BG: bu yılın başlarında, Yunanistan'ın maliye bakanı olarak yaşadığınız tecrübeyi eminim çoğumuz merak ediyordur. | TED | برونو: أنا متأكد بأن العديد من الأشخاص هنا يتساءلون عن تجربتك كوزير مالية اليونان في وقتٍ سابق من هذه السنة. |
bu yılın başlarında Mulder'ın geçirdiğinin aynısı. | Open Subtitles | الذي بالضبط الذي مولدر المجرّب في وقت سابق من هذه السنة. |
Bay Park. Biliyor musunuz? bu yılın başlarında bir falcıya gittim. | Open Subtitles | سّيد بارك أتعرف، ذهبت إلى قارئ بخت في وقت مبكّر من هذه السنة |
bu yıl Mart ayında, "Science" dergisinin kapağında internette yayılan sahte haberleri konu alan en geniş kapsamlı panel araştırmasını yayımladık. | TED | وقد نشرنا مؤخرًا أكبر دراسة طوليّة عن انتشار الأخبار الخاطئة في الويب على غلاف مجلة ساينس في شهر مارس من هذه السنة. |
Bu portre Bu senenin başlarında on altıncı yaş günü için yapıldı. | Open Subtitles | هذه اللوحة تم رسمها في وقت متقدم من هذه السنة في عيد ميلادها السادس عشر. |
bu yılın başında, adalet bakanlığından gelen ödenekler suyunu çekti. | Open Subtitles | صحيح إبتداءً من هذه السنة مِنح وزارة العدل تبخّرت سيتم عزل 12 مدّعيا لديك |
bu yılın başlarında grubun liderinin yakalanmasından sonra Karpov tutuklandı. | Open Subtitles | كاربوف تم اعتقاله بعد فترة وجيزة من إلقاء القبض على رئيس المجموعة في وقت مبكر من هذه السنة |
Bu denemeye dayanarak, bu yılın Nisan ayı içerisinde FDA, GBM'li hastaların tedavisinde Tümör Tedavi Alanları'nı onayladı. Önemli bir şekilde | TED | بناءا على هذه التجربة، في أبريل من هذه السنة أقرّت إدارة الغذاء والدواء الحقول المعالجة للورم لعلاج مرضى الورم الأرومي الدبقي المتواتر. |
bu yılın Ağustos ayında, Birleşik Devletler ilaç birimi yeni bir dördü bir arada AIDS ilacına onay verdi. | TED | في أغسطس من هذه السنة ، وكالة الولايات المتحدة للأدوية أجازت دواءً جديدا للإيدز أربعة-في-واحد. |
bu yılın başında, hükümet-- | Open Subtitles | في وقت مبكر من هذه السنة الحكومة... |
- Evet, bunlar sadece bu yılın. | Open Subtitles | -أجل، و هذا فقط من هذه السنة |
Sonunda yakalanmış ve içeri tıkılmış,fakat bu yıl şartlı tahliye olmuş ve büyük ihtimalle serbest kalacak. | Open Subtitles | أخيرا ، تم إلقاء القبض عليه لكنه ربما يحصل على إطلاق سراح مشروط في وقت لاحق من هذه السنة |
bu yıl Noel erkenden geldi. | Open Subtitles | جاء عيد الميلاد في وقت مبكر من هذه السنة |
O da sizinle, bu yıl şubat ayının 11'inde. | Open Subtitles | معك في الحادي عشر من فبراير من هذه السنة |
Bu senenin ilk gününü hatırlıyorum. | Open Subtitles | {\cC2BBAFF}أنا أتذكر اليوم الأول من هذه السنة بالمدرسة |
Bu senenin ilk çeyreğinde satışlarda %12'lik bir patlama yaşanmış. | Open Subtitles | ثمة ارتفاع بنسبة 12% في المبيعات في الربع الأول من هذه السنة |