Ve bunu öğrenmemin seni kaybetmeme neden olması çok kötü. | Open Subtitles | من السيء أن اكتشافي لهذا جاء نتيجة خسارتي لك |
İşinin başka birinin ellerinde olması çok kötü bir durum. | Open Subtitles | يا رجل، من السيء أن تكون وظيفتك في أيدي شخص آخر هكذا. |
Her şeyi bilen kız olmak berbat bir şey ya. | Open Subtitles | لكن من السيء أن أكون الصديقة الحميمة التي تعرف الكثير |
Çocuk olmak berbat bir şey. Kimse seni dinlemiyor. | Open Subtitles | من السيء أن تكون طفلاً لا أحد يصغي لك |
Chapel'in partiyi kaçırması çok kötü oldu, ha? | Open Subtitles | من السيء أن تشابل قد فوّت الحفلة، أليس كذلك؟ |
Tüm bu gangsterlerin bizi izliyor olması ne kötü. | Open Subtitles | من السيء أن رجال العصابة هؤلاء محاطين بنا، هاه؟ |
Gerçek planınızın gerçekten başarısız olması çok yazık. | Open Subtitles | من السيء أن خطتكم الحقيقة فشلت |
Seri numarasının silinmiş olması çok kötü. | Open Subtitles | من السيء أن الرقم التسلسي .قد خدش منه |
"Sevgilinin olması çok kötü oldu." Kesinlikle kur yapıyordu. | Open Subtitles | "من السيء أن لديك فتاة الآن" تلك كانت مغازلة بالتأكيد |
Dostum, Julie'nin D.C.'de olması çok kötü. | Open Subtitles | من السيء أن (جولي) في العاصمة |
Çünkü korkmak berbat bir şey. | Open Subtitles | لأنه من السيء أن تكون خائفًا |
Büyümek berbat bir şey. | Open Subtitles | من السيء أن تكبري |
Karantinada Dov'un burada olmaması çok kötü oldu. | Open Subtitles | من السيء أن (دوف) لم يكن هنا للحجر الصحي. |
Annen dışında başka kimsenin izleyemeyecek olması ne kötü. | Open Subtitles | من السيء أن لا يشاهده أحد سوى أمك |
Annen dışında başka kimsenin izleyemeyecek olması ne kötü. | Open Subtitles | من السيء أن لا يشاهده أحد سوى أمك ..... |
Kalitenin kötü olması çok yazık. | Open Subtitles | من السيء أن جودة الصوت رديئة |