Kendime geldiğimde... nişanlımı başka bir adamla evlenmiş olarak buldum. | Open Subtitles | ثمّ إستيقظت ووجدت خطيبتي متزوّجة من رجلٍ آخر |
Kendime geldiğimde... nişanlımı başka bir adamla evlenmiş olarak buldum. | Open Subtitles | ثمّ إستيقظت ووجدت خطيبتي متزوّجة من رجلٍ آخر |
Uyandığımda, nişanlımın evlendiğini gördüm... ...başka bir adamla... | Open Subtitles | وعندما أستيقظتُ وجدت خطيبتي متزوّجة من رجلٍ آخر |
Seri numarasına göre bir sene önce komşu kasabadaki bir adamdan çalınmış. | Open Subtitles | الرقم التسلسلي يفيد أنّه سرق من رجلٍ في البلدة -قبل نحو سنة |
Ölü bir adamdan mektup almak çok tuhaf olmalı. | Open Subtitles | لا بُد بأنهُ غريب، أن تستلم رسالة من رجلٍ ميت |
Bu güvenliğimi sağlamak için danıştığım bir adamdan duymak isteyeceğim bir söz değil. | Open Subtitles | ليس هذا ما أود سماعه من رجلٍ أطلب استشارة أمنية منه. |
Ardından beni bu sefer için hediye etti düşündü ki, Kızılderililer bir attan bile korkuyorlarsa siyah adam görünce ödleri kopar. | Open Subtitles | لأنه إعتقد أن الهنود إن كانوا يخشون حصاناً، فحتماً سيفزعون من رجلٍ أسود |
Tamam öyleyse direkt konuya giriyorum: Senin ikinci kişiliğin, aşkının başka bir adamla olan düğününde sağdıç mı olacak? | Open Subtitles | حسناً، دعني أفكّر في هذا، شخصيّتُكَ الثّانيّة ستكونُ الوصيف في حفل زفاف صديقتك من رجلٍ آخر؟ |
Anneannem ona çöp gibi davranan bir adamla 37 yıl boyunca evli kaldı. | Open Subtitles | -لماذا اخترتُ أماً عزباء؟ لقد تزوّجت جدّتي سبعةً وثلاثين عاماً من رجلٍ كان يعاملها بحقارة |
Adı o zamanlar Rose Dawson'mış. Sonra Calvert adındaki bir adamla evlenmiş. | Open Subtitles | اسمها آنذاك كان (روز دَوسن)، ثم تزوّجت من رجلٍ يُدعى (كالفير). |
Ve Alma, kendini küçümseyen bakışlara sahip bir adamla evli buldu. | Open Subtitles | ... لذا ، (الما) وجدت نفسها متزوجه من رجلٍ بدأ بإحتقارهـا |
Joe senin zengin bir adamla evlendiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني (جو) بانكِ قد تزوجتي من رجلٍ ثري |
Carla Reddington, acınası bir adamla evlenen acınası bir ev hanımıydı. | Open Subtitles | كارلا ريدينغتون) كانت ربّـة بيتٍ تعيسةً)، تزوجت من رجلٍ تعيسٍ. |
Komik, hiçbirimizin okuyamadığı, bir adamın tek farzedebildiği, çok önemli işaretlerle hediyelenmiş bir adamdan gelmek. | Open Subtitles | مُضحك , كلامٌ يأتي من رجلٍ وُهِبَ بما قد يُخيّل له أنّهم علاماتٌ مهمّة لا أحد منا يستطيع قرائتهم |
Onun gibi bir adamdan beklenen şeyi yapmış. | Open Subtitles | هذا ما تتوقعه من رجلٍ في مكانته |
Dün geceyi Raj'ın saçını örerek geçiren bir adamdan ilişki tavsiyesi al. | Open Subtitles | أن تأخذ نصيحة غرامية من رجلٍ (أمضى ليلته في تضفير شعر (راج |
Emirleri buraya gelen bir adamdan alıyorum. | Open Subtitles | "في الحلقة القادمّة" {\pos(300,240)} تأتيني أوامر من رجلٍ للقدوم إلى هنا |
Ölü bir adamdan çaldım. | Open Subtitles | لقد سرقتها من رجلٍ ميت |
Ufak bir çocuktan adam olduğunu bir adamdan lider olduğunu gördüm. | Open Subtitles | شاهدتك تنضج من صبي إلى رجل من رجلٍ إلى قائد والآن نحتاجك ! |
Ardından beni bu sefer için hediye etti düşündü ki, Kızılderililer bir attan bile korkuyorlarsa siyah adam görünce ödleri kopar. | Open Subtitles | لأنه إعتقد أن الهنود إن كانوا يخشون حصاناً، فحتماً سيفزعون من رجلٍ أسود |