من الرائع أن تتعلم لغة كاملة من أجل شخص لم تقابله بعد |
Bazen uyanıp sana daha çok benzeyen biri için beni terk edeceğinden korkuyorum. | Open Subtitles | أحياناً، أقلق من أنّك قد تستيقظ و تهجرني من أجل شخص يُشبهكَ أكثر |
Çünkü kontrolcü biri olabilirim ama senin kadar özel biri için çaba harcardım. | Open Subtitles | لأنه رغم أني أكون متحكّماً أحياناً، كنت لأحاول العمل على ذلك من أجل شخص مميز مثلك |
Notta da onu başka birisi için terk ettiğiniz yazıyordu. | Open Subtitles | والرسالة كانت لتخبرها بأنّك كنت .لتهجرها من أجل شخص آخر |
Tek bir kişi için, daha kaç kişiyi feda edeceksin! | Open Subtitles | كل خذا من أجل شخص واحد كم عدد الذين تنوي أن تضحي بهم؟ |
Muhtemelen daha iyi biri uğruna. Kim benden iyi olabilir ki? | Open Subtitles | و أفترض أنها تركتنى من أجل شخص آخر أفضل منى بكثير. |
Neden hiç tanımadığın biri için Roark'a kafa tutuyorsun? | Open Subtitles | لكن لماذا ترغب بأن تعادي رورك من أجل شخص بالكاد تعرفه |
Neden bir daha asla görmeyecekleri biri için o kadar zahmete katlanmışlar? | Open Subtitles | لماذا كل هذه المشاكل من أجل شخص لن يعود مجدداً |
Muhtemelen başına gelenleri hak eden biri için var olduğundan emin olmadığım bir kızı köşe bucak arayacak vaktim olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ربما هي غير موجودة من أجل شخص اخذ ما يستحقه على اية حال؟ |
Oyunda olmayan biri için kuralları değiştiremem. | Open Subtitles | لا يمكن أن أغيّر القوانين من أجل شخص لا يلعب أصلاً. |
Daha tanışmadığın biri için bir dil öğrenmen çok hoş. | Open Subtitles | لمن الرائع أن تتعلم لغةً بأكملها من أجل شخص لم تقابله حتى |
Büyüsün ve sağlıklı olsun diye başka biri için yemeğe başladığında, yemek ile arandaki ilişki tamamen değişiyor. | Open Subtitles | عندما تأكلين من أجل شخص آخر لكي يكبروا ويصبحوا صحيين |
Biliyorum. Beni görmediğim biri için terk ettin. | Open Subtitles | نعم أنت تركتيني من أجل شخص لم أراه أبداً |
Silahı başka biri için almış olabileceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّها إشترت السلاح من أجل شخص آخر؟ فتى؟ |
O hayatını tanımadığı biri için verdi. | Open Subtitles | لقد ضحّى بحياته من أجل شخص لمْ يكن يعرفه. |
Sona ermeden önce, hayatimda bir sefer gururla hizmet etmenin nasil bir sey oldugunu görmek istedim inandigim biri için savasmanin. | Open Subtitles | لمرّة قبل موتي، أتمنى أن أقدر على الخدمة بفخر، القتال من أجل شخص أؤمن به |
Önemsiz biri için binlerce hayatı riske atacaksın. | Open Subtitles | سوف تخاطر بحياة الآلاف من أجل شخص لا قيمة له |
O halde neden buradaki bütün bu adamlar tamamen yabancı biri için hayatlarını ortaya koyuyorlar? | Open Subtitles | لماذا يرغب كل شخص في هذه الغرفة بأن يضحوا بحياتهم من أجل شخص غريب؟ |
Bu yüzden size belirli bir helikopterin belirli bir helikopter pistinde belirli biri için hazır olduğunu söyleyen kişi ben olmayacağım. | Open Subtitles | لهذا السبب لستُ الشخص الذي أخبرك أن هناك مروحية كعينة في مهبط للطائرات معين، يتم تزويدها من أجل شخص معين ... |
"Kalbim birisi için kendini yok ediyor, kim bu? O sensin" | Open Subtitles | قلبي يدمر نفسه بنفسه من أجل شخص ما أنت هذا الشخص |
Akıllı olması gereken birisi için gerçekten, çok aptalca riskler alıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحمل الكثير من المخاطر من أجل شخص يفترض أن يكون ذكياً |
Bak, başka bir kişi için hiç bencil olmayan birşey yapmaktan daha büyük bir karma dersi yoktur. | Open Subtitles | ليس هنالك أعظم من أن تقوم بشئ متخلياً عن الأنانية من أجل شخص آخر. أنا جادة فيما أقول |
Bu dostluğun yürümesi için çok uğraştım, ama benim için kılını kıpırdatmayan biri uğruna ölemem! | Open Subtitles | ولقد عملت جاهدا لإنجاح هذة العلاقة ولكن, لن أموت من أجل شخص لن يموت من أجلي |