Oğlum babasından daha başarılı oldu. | Open Subtitles | إبني يبلى بلاءً حسن أفضل من والده العجوز |
Doğumunda, babasından daha büyük bir insan olacağı kehaneti yapılmıştı. | Open Subtitles | -وفى ولادته تنبات الالهة بانه سيكون اعظم من والده |
babasından daha beter olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | تعلمون ماذا يقولون... . أنها أصبحت أسوأ من والده. |
Ondan önce de babasına onun babası vermiş. | Open Subtitles | لقد حصل عليها من والده وأنت حصلت عليها منه وستعطيها لابنك وهكذا |
İşte o an, Steve daha önce öz babasından duymadığı bir şeyi duydu. | Open Subtitles | وهذا عندما سمع ستيف لم يسمعه من والده الحقيقي |
Diğer çocuklar dondurma yerken Tiger yağmurun altında babasının ona gösterdiği gibi toplara vurur. | Open Subtitles | نَرى كُلّ الأطفال الآخرون يأكلون الآيس كريمِ بينما يتمرن تايجر تحت المطر بإرشادات من والده |
Müvekkilim babasından, babası da kendi babasından satın almış. | Open Subtitles | موكلي اشتراها من والده والذي بدوره , اشتراها من والده ايضا |
Bize yardım ettiği için kendinden utandığını ama babasından daha çok utandığını ve bunun sona ermesini istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه يخجل من نفسه لمساعدتنا ...لكنه كان يشعر بالخجل من والده |
Shelly'ye hamileyken kiliseye gidiyordum ve Tanrı'dan bana dangalak babasından daha zeki bir oğul vermesi için dua ettim. | Open Subtitles | ،)عندما كنت حبلى بـ (شيلي ،كنت متجهة للكنيسة و كنت أدعو لله أن يرزقني ولداً أذكى من والده الغبي |
Bunu beklemiyordum. babasından daha iyi biriymiş. | Open Subtitles | لم أتوقع ذلك إنه أفضل من والده |
babasından daha kötü. | Open Subtitles | ،انه أسوأ من والده |
Jack Kennedy babasından daha iyi bir iş buldu sonuçta. | Open Subtitles | جاك كينيدي) انتهى به المطاف بالتأكيد) . بوظيفة أفضل من والده |
babasından daha cesur olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | لديه روح معنوية أكثر من والده |
Sen annenin tam bir kopyasısın ve eminim Zak de babasına benziyordur. | Open Subtitles | انك النسخة المطابقة لوالدتك واراهن ان (زاك) نسخة من والده |
Onu öz babasından daha iyi kim koruyabilir ki? | Open Subtitles | من يحميه أفضل من والده ؟ |
Ve bu yegâne genç adamın babasının ona bıraktığı gizli mesajı bulma çabasını ve o mesajın onca engeli aşarak ona nasıI ulaştığından söz edecek. | Open Subtitles | سيتناول كيف قام هذا الصبي الفريد بالبحث بكل جهده عن رسالة سرية من والده... وكيف أضاءت تلك الرسالة طريقه... |
Sana söyleyeyim, Leung Bik'in Wing Chun'u babasının ona öğrettiklerinin benzeridir. | Open Subtitles | دعني أخبرك، "وينغ شان" الذّي تعلّمها (يونغ بيك)... تعتبر حسابات صغيرة لما... تعلّمه من والده. |
Ona babasından, ona da kendi babasından kalmış. | Open Subtitles | حصل عليه من والده, والذي حصل عليه أيضاً من والده. |
O da kendi babasından almıştı. | Open Subtitles | الذي ورثها من والده. |