Bunt mı? Soy bilimci için ilginç. Denizci bir aileden misiniz? | Open Subtitles | بانت اسم مثير لاخصائي بعلم الأنساب هل أنت من عائلة بحرية؟ |
Bu oğlanı tanıyorum. Billy Walsh. İyi bir aileden geliyor. | Open Subtitles | اعرف هذا الولد انه بيلي والش وينحدر من عائلة جيدة |
Kendisi italyandır,fakat Paris'te yaşıyor. Çok ünlü bir aileden, 700yıl öncesine dayanıyor. | Open Subtitles | انه ايطالي لكنه يعيش في باريس من عائلة مشهورة عمرها سبعمائة عام |
Fakir bir aile söz konusuysa, bazen öz kızlarını bile satarlar. | Open Subtitles | كنت من عائلة معدمة. أحياناً يبيعون أطفالهم الاناث. |
İyi bir ailenin kızıyla tanıştım ama bir sebeple babası bana tahammül edemiyor. | Open Subtitles | لقد قابلت فتاة من عائلة محترمة ولكن لسبب من الأسباب والدها لا يطيقني |
Bize şu Wheeler'lardan bahsetsene. Birini mi, yoksa ikisini birden mi beceriyorsun? | Open Subtitles | أخبرنا عن نسائك من عائلة ويلرر هل تنام مع البالغة أم الأثنتين؟ |
Bir şey fark ettim: ailesinin bir parçası olmak için insanın emek vermesi gerekiyor. | Open Subtitles | لقد أدركت أن كوني جزء من عائلة يستحق الجهد |
Lütfen paramı verin. - Iyi bir aileden gelmişe benziyorsun. | Open Subtitles | من فضلك أعطني نقودي يبدو أنك جئت من عائلة محترمة |
Belki biliyorsun, bilmiyorum ama bu adam dolandırıcı bir aileden geliyor. | Open Subtitles | ربما تعرفينه ، لا أعرف ينحدر هذا الشخص من عائلة مذرية |
Sıradan, zeki, makul, iyi bir aileden gelen bir adam. | Open Subtitles | كان مجرد رجل أعتيادي رجل عاقل ,وذكي من عائلة جيدة |
Çünkü çiftlik sahibi bir aileden geliyorsun. En azından, bir taraftan. | Open Subtitles | هذا لأنك من عائلة مزارعين من طرف أحد والديك على الأقل |
Bu olaydan sonra Will bir aileden diğerine gezip durdu 9 yaşına geldiğinde aslında kendi başına yaşıyordu. | TED | وبعد ذلك تنقّل ويل من عائلة إلى اخرى حتى إستقل بحياته عندما بلغ التسعة اعوام |
Endonezya'da hastaneler kuran misyoner bir aileden geliyorum ve babam da Tanzanya'da bir psikiyatri hastanesi kurdu. | TED | أنا من عائلة من المبشرين الذين قاموا ببناء مستشفيات في أندونيسيا وقام والدي ببناء مستشفى للطب النفسي في تنزانيا |
Ne güzel bir yemek. Ne güzel bir aile. | Open Subtitles | يا له من عشاء رائع ، يا لها من عائلة رائعة |
Aslında bir ailenin parçasıysan bir çok şeyi görmezden geliyorsun. | Open Subtitles | يحتمل المرء كثيرا من الأمور عندما يكون فردا من عائلة |
Stewart ailesi buralarda Varner'lardan daha uzun süredir yaşadığı için. | Open Subtitles | اعتقد ان ذلك بسبب الـ ، اوه، عائلة ستيورات كانت هنا في هذ المكان اكثير بقليل من عائلة فارنر ؟ |
Evet Ellen, yakında Clayton ailesinin bir parçası olacaksın. | Open Subtitles | إلين، قريبا ستكونين جزء من عائلة كلايتن. |
Meade'lerden biriyle evlenemiyorsam, onlara bir varis veririm. | Open Subtitles | إن لم استطع الزواج بفرد من عائلة ميد فسأنجب وريثا |
Tamirci ailesinden bir tamirci ile çıkmanı istemiyor. | Open Subtitles | تتزوجي من ميكانيكي من عائلة مكونة من الميكانيكيين ؟ |
Eğer o lanet bir şerifse ben de bir maymunun amcasıyım. | Open Subtitles | إذا كان هو الشريف , فأنا من عائلة القرود |
Aksanın harika. Kraliyet ailesinden biri gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | إن لهجتك ممتازة، تجعلك وكأنك تبدو من عائلة ملكية |
Eğitimli, sağlıklı, iyi bir ailesi olan ve huyu temiz birini istiyorum. | Open Subtitles | اريد صبى متعلم ذو صحة جيدة من عائلة جيدة و بدون عادات سيئة |
Festivalde herkes onları konuşacak. Düşünsene, bir ailede 7 çocuk! | Open Subtitles | سوف يكونون حديث المهرجان تخيل، سبعة اطفال من عائلة واحدة! |
Harry S. Langerman, belki bilebileceğiniz fakat bilmediğiniz birisi, çünkü 1949'da gazetede McDonalds adlı iki kardeş tarafından işletilen bir hamburger standı ile ilgili bir haber okumuştu. | TED | انما لا . لانه في عام 1949 قرأ مقالة قصيرة في الصحيفة عن منصة همبرجر مملوكة من قبل اخوين من عائلة ماكدونلز |
İlk defa kendimi bir ailenin bir parçası gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لم يسبق أن شعرت بأنني فرد من عائلة من قبل |