"من السيء أن" - Translation from Arabic to Turkish

• olması çok kötü
• berbat bir şey
• çok kötü oldu
• olması ne kötü
• olması çok yazık

Ve bunu öğrenmemin seni kaybetmeme neden olması çok kötü.
من السيء أن اكتشافي لهذا جاء نتيجة خسارتي لك

İşinin başka birinin ellerinde olması çok kötü bir durum.
يا رجل، من السيء أن تكون وظيفتك في أيدي شخص آخر هكذا.

Her şeyi bilen kız olmak berbat bir şey ya.
لكن من السيء أن أكون الصديقة الحميمة التي تعرف الكثير

Çocuk olmak berbat bir şey. Kimse seni dinlemiyor.
من السيء أن تكون طفلاً لا أحد يصغي لك

Chapel'in partiyi kaçırması çok kötü oldu, ha?
من السيء أن تشابل قد فوّت الحفلة، أليس كذلك؟

Tüm bu gangsterlerin bizi izliyor olması ne kötü.
من السيء أن رجال العصابة هؤلاء محاطين بنا، هاه؟

Gerçek planınızın gerçekten başarısız olması çok yazık.
من السيء أن خطتكم الحقيقة فشلت

Seri numarasının silinmiş olması çok kötü.
من السيء أن الرقم التسلسي .قد خدش منه

"Sevgilinin olması çok kötü oldu." Kesinlikle kur yapıyordu.
"من السيء أن لديك فتاة الآن" تلك كانت مغازلة بالتأكيد

Dostum, Julie'nin D.C.'de olması çok kötü.
من السيء أن (جولي) في العاصمة

Çünkü korkmak berbat bir şey.
لأنه من السيء أن تكون خائفًا

Büyümek berbat bir şey.
من السيء أن تكبري

Karantinada Dov'un burada olmaması çok kötü oldu.
من السيء أن (دوف) لم يكن هنا للحجر الصحي.

Annen dışında başka kimsenin izleyemeyecek olması ne kötü.
من السيء أن لا يشاهده أحد سوى أمك

Annen dışında başka kimsenin izleyemeyecek olması ne kötü.
من السيء أن لا يشاهده أحد سوى أمك .....

Kalitenin kötü olması çok yazık.
من السيء أن جودة الصوت رديئة