14 yaşından 17 yaşıma kadar onlara fildişi,et ve her ne öldürdülerse toplamalarına ormanda avlanmalarına yardımcı oluyor, Ve bunları büyük şehirlere getirip pazara çıkarmalarını sağlıyordum | TED | من الـ14 الى الـ17 من عمري كنت كنت أساعدهم في جمع الأنياب العاجية, اللحم ومهما كانوا يقتلون,يسرقون ويصطادون من الغابة يحضرونه الى المدينة ليبيعوه في السوق |
Ormandan bir adam çıkmak üzere. Bacağından vuruldu. | Open Subtitles | سيخرج رجل من الغابة بعد قليل، أصيب في ساقه |
Ve sonra canavar, cehennemin derinliklerinden gelir gibi sisli Ormanın içinden fırladı ve atımın kıçına yapışıp tek bir hayvani ısırıkla bacaklarını kopardı. | Open Subtitles | ومن ثم خرج من الغابة المظلمة, الوحش كما لو نشأ من خارج أحشاء الجحيم نفسها |
Bu elimizdeki en geniş orman parçası. Gerçekten çok büyük ve geniş bir alan. | TED | التي تضم اكبر قطعة من الغابة لدينا. انها ضخمة, منطقة كبيرة جداّ. |
Silah sesi korudan veya o evden gelmemişti. Senin evden gelmişti. | Open Subtitles | لم تأتي لا من الغابة ولا من المنزل بل من السقيفة |
İlacınızı buradan mı elde ediyorsunuz? Ormandan mı? | Open Subtitles | هل هذا ما تحصل علية لدوائك , من الغابة ؟ |
O kaseti çıkarın. Gidip bu ormana evim diyen adamları bulalım. | Open Subtitles | آتوا بذلك الشريط، لنرَ أي جزء من الغابة يتخذه أولئكَ القوم داراً. |
ormandan gelen tatlı su, denizden gelen ve daha ağır olan tuzlu suyun üzerinden akıyor. | Open Subtitles | المياه العذبة من الغابة تتدفق فوق المياه المالحة الأثقل من البحر. |
Kaza günü, ormandan sahile koştuğun sırada sen nasıl... | Open Subtitles | عندما جئت عدواً من الغابة يوم التحطم كيف... |
Ağaçların arasından çıkan altı goblin, hançerlerini çekmiş size doğru koşuyor. | Open Subtitles | هناك 6 عفاريت تجري بإتجاهكم قادمين من الغابة و مسلحين بالخناجر |
"ormanı atlatıp düzlüğe çıkmak", ormanların tehlikeli yerler olduğuna dikkat çeken bir ifadedir. | Open Subtitles | "الخروج من الغابة" هو تعبير يدل على حقيقة أن الغابات أماكن خطرة ليتواجد المرء فيها. |
Bir arkadaşıma yardım ediyordum. Esmer su yosunu ormanının ilerisinde. | Open Subtitles | كنت فقط اساعد صديقا في الخارج ابعد من الغابة |
Efendim, bir haberim var.Örümcek Ağı Kalesi'nden 300 adam ormanda pusuya yatmış. | Open Subtitles | سيدي اسمح لي بالكلام، 300 من رجال قلعة شباك العنكبوت ينسلون من الغابة |
Burası yaşamak için çok hoş bir yer, kahvaltımı nehirde yapıyor, akşam yemeğimi ise ormanda yiyorum. | Open Subtitles | حسنا ان لي مكان جميل هنا اتناول افطاري من النهر وغدائي من الغابة |
Nöbetimde Ormandan bir ses duydum. | Open Subtitles | كنتُ أقوم بالمراقبة لمّا سمعتُ صوتاً من الغابة |
Adli tabip Ormandan bir hayvan olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المحققون يقولون لا بد و أنها حيوانات من الغابة |
Merhaba, bölüyorum ama Ormanın içinden nasıl yayın yapacağız? | Open Subtitles | هاي ، أسفه ، كيف سنقوم بالإذاعة من الغابة |
Sonra da sen koşar adımlarla Ormanın içinden, hayalimi gerekleştirmek üzere geldin John. | Open Subtitles | (ثم أتيت أنت من الغابة يا (جون لتحقيق حلمي |
Lezbiyenler tarafından dağlarda yetiştirildim ve bir süre önce New York şehrine biraz da orman cücesi gibi geldim. | TED | قام على تنشئتي سحاقيات في الجبال وجئت إلى مدينة نيويورك من الغابة منذ فترة قصيرة مثل جني |
O gece... biraz yakacak odunla korudan geliyordum... | Open Subtitles | ... حسناً , تلك الليلة كنت قادماً من الغابة .... ومعى بعض الأخشاب |
Ormandan mı korktunuz? | Open Subtitles | خائفة من الغابة ؟ |
O kaseti çıkarın. Gidip bu ormana evim diyen adamları bulalım. | Open Subtitles | آتوا بذلك الشريط، لنرَ أي جزء من الغابة يتخذه أولئكَ القوم داراً. |
ormandan gelen japon çalgılarının ezgilerini duyardık. | Open Subtitles | .و في ليالي الصيف، يُمكن أن تسمع صوت النهر قادمٌ من الغابة |
Kaza günü, ormandan sahile koştuğun sırada sen nasıl... | Open Subtitles | عندما جئت عدواً من الغابة يوم التحطم كيف... |
Ağaçların arasından çıkıp seni orada otururken görmek hayatımda gördüğüm en güzel şey değilse ben de ne olayım. | Open Subtitles | خروجي من الغابة الآن لأراك ماكثة هنا بينما كان هذا أجمل شيء تشهده عيناي فيما مضى. |
Bu yüzden "ormanı atlatıp düzlüğe çıkmak" ifadesi | Open Subtitles | لهذا السبب، صارت عبارة "الخروج من الغابة" تعني |
Esmer su yosunu ormanının ilerisinde. Sadece bir oğlan değilmiş. | Open Subtitles | اوووه ابعد من الغابة لم يكن شابا |
Ormanı iyi tanımaları Jinoların sadece bitkileri değil ormandaki diğer lezzetli yiyecekleri de bulmalarını sağlar. | Open Subtitles | ليس فقط النباتات يبحث عنها الجينو بل ايضا الغذاء الذيذ من الغابة |