"من واجبي" - Translation from Arabic to Turkish

    • görevim
        
    • benim işim
        
    • vazifem
        
    • görevimdi
        
    • görevi
        
    • sorumluluğum
        
    Eğer sayma tam bitmeden ikinizden biri durur veya dönerse, ...benim görevim hoş olmasa da onu vurmak olacak. Open Subtitles إذا توقف أي رجل أو استدار قبل اكتمال العد سوف يكون من واجبي المقيت ان أطلق النار على قدميه
    Lily'nin bir buçuk haftaya kadar iki buçuk kilo alması lazım ve benim görevim de bunu başarmasını sağlamak. Open Subtitles يجب على ليلي أن تزيد خمسة باوندات في أسبوع و نصف و من واجبي أن أساعدها على القيام بذلك
    Kızını, annesinin dininin savunucusu olarak yetiştirmenin, benim görevim olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles ..اعتقد انه من واجبي بذلك, أن أهدي الأبنة الى إيمان الأم
    Ve benim işim ailemizi kurmak onun işi de aynen bunu söylüyor. Open Subtitles ،وإنهُ من واجبي أنّ آتي بنيّةٍ لعائلتنا .وواجبهُ أن يفعلَ ما آمره
    Düşündüğümü söylemek sana karşı başlıca vazifem. Open Subtitles هل فقدت عقلك يا مولاي؟ من واجبي أتحدث بصراحة بحكم أنني مستشارك
    Bana öğretilen ilk şey, onlara olan görevimdi. Open Subtitles إنه من واجبي أليهم كان أول شئ فعلته أبداً
    Ve burada dediğine göre, sözleşmeyi muhafaza etmek benim görevim. Open Subtitles مكتوب هنا أنّه من واجبي إبداء موافقتي على حامل الميثاق.
    Bölgenin başta gelen ailesinin reisi olarak önayak olmanın görevim olduğuna inanıyorum. Open Subtitles كرأس العائلة الأولى في المنطقة أعتقد أنهُ من واجبي أن أقود الطريق
    Benim okul saatlerinden sonraki veya tatil sırasındaki görevim bu keçileri beslemekti. TED وكان جزء من واجبي بعد ساعات الدوام المدرسي أو أثناء الإجازة إطعام هؤلاء الماعز.
    Bu benim görevim ve aslında büyük de bir zevk. Open Subtitles فذلك من واجبي و يمكنكِ أن تقولي أيضاً أنه من دواعي سروري
    Lider'im, sizin buradan ayrılmanızı tavsiye etmek benim görevim. Open Subtitles أيها الفوهرر , انه من واجبي أن أنصحك بالمغادرة في الحال
    Çok berbattı ama aynı zamanda bunu size söylememin görevim olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles كان فظيع ولكن في نفس الوقت أشعر أنه من واجبي أن أقول لك
    Çok berbattı ama aynı zamanda bunu size söylememin görevim olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles كان فظيع ولكن في نفس الوقت أشعر أنه من واجبي أن أقول لك
    Bu çocuğa güzel bir banyo yaptırmak, Hıristiyanlık görevim. Open Subtitles من واجبي كمسيحية أن أحمم هذا الفتي علي الفور
    Hakkınızda sürekli şikayetler alıyorum ve toplum düzenini korumak görevim. Open Subtitles و لكنني أتلقى شكاوى كثيرة و من واجبي . أن أحافظ على النظام و القانون
    Ikinci Kaptan olarak görevim seçeneklerimizi belirtmek. Open Subtitles ،كابتن، إنه قرارك و من واجبي أن أشير إلى البدائل
    Bak Karen, nişanlına bir dergide yayınlanacak fotoğraf çekiminde olamayacağını söylemek benim işim değil. Open Subtitles اسمعي كارن, ليس من واجبي أن أخبر خطيبك أنه لايمكنه أن يكون في الصور الملتقطه لمجلة ازياء
    Hiçbirinizin pasaklı görünmemesi benim işim. Open Subtitles من واجبي أن أحرص أن لا يبدو أحداً منكم كالصعلوك
    Hiçbirinizin pasaklı görünmemesi benim işim. Open Subtitles من واجبي أن أحرص أن لا يبدو أحداً منكم كالصعلوك
    Toplum içinde daha dikkatli olman için seni uyarmak benim vazifem. Open Subtitles فلذا من واجبي أن أذكرك أنك ما بين النبلاء
    Gemiyi savunmak benim görevimdi ve başarısız oldum. Open Subtitles كان من واجبي أن أحمي السفينة، وقد فشلت في ذلك.
    Sana uzun süreli bitki olduğunu söylemek onun görevi bana. Open Subtitles و انه من واجبي ان ابلغكم انه لدينا كل ما يسعدكم فى الطابق السفلي .دورى
    Tamam çocuklar, korkmanızı istemiyorum ama, bunu öğretmek benim sorumluluğum. Open Subtitles حسناً يا أطفال، لا تخافوا ولكن من واجبي أن أعلّمكم الآتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more