"من المؤسف أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ne yazık ki
        
    • çok kötü
        
    • çok üzücü
        
    • çok yazık
        
    Ne yazık ki hemşehrileriniz genellikle hoşbeş ederek birbirlerini mahvetmekle çok meşgul. Open Subtitles من المؤسف أن رجالكم مشغولين عادة بذبح بعضهم ليتبادلوا مثل هذه المجاملات
    Ne yazık ki, sizin gibi bazılarının yapacak daha iyi bir işleri yok. Open Subtitles من المؤسف أن أمثالك ليس لديهم شيئاً أفضل ليفعلوه
    Ne yazık ki, sizin gibi bazılarının yapacak daha iyi bir işleri yok. Open Subtitles من المؤسف أن أمثالك ليس لديهم شيئاً أفضل ليفعلوه
    Hevesli çalışma. Bu bir klasik. İşe yaramaması çok kötü. Open Subtitles المُجنّد المتلهّف ،هذا كلاسيكي من المؤسف أن هذا لن ينجح
    O kızla görüşemeyecek olması çok kötü. Çok güzel bir kız. Open Subtitles من المؤسف أن لا يستطيع رؤية تلك الفتاة , إنها جميلة
    Annenizin sizi böyle başıboş bırakması çok üzücü. Open Subtitles من المؤسف أن والدتكما تدعكما تلعبان في الخارج هكذا
    Annenin bunu görememesi çok üzücü. Seninle gurur duyardı. Open Subtitles من المؤسف أن إمك ليست موجودة لتراها كانت لتكون فخورة للغاية بكِ
    Bu kadar tatlı birinin politikayla kafasının karışmış olmasına çok yazık. Open Subtitles من المؤسف أن واحدة جميلة مثلك تكون متحيرة بالسياسة
    Ne yazık ki pezevenk hayatta değil... çünkü bunu duysa kahrından ölürdü. Open Subtitles من المؤسف أن هذا السافل لم يعد حياً فقد كان سينتحر لو سمعها
    Ama Ne yazık ki kurallar merhamet göstermemi engelliyor. Open Subtitles من المؤسف أن يمنعنى القانون أن أكون رحيماً
    Tamam. Hadi bakalım. Ne yazık ki,Koç Gebhardt burda olup sana "kız" deyip suratına basketbol topu fırlatmıyor. Open Subtitles ــ حسناً ــ حسناً من المؤسف أن المدري غيبهارت ليس هنا لبنعتك بفتاة ويلقي بكرات السلة على وجهك
    Ne yazık ki, gençler, dünyanın tehlikeli bir yer olduğunu anlamazlar. Open Subtitles من المؤسف أن الصـغار لا يفهمون ..بأن الـعالم مكـانٌ خطر
    Ne yazık ki, kontratınız 6. günden öce geçerli değil. Open Subtitles فقط أنه من المؤسف أن عقدك لا يبدأ إلا بعد اليوم السادس من الشهر
    "Bu geceki menüden çıkartsınlar diye... "...birinin mutfaktakilere rüşvet vermesi çok kötü oldu. Open Subtitles من المؤسف أن هناك من قام برشوة مسؤول المطبخ لرفعه من قائمة الطعام
    Bu güzel örtülerin yakında kanla kaplanacak olması çok kötü. Open Subtitles من المؤسف أن هذا الكتان الجميل سيكتسي قريبًا بحمرة الدم.
    - Shredder'ın bunu söyleyememesi çok kötü. - Evet. Open Subtitles من المؤسف أن شريدر لا يستطيع قول الكلام نفسه أجل
    çok kötü. Yılbaşını kaçırdın. Open Subtitles من المؤسف أن احتفالات رأس السنة قد فاتتك
    Yeğeninin bunu sizinle paylaşamayacak olması çok üzücü. Open Subtitles من المؤسف أن أبن أختك لن يكون متواجد لمشاطرتها معك
    Kelso'nun Jackie hakkında hiçbir şey bilmemesi çok üzücü. Open Subtitles من المؤسف أن "كيلسو" لا "يعلم شيئاً يتعلق بـ "جاكي
    Bu bölgenin en iyi toprakları sizde ama bakımsız kalması çok yazık. Open Subtitles من المؤسف أن مزرعتكِ مهملة بالرغم أنها أفضل مزرعة في المحافظة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more