"من السكان" - Translation from Arabic to Turkish

    • nüfusun
        
    • yerli
        
    • halktan
        
    • nüfusa sahip
        
    • insan nüfusunun
        
    nüfusun sadece küçük bir bölümünün doğal afetlere karşı sigortası olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم أن نسبة صغيرة من السكان لديها تغطية كافية لمواجهة الكوارث الطبيعية؟
    nüfusun yüzde 90'ından fazlası federal yoksulluk sınırının altında. TED أكثر من 90 بالمئة من السكان يعيشون تحت مستوى الفقر الفيدرالي.
    40 yaş üstü nüfusun yüzde 50'si şeker hastalığından muzdarip. TED 50 بالمئة من السكان فوق سن الأربعين يعانون من مرض السكري.
    Burada nüfusun yüzde 50'sinden fazlasının mensup olduğu din gösteriliyor. TED وهو الدين الذي يقول أكثر من 50 في المائة من السكان أنهم ينتمون إليه.
    Vardiyalı çalışma nadir, belki de çalışan nüfusun yüzde 20'si, ve vücut saati gece çalışma taleplerine göre TED العمل بنظام النوبات استثنائي، ربما 20 في المئة من السكان العاملين، وساعة الجسد لا تتغير وفقا لمتطلبات
    Artık 3'te biri obez, ve nüfusun diğer 3'te ikisi de fazla kilolu. TED اما الآن واحد من كل ثلاثة أمريكيين يعانون من السمنة المفرطة، وثان اخر من السكان يعانون من زيادة الوزن.
    Burada sizin için son 20 yılda nüfusun her beşte birine ve en üst yüzde beşine düşen ortalama hane gelirini çizdim. TED هنا قد خططت لكم متوسط دخل الأسرة الذي يتلقاه كل خمس وأعلى 5 بالمئة من السكان خلال ال 20 عاماً الماضية.
    nüfusun yüzde 50'si kenarda dururken bu sorunu çözemezdik. TED لم نستطيع حل تلك المشكلة مع تهميش 50 في المئة من السكان
    1975 yılından itibaren, yaklaşık 200.000 kişi Stasi ile sürekli bir işbirliği içerisinde oldu ki bu nüfusun yüzde birinden daha fazla idi. TED منذ 1975، 20 ألف شخص تقريبًا تعاونوا باستمرار مع الستاسي، أكثر من 1٪ من السكان.
    Belirli bir süre sonunda ise nüfusun büyük bir kısmı hastalanacaktır. TED وفي لحظة بعينها سيصيب المرض مجموعة كبيرة من السكان.
    uyuşturucu problemlerinden birine sahipti. nüfusun %1'i bir tür aklı uçuran eroin bağımlısıydı ve her yıl Amerika yolunu daha fazla denediler. TED واحد في المائة من السكان مدمنون على الهيرويين، وهذا أمر يكاد لا يصدق. وفي كل سنة، كانوا يحاولون الطريقة الأمريكية أكثر فأكثر
    Roma İmparatorluğu genişledikçe, sınırlarındaki yarı göçebe nüfusun baskınları ve istilalarıyla karşı karşıya kaldı. TED فقد واجهت الإمبراطورية الرومانية إثر توسعها غارات وغزوات من السكان شبه الرُحّل الموجودين على طول حدودها.
    Bunun en iyi örneği, savaştan önce nüfusun %40'ından fazlasına ev sahipliği yapan kaçak yapılanma planları. TED المثال الواضح الذي يمكن معاينته هو السكن العشوائي، الذي كان يقطنه قبل الحرب، أكثر من 40 في المئة من السكان.
    Bu derin bir fakirlik değil. Özel bir durum, büyük olasılıkla Güney ve Doğu Afrika'daki bazı ülkelerdeki veya ülkelerin bazı kısımlarındaki heteroseksüel nüfusun bir bölümünün aynı andaki cinsel partnerliği. TED انها ليست بسبب الفقر المدقع. انها حالة خاصة على الأرجح تتعلق بعدد الشركاء الجنسيين في قسم من السكان في بعض الدول, أو في بعض المناطق في الدول في جنوب وشرق أفريقيا.
    nüfusun % 99'u Faşist partinin kartını taşıyor. Open Subtitles تسعة وتسعون بالمائة . من السكان يحملون بطاقة الحزب
    Teorilerine göre yaratıklar nüfusun ancak bir bölümünde büyüyebiliyor. Open Subtitles النظريه هى.. انهم ينمون فى نسبه ضئيله من السكان المعرضين
    Arama alanını daraltıp nüfusun yüzden 10'una falan iniyor. Open Subtitles إذاً هذا يضيق الإحتمال إلى عشرة بالمئة من السكان
    Ancak böyle bir çarpışma olması hâlinde nüfusun önemli bir kısmını yok edebilir. Open Subtitles ولكن إذا فعلها واحد منهم فيمكنه أن يمحو جزء كامل من السكان
    Ben ve birkaç yerli vardı. Gerçekten Yahudi bir şekildi. Open Subtitles لقد كنت أنا و أحد الأشخاص من السكان المجليين ..
    Yerel halktan olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون من السكان المحليين شخص ما فاقدٌ لذراعه
    Haiti de, yaklaşık aynı sayıda nüfusa sahip komşusu Dominik Cumhuriyeti'ne kıyasla karanlık. TED هايتي هي أيضا مظلمة ، بالمقارنة مع جارتها هنا ، جمهورية الدومينيكان ، التي لديها حوالي نفس العدد من السكان.
    Ek olarak, tahmin ediliyor ki insan nüfusunun yüzde 2'sinin hayatının bir döneminde kronik yarası olacak. TED بالإضافة إلى ذلك، فإنه يقدر أن حوالي اثنين في المئة من السكان سيتعرضون لجرح مزمن في مرحلة ما من حياتهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more