Ve her birimiz derimizde sivrisinekleri kendine çeken veya iten farklı kimyasallar ürettiğimiz ve farklı koktuğumuz için, bazılarımız diğerlerinden çok daha çekici hale gelir. | TED | و بما أننا جميعا لدينا روائح مختلفة و ننتج مواد كيميائية على بشرتنا و التى تجذب أو تُنفر البعوض، بعضنا أكثر جذبا من البعض الأخر. |
Bazılarımız korkularımızı diğerlerinden daha dikkatle okur. | TED | الآن, منا من يقرأ, مخاوفنا عن كثب أكثر من البعض الأخر |
Bazı arkadaşları diğerlerinden daha çok görüyordum. | Open Subtitles | البعض من الأصدقاء رأيته أكثر من البعض الآخر |
Ben idare ederdim, bazılarından daha iyiydim insanlarla nasıl konuşulacağını bilirdim, istikrarlıydım. | Open Subtitles | ، كنتُ جيداً .. أفضل من البعض ولكن تعلم ، كنت أعرف كيف أتحدث مع الآخرين ، وكنت متوازناً |
O ise bazılarından daha şanslı. | Open Subtitles | و هو أكثر حظاً من البعض. |
Gerçi bazı erkekler diğerlerinden daha çok sperm üretiyor. | Open Subtitles | ولكن بعض الرجال ينتجون أكثر من البعض بكثير. |
Bir çok karar veririz. Bazıları diğerlerinden daha akıllıcadır. | Open Subtitles | جميعا نتخذ قرارات، البعض يتخذ قرارات أذكى من البعض الأخر. |
Cevaplar mürekkep lekeleri kadar çeşitliydi. Ki bu farklı türde algısal problemlere yol açarken bazılarını yorumlamak diğerlerinden daha kolaydı. | TED | كان تنوع الإجابات يضاهي تنوع بقع الحبر نفسها، وهو ما أدى إلى أنواع مختلفة من المشكلات الإدراكية، بعضها أسهل في التفسير من البعض الآخر. |
Ama bazılarımız, diğerlerinden daha iyi şeyler başarmıştı. | Open Subtitles | والبعض ابلى احسن من البعض الاخر |
Bazılarımız, diğerlerinden biraz daha fazla sevmiş gibi sanki. | Open Subtitles | بعضنا يحبها أكثر من البعض الأخر |
Bazılarının hayatlarının diğerlerinden daha değerli olduğuyla ilgili. | Open Subtitles | بعض الحيوات أثمن من البعض الأخر |
Bazı yaralar diğerlerinden daha çabuk iyileşir. | Open Subtitles | -البعض يُشفى أسرع من البعض الآخر |
Bazılarımız diğerlerinden daha iyi. | Open Subtitles | بعضنا أفضل من البعض |
bazılarından daha iyi. | Open Subtitles | أفضل من البعض. |