Bu bana, bir şeyin her zaman ilk görünüşüne göre kabul edilmeyebileceğini öğretti. | Open Subtitles | هذا علّمني أن لا أتقبّل الأمور دوماً كما تبدو لي من أوّل وهلة. |
Öğrenmen gereken ilk şeylerden biri itaattir... | Open Subtitles | حسناً، من أوّل الأشياء التي يجب أن تتعلّميها هي الطاعة لـ .. |
New York'un ilk kadın avukatlarından biriydi. | Open Subtitles | كانت واحدة من أوّل النِساءِ المحاميون في ولاية نيويورك |
Rahat bir uyku ortamı yaratmak babamın bana ilk öğrettiği şeydi. | Open Subtitles | واحدة من أوّل المهامِ آي تَعلّمتْ في ركبةِ أبي. |
Una bilmiyordu ama, onun bebeği 400 yıl boyunca doğacak ilk bebeğimiz olacaktı. | Open Subtitles | طفلتها الرضيعة سَتَكُونُ واحدة من أوّل الأطفال الجدّد خلال 4 مائة سنةِ |
Seni gördüğüm ilk andan itibaren, ihtiyaçlarının esiri olduğunu anladım. | Open Subtitles | من أوّل مرّة رأيتك بها كان بوسعي رؤية كم كنت منهكاً بشكل يائس من قبل حاجتك |
ilk denemede kırılmalı yoksa iyiye işaret değildir. | Open Subtitles | ستنكسر من أوّل محاولة، وإلا لن تكون فأل خير |
İlk Hristiyan tarihçilerden ve savunucularından olan Justin Martyr şöyle yazmıştır: | Open Subtitles | مسيحية ويهودية التَسْبيق الطويلةِ. شهيد جوستن، واحد من أوّل المؤرخون والمدافعون المسيحيون كَتبا: |
Aslında Kuzey Kutup dairesini ilk keşfedenlerden biriydi, ki bu çok önemli. | Open Subtitles | في الحقيقة، هو واحد من أوّل للإسْتِكْشاف إنّ الدائرة القطبية الشماليةَ، التي قضية كبرى. |
Yeni hükümetinizin ilk resmi fiillerinden birinin insanlarıma saldırıp onları kaçırmak olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول لي بأنّ واحدة من أوّل الأفعال الرسمية من حكومتك الجديدة كانت أن تهاجم وتختطف رجالي؟ |
Bunları, ilk girdiği seçim yarışı arşivlerinden buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ هذا في الإرشيف من أوّل ترشيح له للمنصب. |
Onu ilk gördüğüm anda ona aşık olmuştum. Aradığım insanın o olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أغرمت بها من أوّل نظرة أيقنت أنّها المنشودة |
Dördüyle de konuştum. İlk İrlandalı'dan diğerine... sonra diğerine... | Open Subtitles | تحدّثت إلى أربعتهم، من أوّل إيرلندي إلى الآخر والآخر |
Kadınlarla düşüp kalkmayı bırakmamı yola gelmemi, tanıştığım ilk iyi kızla evlenmemi istiyorlar. | Open Subtitles | يودّوني أن أبارح العبث وأن أستقرّ وأتزوّج من أوّل فتاة لطيفة ألاقيها. |
Benim de bir ruh ikizim var. Bilirsiniz hani ilk görüşte aşk, sonsuza dek yaşamayı istemek ebedi aşk, o tür bir şey yani. | Open Subtitles | أنا أيضًا لديّ خليلة، أحببتها من أوّل نظرة، وددت العيش معها للأبد. |
İlk vampir saldırımı atlattım. | Open Subtitles | لحظة، لقد نجوت من أوّل هجوم تشنّه عليّ مصّاصة دماء. |
Geldiğim ilk günden itibaren katlanması güç bir yerdi. | Open Subtitles | لم أتمكّن من احتمال المكان من أوّل يوم لي فيه |
Hissettiğim tek şey ilk öldürdüğüm zaman ölü kalmayışının beni rahatsız ediyor oluşu. Sana inanmıyorum. | Open Subtitles | شعوري الوحيد هو الانزعاج من أنّه لم يظلّ ميّتًا من أوّل مرّة. |
Seni tanıyorum, gördüğün ilk yeri alırsın diye endişeleniyordum. | Open Subtitles | إنّني أعرفك، كنت أخشى من أنّك ستتخذ من أوّل مكان تراه مقاماً. |
Çanları çalmaya çalıştığınız ilk dersinizi unutmadınız değil mi? | Open Subtitles | لم تنسوا العبرة من أوّل مهمة لسرقة الأجراس، أليس كذلك؟ |