"من حياتهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatlarının
        
    • hayatının bir
        
    • kariyerlerinin
        
    hayatlarının ilk iki yılında yavrular onu anneleri olarak düşünecekler. Open Subtitles لأول سنتين من حياتهم, ستعتقد هذه الكتاكيت انه هو الأم,
    Burası hayatlarının bir parçasıydı. TED كان مجرد جزء لا يتجزأ من حياتهم اليومية.
    Evlilik hayatlarının ilk beş haftasının her Kutsal Cumartesi'si için birer tane. Open Subtitles خمسة دجاجات لأول خمسة احتفالات سبت من حياتهم الزوجية
    Ek olarak, tahmin ediliyor ki insan nüfusunun yüzde 2'sinin hayatının bir döneminde kronik yarası olacak. TED بالإضافة إلى ذلك، فإنه يقدر أن حوالي اثنين في المئة من السكان سيتعرضون لجرح مزمن في مرحلة ما من حياتهم.
    Herkes hayatının bir döneminde inancını kaybeder. Open Subtitles الكل يفقدون ايمانهم في وقت ما من حياتهم دافيد حتى أنا
    Birçok bilim insanı en iyi yazılarını kariyerlerinin ilk 10 -15 yılında yayınlıyor ve sonrasında düşüşe geçiyor. TED معظم العلماء يميلون إلى نشر أبرع بحث لهم في السنوات العشر أو الخمس عشرة الأولى من حياتهم المهنية وهي تتراكم بعد ذلك
    Bir sürü erkek hayatlarının en güzel gününü yaşadılar. Open Subtitles مجرد حفنة كبيرة من الرجال وجود الوقت من حياتهم.
    KIŞ MEVSİMİ ve hayatlarının %95'inde kelepçelenmiş oluyorlar. Open Subtitles وينتر كوارتر ومكبلة في السلاسل لمدة تصل إلى 95 ٪ من حياتهم.
    Onları tanıman ve hayatlarının bir parçası olman gerçeğini kabullendim. Open Subtitles هذا ليس منصفاً كان عليّ تقبل أنكِ تحتاجين أن تكوني جزءاً من حياتهم
    hayatlarının son 10 yılı boyunca attıkları her adımın detaylarını öğrenin. Open Subtitles أريد كافة التفاصيل لكل فرد منهم في العشرة سنوات الأخيرة من حياتهم
    Güya onların hayatlarının önemli bir parçasıyım ama kimse benim fikrimi alma zahmetine girmiyor. Open Subtitles يفترض أن أشكّل جزءاً مهماً من حياتهم ولكنهم يستبعدونني بشكل كامل من المحادثة
    Böylece bize güvenir ve hayatlarının gizli kalmış taraflarına bizi davet ederler. Open Subtitles لكي يثقوا بنا .ويرحبوا بنا في الجزء الودي من حياتهم
    Ama hayatlarının büyük bir parçası sır olarak kaldı. Open Subtitles لكن جزءٌ هامٌ واحدٌ من حياتهم ظلّ غامضاً أمامهم
    Büyükbabam, büyükannemden gençti. hayatlarının kalanını birlikte geçirdiler. Open Subtitles وكان هو أصغر منها سنّاً, لقد أمضوا ما تبقى من حياتهم سوية
    Asla tanışamayacağın torunlarına hayatlarının bir parçası olmayı çok istediğini, ama yapamadığını çünkü öldüğünü söyleyen bir mesaj yazmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تترك رسالة لأحفادك الذين لن تلتقيهم أبداً اشرح مدى حبك لأن تكون جزء من حياتهم لكنك لا تستطيع لأنك ميّت
    hayatının bir döneminde herkes, kendilerini yetiştirenler değil de başka ebeveynler tarafından yetiştirilmek istemiştir. Open Subtitles يتمنى الجميع في مرحلة من حياتهم أن يربيهم أناس مختلفون عن الذين ربوهم.
    Herkes, hayatının bir noktasında inancını yitirir. Open Subtitles الكل يفقدون ايمانهم في وقت ما من حياتهم
    Barbeküyü herkes anlar, herkes barbekünün hayatının bir parçası olduğunu hisseder. Open Subtitles \u200fيفهم الجميع الشواء، \u200fيشعر الجميع بأن ذلك جزء من حياتهم.
    Herkes hayatının bir anında.. sıcak bir arabada köpeğini bırakmıştır. Open Subtitles في مرحلة ما من حياتهم
    Görünen o ki birçok bilim insanı en çok piyango biletini kariyerlerinin ilk 10 - 15 yılında alıyor. Sonrasında ise üretkenlikleri azalıyor. TED ويصادف أن يكون كذلك أن معظم العلماء يشترون معظم تذاكر اليانصيب في السنوات ال10 أو ال15 الأولى من حياتهم المهنية وبعد ذلك، تنخفض إنتاجيتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more