Birincisi: Bir Stoik'in hayatından daha güzel bir hayat düşünemediği. | TED | رقم واحد: قال أنه لا يمكن أن يتصور أي حياة أكثر جمالًا من حياة الرواقي. |
Yine de şüphe edenlerden daha iyi bir hayat yaşamış olacağım. Dur bir dakika. | Open Subtitles | إذن فسأكون خضت حياة أفضل من حياة المتشككين |
Noah, sana söyledim, Beth'in hayatının bir parçası olmanı istiyorum ama benim şartlarımla. | Open Subtitles | نواهـ ، لقد قلت لك أنني أريدك أن تكون جزءا من حياة بيث |
Fakat, büyürken, artık tek bir hayattan fazlasını yaşamayacağım düşüncesine kapıldım. | TED | لكن مع تقدّمي في العمر، انتابني هاجس مقلق بأنني لن أحظى بأكثر من حياة واحدة. |
Mariechen'in, annesinden daha iyi bir hayatı olmalı. | Open Subtitles | ماري الصغيرة يجب أن تنال حياة أسهل من حياة أمها |
Sınıfının Claire Meade'in hayatından bir günle ilgilendiğine inanamıyorum. Neden olmasın? | Open Subtitles | بالكاد اصدق ان صفك قد يهتم بيوم من حياة "كلير ميد" |
Bana on yıl boyunca mutluluk on yıl boyunca başarı, on yıl boyunca mükemmel bir hayat verdin. | Open Subtitles | منحتيني 10 سنوات من السعادة، عشر سنوات من النجاح، عشر سنوات من حياة مثالية. |
Ne de mükemmel bir hayat Gerçekleşen bir peri masalı bu | Open Subtitles | يالها من حياة كاملة رائعة كأنها قصة خيالية تتحقق |
...ama öyle ama böyle çok şanslı bir hayat geçirdim. | Open Subtitles | لدي بطريقة ما أستمرارية من حياة محظوظة جدا |
Pürüz ezelden, ezelden beri insan hayatının bir parçası. Ve antik dönem yazarları bunun hakkında yazmışlar. | TED | الخشونة هي جزء من حياة الإنسان منذ الأزل وإلى الأبد. ولقد كتب المؤلّفون القدماء حول هذا الموضوع. |
Şey, sen Grant'in hayatının bir parçasısın... ve bu da demek oluyor ki benim hayatımın da bir parçasısın | Open Subtitles | أنت جزء من حياة غرانت و هذا يعني أنك جزء من حياتي ايضن |
sen Grant'in hayatının bir parçasısın... ve bu da demek oluyor ki benim hayatımın da bir parçasısın | Open Subtitles | أنت جزء من حياة غرانت و هذا يعني أنك جزء من حياتي ايضن |
Budistler yaşam döngüsüne inandıkları için Kailash'ta, bir hayattan diğerine olan yolculuk eski fakat tuhaf bir tören eşliğinde yapılır. | Open Subtitles | التبتيين يعتقدون بمفهوم البعث والانتقال من حياة لاخرى عند قمة جبل كالاش طقوس قديمة غريبة. |
Hata yaparak geçirilmiş bir hayat, hiçbir şey yapmayarak geçirilmiş bir hayattan çok daha iyidir. | Open Subtitles | حياة تمضيها في أرتكاب الأخطاء أفضل بكثير من حياة تمضيها دون فعل شيء |
Aşağı inen adamın da senin gibi zor bir hayatı oldu. | Open Subtitles | الرجل الذي سينزل الآن عانى من حياة شاقة، مثلك تماما |
Tamam. Zavallı adamımızın hayatından bir bölüm daha. | Open Subtitles | حسناً , فصل جديد من حياة رجلنا الفقير |
Çalışmayı bırakıp, hayatın tadını çıkarabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك أن تكف عن العمل وتستمتع بما تبقي لك من حياة |
Seninle kusursuz bir yaşam sürmenin en küçük ihtimalini bile sensiz geçecek sonsuz bir hayata değişmem. | Open Subtitles | أضئل فرصة لحياة مثاليّة معك خير بكلّ المقاييس من حياة أبديّة بدونك. |
Gün boyu çalışıp köy hayatında önemli bir rol oynuyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل طوال اليوم نلعب دوراً كاملا من حياة القرية |
Şafak Harekatı Dieter Dengler'ın yaşamındaki gerçek olaylardan yola çıkılmıştır. | Open Subtitles | فجر الانقاذ مبنى على احداث حقيقيه من حياة ديتر دنجلر |
Rüyamda gördüklerim Ana'nın hayatından değilmiş. | Open Subtitles | كل شيء حلمت به لم يكن من حياة آنا كريستينا بل كان من هذا |
Görünüşe göre, izlediğim insanların... hayatlarındaki bazı bölümleri bitirdiğimde şimdiki zamana geri dönüyorum. | Open Subtitles | يبدو أنني سأعود للحاضر عندما أنهي فصلا من حياة الناس الذين أتعقبهم |