| Şu andan itibaren her gördüğünüz gebe kadını, görüp görebileceğiniz en büyük veriyi bir araya getiren kişiler olarak düşünebilirsiniz. | TED | من الآن فصاعداً في كل مرة تشاهد سيدة حامل، فهي تجمع الكميات الأكبر من المعلومات التي من الممكن أن تشاهدها. |
| Peki. Şu andan itibaren pataklanmana izin vereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | حسنا ً, من الآن فصاعداً , أعدك أن أتركك تُضرَب |
| Bundan sonra direkt olarak benim için çalışmana karar verdim. | Open Subtitles | لذا فقررت .. من الآن فصاعداً أنك ستعمل لحسابي مباشرةً |
| - Bundan sonra uslu olacağım. - Yani ne gibi? | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سوف أتصرف جيداً مثل ماذا بالظبط ؟ |
| Bundan böyle senin ve Amy'nin her an nerede olduğunuzu bilmeliyim. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً,يجب أن أعرف أين أنتي و أيمي طوال الوقت |
| Ancak Bundan sonra ne yazık ki Artık arkadaş kalamayacağız. | Open Subtitles | لكن من الآن فصاعداً لم يعد بإمكاننا أن نكون أصدقاء |
| Şu andan itibaren, benden izin alacaksınız! Şu andan itibaren, izin isteyeceksiniz! | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ، ستطلبون إذني من الآن فصاعداً ، ستطلبون العُذر |
| Bu yüzden, Şu andan itibaren sizinle bir daha konuşmayacağım. | Open Subtitles | و لذلك, من الآن فصاعداً لن أتحدث إليك مرة أخرى |
| O zaman, Şu andan itibaren daha farklı bakacağımın garantisini verebilirim. | Open Subtitles | حسناً ، أعدك بأن أنظر له بزاوية مختلفة من الآن فصاعداً |
| Şu andan itibaren sizler solucansınız, sizler küçük solucanlarsınız lanet olası dişi solucanlar. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً يا ديدان، يا نساء الديدان أياً كان شكل الدودة الأنثى |
| Şu andan itibaren günde 24 saat profesyonel yardıma ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ستحتاج إلى رعاية طبية إحترافية على مدار الساعة |
| Şu andan itibaren, gözlerini kapat, hiçbir şey söyleme, gözlerini açma, duyulara duyarlı ol. | TED | أغلقي عينيك من الآن فصاعداً لا تتكلمي ولا تفتحي عينيك أدركي هذه الأحاسيس |
| Sıraya geç. Artık Frankie üçüncü olmayacak. Bundan sonra ikinciyim. | Open Subtitles | لا ثالث أكثر لفرانكي ثاني من الآن فصاعداً خمسة عشر |
| Bundan sonra her kavgada tartışmada ya da yemekte böyle olacak. | Open Subtitles | سيحدث من كل جدال .أو مناقشة أو وجبة من الآن فصاعداً |
| - O zaman Bundan sonra daha sık birlikte yiyelim. | Open Subtitles | لذا يجدر بنا تناول الطعام معاً كثيراً من الآن فصاعداً. |
| Bundan sonra, Efendi Jeremy ve ben kahvaltılarımızı burada yapacağız. | Open Subtitles | السيد جيرمي و أنا سنتناول .إفطارنا هنا من الآن فصاعداً |
| ~Bir gölge gibi yaşayacağım Bundan böyle... ~Sonsuza dek geçmişte... ~Sonsuza dek geçmişte... | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأعيش كظلّ إلى الأبد في الماضي إلى الأبد في الماضي |
| Bundan böyle internette bir şey yazmadan önce benden onay alacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | من الآن فصاعداً قبل نشر أي شيء على الانترنت لابد أن تسألني، اتفقنا؟ |
| Ama ne olursa olsun onların Artık benimle gurur duyduklarını biliyorum. | Open Subtitles | لكن مهما يحدث، أعرف أنهما سيكونان فخورين بي من الآن فصاعداً. |
| Bugünden itibaren her gün bu saatte ölülerin anısına siren sesi verilecek. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ، ستُطلق صفارة إنذار في هذا الوقت احتراماً لضحايا |
| Bu andan itibaren, çenemi kaparım ve iç çamaşırlarımı dolabına koymam. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً سأبقي فمي مغلقاً, و ملابسي الداخلية خارج ثلّاجتك. |
| Şuandan itibaren, onlara olacaklar senin kontrolünde. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً أنت المتحكم فيما سيحدث لهم |
| Hayır. Popüler olmayan insanlar önde oturur. Şimdiden sonra, arka koltuklarda oturacağız. | Open Subtitles | كلا، فقط المهووسون يجلسون في المقدمة، من الآن فصاعداً ستجلس في الخلف |
| Şimdiden itibaren sayıyorum Hank! | Open Subtitles | أنا الذى سأسير الأمور من الآن فصاعداً يا هانك. |
| Bundan sonrası senin için zor olacak ama bu çok kolay bir karar. | Open Subtitles | حسناً، و سيكون الأمر صعب عليك من الآن فصاعداً لكن هذا القرار سهل |
| Sanırım Şu andan sonra burada çok şey değişecek. | Open Subtitles | أعتقد من الآن فصاعداً ، سيكون هناك الكثير من التغيير هنا |