Farklı bir açıdan ya da çok uzaktan bakarsan belki. | Open Subtitles | لرُبّما نظرتِ إليه من زاوية مختلفة أو من مكان بعيد |
İnsanlar, uzaktan gelen ve hakkında hiçbir şey bilmedikleri yemeğe, taze, sağlıklı ve güvenebilecekleri yemeği tercih ediyorlar. | TED | يفضل الناس الشيء الصحي والطازج الذي يمكنهم الوثوق به أكثر مما يرغبون في شيء يأتي من مكان بعيد ولا يعلمون عنه شيئاً. |
Beni görmek için Uzun yoldan geldiğinizi biliyorum ve bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim. | Open Subtitles | أعلم أنك جئت من مكان بعيد لرؤيتي, وأعتذر أن هذا أخذ وقتاً طويلاً. |
Birdenbire adamın biri çok uzaklardan geliyor ve suyun üzerinde gidiyor. | TED | وفجأة يأتي شخص من مكان بعيد فيقف على الماء ويركب متنه. |
Çok uzun bir yoldan sizi görmeye geldi. | Open Subtitles | . لقد جاء من مكان بعيد جداً لرؤيتكم |
Baban çok uzak bir yerden geliyor ve orada kalması gerekirdi. | Open Subtitles | والدك اتى من مكان بعيد جداً وكان عليه ان يبقى هناك |
Kırmızı Urbalı devriyeleri atlatıp uzun yol kat ederek kendimi epeyce tehlike attım. | Open Subtitles | أتيت من مكان بعيد بغض النضر عن الخطر بحياتي - متملصاً من دوريات الجيش الانكليزي. |
Güzel diyemem ama nasıl olduğunu bilirsin, Uzak yerden gelince. | Open Subtitles | لكن تعرفين كيف هي قادمة من مكان بعيد اذهب إلى النوم الآن |
Lola annemin arkadaşıydı. Onu görmek için uzak yoldan geldim. | Open Subtitles | اسمعي انها صديقة والدتي, جئت من مكان بعيد لكي أقابلها. |
Doğru kişilerle Fransa'da çok uzun bir yol katedebilirsin | Open Subtitles | انتي يمكن ان تاتي من مكان بعيد في فرنسا تحتاجين للدعم الصحيح |
Gelişi çok uzaktan belli oluyor, değil mi oğlum? | Open Subtitles | إنه يدل على أنك جئت من مكان بعيد أليس كذلك يا ولدى ؟ |
Gelişi çok uzaktan belli oluyor, değil mi, oğlum? | Open Subtitles | إنه يدل على أنك جئت من مكان بعيد أليس كذلك يا ولدى ؟ |
Ya da şöyle; bizim gezegenimiz ama başka bir yerden, çok uzaktan gelen biri için. | Open Subtitles | لا، دعها تكون لنا بالنسبة لشخص أتى من مكان بعيد جدا |
Ne hasta, ne de sersemim. Ben çok ama, çok uzaktan geldim. | Open Subtitles | أما أنني مريض أو معتوه جئت من مكان بعيد جداً |
Hiçbir sorun çıkmaması için çok Uzun yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت من مكان بعيد لأتأكد أنه لا شيء يتعارض |
Belki nezaket de, ama Uzun yoldan geldim ve bir şeyler öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | .... و المجاملة ايضا.ولكنى جأت من مكان بعيد و احب معرفة الاشياء |
Çok Uzun yoldan geldiler, albay, altınlarını istiyorlar. | Open Subtitles | -لقد جاءوا من مكان بعيد جداً أيها العقيد يريدون ذهبهم |
çok uzaklardan gelir gibi bir hali vardı. | Open Subtitles | كان هناك شئ فيها يبدو و كأنه قادماً من مكان بعيد |
Bundan eminim. çok uzaklardan beni arayıp söylediler. | Open Subtitles | أنا متأكد من ذلك إنهم إتصلوا من مكان بعيد جداً |
Hayır, gülümsüyerek dinliyorum, çünkü söylediğiniz şey sanki çok uzaklardan geliyor gibi. | Open Subtitles | لا ، أنا أبتسم لأن ما تقوله يبدو بأنه قادم من مكان بعيد |
uzun bir yoldan gelmişsiniz. Burada ne arıyorsunuz? | Open Subtitles | لقد اتي رجالك من مكان بعيد علام تبحث ؟ |
Eğer buraya çok ama çok uzak bir yerden gelmek istiyor olsaydınız... belki bir uzay aracına ihtiyacınız olmayabilirdi. | Open Subtitles | إذا أردت المجيء هنا من مكان بعيد جدا ربما لست بحاجة للانتقال في سفينة فضاء |