"من المبيدات" - Translation from Arabic to Turkish

    • böcek
        
    • tarım ilacı
        
    Bitkide ilerliyor ve böylece bir ürün zararlısı, yaprak yiyen bir böcek, bitkiden bir ısırık alıyor ve ölümcül dozu alarak ölüyor. TED يتغلغل في النبتة بالكامل مما يؤدي لموت الحشرة المهاجمة التي تقضم أوراق النبتة الملوثة بجرعة مميتة من المبيدات.
    En sevdiğim gerçeklerden biri ise ABD tarımı her yıl 1.2 milyar pound (544 milyon kg) böcek ilacı kullanır. TED أحد حقائقي المفضلة هي أن زراعة الولايات المتحدة الأمريكية تستخدم 1.2 مليون طن من المبيدات الحشرية سنوياً
    Yakın zamanda hiç böcek ilacına maruz kaldınız mı? Open Subtitles هل تعرضتي مؤخراً لأي من المبيدات الحشرية؟ مبيدات حشرية؟
    Annabel'e göre bir ada almak kurt üzümü tarlanda tarım ilacı olmadığından emin olmanın tek yolu. Open Subtitles آنابيل تقول أن شراء جزيرة هي الطريقة الوحيدة بأن تعرف أن مزرعة التوت خالية من المبيدات الحشرية
    Haşere önleme taahhüdünü yerine getiremediği için daha fazla borca girilecek, daha fazla tarım ilacı almak zorunda kalacak. Open Subtitles فمن مزيد من الديون، لأنه خالف الوعد لمكافحة الآفات، بحيث يصبح لديهم لشراء المزيد من المبيدات الحشرية.
    Hiç meyvemiz yoktu ve çok az etimiz vardı, çünkü laboratuvara gönderdiğimiz hiçbir ürün tarım ilacı, kimyasallar, antibiyotik ve hormonlara karşı sıfır tolerans testimizi geçemiyordu. TED لم يكن لدينا أي أنواع من الفاكهة أو اللحوم لبيعها، حيث لم تتخطي أي من المنتجات التي أرسلناها للمختبر معايرينا الصارمة بخلوها من المبيدات الحشرية والكيمياوية والمضادات الحيوية والهرمونات،
    Ama Sonra Kötülüğün İzleri İleri Geçmeye Başladı, böcek Öldürücü İlacını Etrafa Sıktı. Open Subtitles لكن ظلال الشر قد أطلّت عليهم، مُمثَلة بغيمة من المبيدات الحشرية
    Yer radarı on varil böcek ilacı olduğunu onayladı. Open Subtitles الرادار الأرضي يؤكد بأننا حصلنا على عشر دبابات من المبيدات الحشرية
    Ama onlara, Wal-Mart'a sattığımız ürünün bir tonunun para yönüyle olarak değil de, böcek ilaçları bitki öldürücüler, kimyasal gübreler yönüyle katkısını anlattığımda o dehşet kayboluyor. Open Subtitles ولكن عندما اشرح لهم ما هو الأثر من أجل شراء سلعة واحدة من وول مارت الا وهو طن من المبيدات ولا سنت واحد
    Bana içinde böcek ilacı olan bir Bacchus şişesi verdin. Open Subtitles قدمتي ليّ زجاجة وداخلها الكثير من المبيدات الحشرية
    Birinin Şef Holden'a böcek ilacı vermiş olması epey ironik. Open Subtitles انها مفارقة كبيرة أن أحد ما يقوم بإعطاء جرعة من المبيدات الحشرية للشيف هولدن
    Oldukça koyu kırmızı, bu da demek ki hâlâ çok fazla böcek ilacı bulunuyor. Open Subtitles مما يعني أنه لا يزال هناك تواجد كثيف من المبيدات الحشرية
    Hiç kimse böcek ilacı korkusu yüzünden sebze ve meyve alımını maksimuma çıkarmaktan çekinmemeli. Open Subtitles ليس على الخشية من المبيدات أن تمنع أي أحد من زيادة مدخول الفواكه والخضروات إلى أقصى حد.
    Çünkü sebzeyi yediğinizde böcek ilacının çok az bir kısmını alıyorsunuz ki onu da yıkayıp temizleyebilirsiniz. Open Subtitles ستكون سخيفاً، لأنّك تحصل على جزء من المبيدات بتناول الخضروات، التي يمكنك غسيل معظمها.
    Manava gitmek için uzun bir mesafe katetmek zorunda kalsam ve nihayet zayıf vücudumu oraya ulaştırıp böcek ilacı dolu yemeğimi yiyerek nörotoksin tükettiğimde eve dönüş yolunu bulamasaydım? TED وماذا لو كان علي أن أقطع مسافة طويلة لأصل عند البقال، وفي النهاية عندما أصل بجسدي المنهك، أستهلك في طعامي ما يكفي من المبيدات والسموم العصبية التي تجعلني غير قادرة على إيجاد طريقي للمنزل؟
    Örneğin, İsrail'de, çalıştığımız 1,000 hektardan daha fazla bir alanda -- İsrail deyimiyle 10,000 dönümde -- koruma altındaki tatlı biberlerin biyolojik zirai mücadelesinde tarım ilacı kullanımını yüzde 75 oranında azalttık. TED على سبيل المثال ، في اسرائيل، حيث نوظف أكثر من 1000 هكتار -- 10000 دونم في الشروط الاسرائيلية -- من الفلفل الحلو للسيطرة البيولوجية للآفات تحت الحماية، 75 في المئة من المبيدات خفضت بالفعل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more