"من انه" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğundan
• olduğuna
• olmamasına
• olmak için

Gerçi taşaklarımın yanında, olduğundan daha ufak duruyor ama göz aldanması işte n'aparsın.
..بالرغم من انه يبدو صغيراً أمام خصيتاي لكنه بالواقع ليس إلا خدعة بصرية

- Havaalanında olduğundan emin miyiz?
الرجال، هم نحن على يقين من انه في المطار؟

Yeterli olduğundan emin değilim. Eğer onu dün getirseydin.
لست متأكدا من انه قريب بكفاية منه إن كنت احضرته أمس

Eğer onun şeytan olduğuna eminsen, kaybedecek neyin olabilir ki?
ان كنت متأكداً من انه لديك الشرير، مالذي ستخسرة ؟

- Dedem Jean Bonacieux... - Tuhafiyecilere karşı vizyon sahibi olduğuna eminim.
جدى جين بوناسيوس انا متأكد من انه كان صاحب بصيرة بين الخياطين

Söylenene göre, çok da hevesli olmamasına rağmen, konsey, onu tekrar evlenmesi için zorluyormuş.
يقال إنه على الرغم من انه تحرر منها فإن المجلس يحثه على اتخاذ خطوة للزواج مرة أخرى

Ben Eve ile burada kalacağım, kimsenin takip etmediğinden emin olmak için.
أنا ستعمل البقاء هنا مع عشية تأكد من انه لا يتبع لنا.

Yemin ederim ocağın başındayken elinde tüfekle olduğundan daha tehlikeliydi.
والله انه كان خطير حتى قدام الفرن اكثر من انه ماسك بندق

Evet, şeytan çıkarmakta başarılı olduğundan eminim, ama...
نعم، انا واثقة من انه جيد بخصوص موضوع التعويذة

Ama şu anda hangi tarafta olduğundan emin değiliz.
بالرغم من انه لا يمكننا التأكيد من منزلتها الان

Geyik olduğundan kesinlikle emin misin?
انت متأكد تماما من انه كان غزالا نعم اني متأكد تماما من انه غزال

Affedersiniz. Rahip Smalls olduğundan emin misiniz?
انا اسف , هل انت متاكد من انه الراهب سمول ؟

Onun düşüncelerinde yapayalnız olduğuna emin olduğum için.
لانى متاكده من انه مستقل تماما فيما يعتقده

Bunun Bay Kyle'ın öldürülme anının görüntüleri olduğuna eminim.
انا واثق سيد كار من انه فيديو لك وانت تقتل

Sadece Soren'ı bulup iyi olduğuna emin olmak istiyorum.
أنا فقط أريد حقا أن تجد لي سورين، تأكد من انه على ما يرام.

Adam oldukça sıkıcı ve tahmin edilebilir olsa da, doğru olduğuna inanamadım.
على الرغم من انه ممل ويمكن توقع تصرفاته لايسعني ان اصدق

Aynı köpek olduğuna pek ikna olmadım ama neyse.
لست مقتنعاً كلياً من انه نفس الكلب ولكن لنتخطى الموضوع

Ve öyle yapmaları gerektiğini düşünüyorsun olay anında annesinin hayatına yönelik mutlak bir tehdit olmamasına rağmen?
وتعتقدين أنه يجب عليهم على الرغم من انه لم يكن هناك اي تهديد وشيك على حياة والدته في تلك اللحظة ؟

- Kontratı yenileme hakkı olmamasına rağmen ses çıkarmayacak mısın?
- وأنت توافق، على الرغم من انه ليس له الحق في تجديد عقد الإيجار؟

Tamam, Linda patronunu bir kan birikintisi içinde buluyor, ancak öldüğünden emin olmak için kontrol etmiyor.
حسنا، يجد ليندا رئيسها في بركة من الدماء، بعد لا تحقق للتأكد من انه قد مات.

Bu harika. Kan testi yapıp emin olmak için onu alacağım. Tamam mı?
هذا عظيم ، سأعطيه اختبار للدم للتأكد من انه بخير