Bütün zaman boyunca, herkese bağırıyordum, ama Ağzımdan hiçbir ses çıkmıyordu. | Open Subtitles | بقيتُ أنادي الجميع طوال الوقت لكن لا كلام خرج من فمي |
Çünkü şu an o kadar yorgunum ki Ağzımdan ne çıktığını bilmiyorum. | Open Subtitles | حقا انا تعبه للغاية لا اعلم ماذا خرج من فمي من كلمات |
Devasa bir şey ve çığlıklar atıyor atıyorum ama Ağzımdan hiç ses çıkmıyor. | Open Subtitles | بالتنين الهيكل العظمي، الهائل، وأنا أصرخ وأصيح لكن لا شيء يخرج من فمي |
Eğer beni öldürmeye çalışmasaydın o ses boğazımdan asla çıkmayacaktı. | Open Subtitles | إذا لم تحاول أن تقتلني ما كانت ستخرج من فمي |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |
Evet, ama Ağzımdaki otun ve fahişenin tükürüğünün tadını gidermem lazım. | Open Subtitles | نعم ولكن يجب أن أزيل طعم الحشيش والعاهرة من فمي |
Lavaboya gitmeliyim çünkü Ağzımın içi kusmuk dolu. | Open Subtitles | خلفك تماما . فقط علي ان امر بغرفة النساء لإنني فقط للتو تقيأت من فمي |
Will, o yemekler benim Ağzımdan direkt bebeğimizin karnına gidiyor. | Open Subtitles | ويل , ذلك الطعام يذهب من فمي مباشرة إلى الطفل |
Ağzımdan çıkanı kulağım duymuyor... ve biliyorum ki bu size uygun değil. | Open Subtitles | تخرج جميع الحماقات من فمي. واعلم أن ذلك ليسَ من طبعكم يارفاق. |
Aortunuz kalbinizin arka tarafına kaçar. Bu en temel atardamarınızdır ve benim zarar gördüğünden kanım Ağzımdan lıkır lıkır akıyordu. | TED | فالشريان الأورطي يقع خلف قلبك وهو الشريان الرئيسي الذي أصيب بشدة، لذا كان الدم ينزف بغزارة من فمي |
Ağzımdan daha önce hiç duymadığım bir ses çıktı: biraz inilti, biraz çığlık, neredeyse insanlık dışı ve korku dolu. | TED | صدر صوت من فمي لم أسمعه من قبل: نصف تأوه، نصف صراخ، بالكاد إنساني، إرهابي بحت |
Kurtuluşum olmaksızın Ağzımdan çıkan her söz... sana her gün sesleneceğim cevap alamasamda, | Open Subtitles | ابتعدت عن إنقاذي والكلمات التي تخرج من فمي.. أناديك يومياً فلا تستجيب, |
Ben de aynısını sana söyleyecektim, Ağzımdan aldın. | Open Subtitles | الآن .. تذكري .. لقد أخذتِ كلمة وعد من فمي |
Hastaneye gideceğimi, biliyordum sanki tahmin etmiştim ve orada ne diyeceğimi de sanırım biliyordum, ama hikayeyi yalanları, Ağzımdan çıkana kadar bilemiyordum. | Open Subtitles | اعتقد اني عرفت اني ذاهبه للمستشفى... واعتقد اني عرفت ماذا ساقول لكني لا اتذكر تعرف القصه, والكذب قبل ان يخرج من فمي |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | يفيض كل الخلق بالعاطفة و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |
Tüm sıcaklığın karnımdan göğsüme doğru yükselmesini ve boğazımdan çıkmasını hissederdim. | Open Subtitles | ...ثم شعرت بالحرارة في معدتي ترتفع إلى صدري وتحاول الخروج من فمي |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | حبيبي ... يفيضكلالخلقبالعاطفة و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |
Ağzımdaki tadı yok etmek için bir milkshake daha içmem lazım. | Open Subtitles | حسنا, اضطررت ان أشرب مخفوقا آخر.. لازيل الطعم من فمي. |
Ağzımdaki tuz tadından kurtulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} أحاول إزالة مذاق الطعام المالح من فمي |
Ağzımdaki tuz tadından kurtulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} أحاول إزالة مذاق الطعام المالح من فمي |
Ve Ağzımın yanına doğru getirdiğinde,.. | Open Subtitles | وعندما وضعه بالقرب من فمي اعتقد بأنه يريد مني أن أكلها |