müşteri ve sivillerden ziyade kendi türünü daha çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | بدلا من الزبائن والمدنيين ، عندها مشكلة أكبر مع بنات جنسها |
Buz dolapları bölümünde yardıma ihtiyacı olan birkaç müşteri var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الزبائن فى قسم التبريد ربما يحتاجون للمساعدة |
Daha fazla müşteri istediğini söylüyordu, ben de nefes almamız gerektiğini. Kalabalıkta göze çarpmasını sağlayacak bir çözüm buldum. | Open Subtitles | هو قال أنه يريد المزيد من الزبائن فقلت له نحن نريد أن نتنفس فكرت بطريقة تجعله واقفاً بين الزحام |
Burada ölü bir adam var. Kamyonun açılmasını bekleyen bir müşteri sırası varmış. | Open Subtitles | لدينا جثّة واحدة، كان هناك طابور من الزبائن في إنتظار الشاحنة أن تُفتح. |
Her tür müşteriyle karşılaştık, şurdaki adam gibi. | Open Subtitles | قابلنا كل الأنواع من الزبائن مثل هذا الرجل |
Bu işlem her sınırlı sayıda yeni müşteri için tekrarlanabilir. | TED | يمكن أن تتكرر هذه العملية لأي عدد محدود من الزبائن الجدد. |
Bir sürü müşteri kaybetmişsindir. | Open Subtitles | لا بد أن تكوني قد خسرت الكثير من الزبائن |
Daha çok müşteri toplayacağını garanti ederim. | Open Subtitles | . وانا اضمن لك انه سيكون هناك المزيد من الزبائن |
Belli sayıda bu tür devamlı müşteri hareket getirir. | Open Subtitles | متى بدأ حتى يخطر إلى بالك أن هذا القدر من من ذلك النوع من الزبائن يخلق الإشاعات ؟ |
- Evet. Yemekler güzel. Buraya bir sürü müşteri getiriyorum. | Open Subtitles | نعم، الطعام جيد وأنا أجلب الكثير من الزبائن |
Dört ile yedi arasında silahlı adamımız, sayısı bilinmeyen müşteri ve çalışan rehinelerimiz var. | Open Subtitles | يوجد 4 أو 7 رجال مسلحين لديهم عدد لا نعلمه من الزبائن وهم يستخدموهم كرهائن |
Dört ile yedi arasında silahlı adamımız, sayısı bilinmeyen müşteri ve çalışan rehinelerimiz var. | Open Subtitles | يوجد 4 أو 7 رجال مسلحين لديهم عدد لا نعلمه من الزبائن وهم يستخدموهم كرهائن |
Sadece tek bir müşteri bu çipleri kullanmak istediğini söylemiş. | Open Subtitles | واحد من الزبائن طلب منهم الابقاء على هذه الألوان. |
Gece kulübü fedaileri içeriye kaç müşteri aldıklarının hesabını tutmak için bunlardan kullanıyor. | Open Subtitles | راقصي النوادي يستعملونه إنهم يتابعون بها كم يدخلون من الزبائن الكبار |
X sayıda ihtimal eşittir X sayıda müşteri. | Open Subtitles | عدد معين من الفرص يساوي عدد معين من الزبائن |
Nasıl bir müşteri seninle Pazar günü buluşmak ister? | Open Subtitles | أي نوع من الزبائن هذا الذي يجعلك تجتمع به يوم الأحد؟ |
Evet, ama onun gibi bir ton tuhaf müşteri var. | Open Subtitles | صحيح، فنحن لدينا العشرات من الزبائن العريبين |
Bir çok müşteri çorbayı beğendi. | Open Subtitles | الشوربة اعجبت الكثير من الزبائن هذا كل ما قلناه |
Bir sürü müşteriyle acısını çıkartır, sürekli parfüm ihtiyacın olur... | Open Subtitles | حتَى مع المزيد من الزبائن ...فأنت دائماً تحتاجين الى عطر |
Daha önce birçok müşteriyle çalıştım ve... | Open Subtitles | لقد عملتُ مع الكثير من الزبائن من قبل، و كُلّ |
- Bilirsin, bir çok müşteriyle karşılaşıyoruz. | Open Subtitles | -حسناً،لدينا الكثير من الزبائن |