"من دخل" - Translation from Arabic to Turkish

    • giren
        
    • kim geldi
        
    • kim girdi
        
    • kimin girdiğini
        
    • maaşınla geçinmeye
        
    Abraham Lincoln'de mum yakardı ama kulübesine giren herkese çakmazdı. Open Subtitles إبراهام لينكولن أوقد الشموع ولم يضاجع كل من دخل مقصورته
    İfadene göre ilk giren senmişsin. Open Subtitles لكن في التحقيق قلت أنك أول من دخل إلى هنا
    Bak kim geldi. Open Subtitles لأنّه انظر من دخل للتّو إلى هنا
    Şimdi, bu odaya en son kim girdi? Open Subtitles من كان آخر من دخل الغرفة؟
    Oy, oy, oy. Times binasına kimin girdiğini söylesem inanmazsın. Open Subtitles (أنت لَنْ تصدق من دخل الان الى مبني جريدة(التايمز
    Tabii ki zorundayım. Senin maaşınla geçinmeye devam edemeyiz. Open Subtitles بالطبع مفروض , لا يمكننا العيش من دخل واحد
    Kral Tut'un mezarına giren herhangi bir nasıl başlarına bazı korkunç olaylar gelecek. Open Subtitles هل حقاً ان كل من دخل قبر توت عنخ آمون ؟ أصيب بأمور فظيعة ؟
    Buraya anahtar olmadan giren her kimse parmak izi bırakmayacak kadar zekidir. Open Subtitles على أية حال، من دخل هنا بدون مفتاح في وضح النّهار ذكي كفاية كي لا يترك بصمات
    Ağabeyim Kraliçe Brunhild'i yendikten sonra döndüğünde Odaya giren Gunther değildi. Open Subtitles عندما رجع أخي بعد انتصاره على الملكة برونهيلد لم يكن غانثير من دخل الغرفة
    Güvenlik beslemesine girmek çocuk oyuncağı ve sanırım ilk giren de ben değilim. Open Subtitles الاجراءات الأمنية هي عرضة للدخول الآن لم أكن أول من دخل
    N'aber? Bil bakalım kim geldi. Open Subtitles توقع من دخل علينا؟
    Tahmin et az önce içeri kim girdi? Open Subtitles احزر من دخل لتوا ..
    Bilin bakalım içeri kim girdi. Open Subtitles احزر من دخل لتوا ..
    Odaya en son kim girdi? Open Subtitles من آخر من دخل إلى هنا؟ من؟
    Hazırlık odasına kimin girdiğini öğrenmek istiyorum. Open Subtitles أود معرفة من دخل غرفة الفحص
    Pekâlâ, arşive başka kimin girdiğini ve uzun zamandır bu gazeteye abone olan bir CBI ajanı var mı araştır. Open Subtitles حسناً، فلتعرف من آخر من دخل إلى الإرشيف، وأعرف لو كان هناك أيّ من مُوظفي المكتب المشتركين منذ فترة طويلة بجريدة "الأسبوعيّة".
    Tabii ki zorundayım. Senin maaşınla geçinmeye devam edemeyiz. Open Subtitles بالطبع مفروض , لا يمكننا العيش من دخل واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more